Önsöz Hristiyan teizminin felsefe ile yakın bir ilişkisi vardır. Birçok günümüz düşünürünün aksine Hristiyan teologlar ve filozoflar bu iki alanın birbirini destekleyici
Okumaya Devam EtDini epistemolojinin en önemli problemi, Tanrı inancının rasyonel olup olmadığı meselesidir.[1] Felsefi olarak düşünüldüğünde rasyonel olmak, bir iddianın gerekçelerini akla/kanıta dayalı bir
Okumaya Devam EtEğer Tanrı varsa, O, objektif ahlakın temelidir (Teistin iddiası). Eğer Tanrı mevcut ise objektif ahlakın temelini Tanrı’nın doğasına borçluyuz. Söz konusu bu
Okumaya Devam EtCreatio ex nihilo (hiçlikten yaratılış) metafiziksel olarak imkansızdır. Hiçlikten hiç çıkar. (hiçlikten hiçlik çıkar.) Sezgilerimiz, var olmaya başlayan her şeyin (etkin bir)
Okumaya Devam EtModalite, mümkünlülük ve imkânsızlık ile ilgilidir. Modal argümanlar, neyin mümkün ve imkânsız olduğuna bağlı olarak çeşitli sonuçlara ulaşıp çıkarımlar yapmak için modal
Okumaya Devam EtTanrı’nın varlığına karşı birçok disteleolojik argüman vardır. Disteleolojik argümanlar çoğunlukla Tanrı’nın varlığı lehine olan tasarım argümanlarına karşı ileri sürülür. Ancak bu, Tanrı’nın
Okumaya Devam EtGenel olarak biri, Tanrı’nın lehine ve aleyhine olan çeşitli argümanların genel görünümüne veya ana hatlarına baktığında, bu argümanları düzgün bir şekilde sınıflandırabilir.
Okumaya Devam EtGünümüzde Hristiyanlığa yapılan eleştirilerin önemli bir kısmını Üçlübirlik ve Enkarnasyon öğretilerine yapılan eleştiriler oluşturmaktadır. Dolayısıyla geçtiğimiz aylarda kıymetli bir felsefeci olan Enis
Okumaya Devam EtAnalitik felsefe geleneği içerisinde, yakın dönem içerisinde bir hayalet dolaştı. Bu hayaleti ciddiye almama konusunda kendinden emin olan insanlar bile, artık onun
Okumaya Devam EtÖzet Bu yazının esas gayesi, Quine’ın çevirinin belirsizliği tezini eleştirmektir. Yazıda ilk olarak çevirinin belirsizliği tezinin standart bir yetersiz belirlenim tezinden farklarına
Okumaya Devam Et