Tanrı’nın Varlığına Dair “İnce Ayar” Argümanı – Thomas Metcalf

/
2707 Okunma
Okunma süresi: 7 Dakika

Bir buzdolabı magnetini ataş üzerinde yaklaşık bir inç tutun. Magnetin mıknatısı ataşı kaldırsaydı, o küçük mıknatıs bir gezegenin yer çekiminin üstesinden gelebilirdi. [1]

Bu deney, Tanrı’nın varlığını nasıl kanıtlayabilir? Yer çekimi şu an manyetizmanın olduğu kadar güçlü olsaydı, bu makaleyi okuyamazdınız çünkü asla var olamazdınız. Evrenin bütünü sadece büyük bir kara delik olabilirdi. Öyleyse, yer çekimi kuvveti gibi fiziksel sabitlerin sahip oldukları değerlerde olması şanslı olduğumuzu gösterir. Buna benzer olarak, varlığımız için gerekli olan doğa kanunları vardır. [2] Ve evrenin bizim için uygun olduğunun üçüncü örneği, evrenin başlangıç koşullarıdır. Örneğin, evren kullanılabilir enerjinin bol olduğu bir durumda varolmaya başladı. [3] Bazı filozoflar ve bilim adamları, bu sabitlerin, kuvvetlerin ve koşulların on üzeri altmışta bir (yani altmış sıfırdan sonra bir) oranında bile değişemeyeceğini ve böyle bir değişiklikte hayata izin veremeyeceğini tahmin ediyorlar. Bu nedenle, belki de sabitlerin, yasaların ve koşulların rastgele ve amaçsız şekilde oluştuğu bir evrenin yaşamın neredeyse kesin olarak imkansız olduğu bir evren olmasını çok güçlü şekilde beklemeliyiz: Yalnızca insan yaşamını değil, bildiğimiz şekliyle bilinçli yaşamı andıran her şeyi. [4] Herhangi bir bilinçli yaşamın nasıl tek başına hidrojenden oluşabileceğini veya bir kara delikte nasıl yaşayabileceğini hayal etmek güç. Ve eğer, evrene dair bu gerçekler sahiden evrensel sabitler ve yasalarsa nerede olursa olsun hayat imkansızdır (bu özellikler nedeniyle), öyleyse hayat her yerde imkansızdır.

Muhtemelen, eğer Tanrı varsa o zaman kasıtlı olarak evrenin yasalarını, sabitlerini ve koşullarını, bizim gibi yaşamlara izin verecek şekilde “ince ayar”lamış olmalıdır. [5] Ahlaki açıdan kusursuz bir Tanrı; hayata, özellikle de özgür iradeyle beden bulmuş insanlara değer vermelidir ve buna dayanarak evrenin fiziksel yasalarını, sabitlerini ve varoluşumuza izin veren başlangıç koşullarını temin etmiş olmalıdır. [6] Bunlar, Tanrı’nın varlığına dair “ince ayar” argümanının temel gerekçesidir. [7] 

Argümanı aşağıdaki gibi özetleyebiliriz: [8]

  • 1- Tanrı yoksa, evrenin yaşama izin verecek koşulları sağlaması olası değildir.
  • 2- Ama eğer Tanrı varsa, evrenin yaşama izin verecek koşulları sağlaması muhtemeldir.
  • 3- Bu nedenle, evrenin yaşama izin verecek koşulları sağlıyor olması Tanrı’nın varlığına dair güçlü bir delildir.

Bu argüman ikna edici olsa bile Tanrı’nın varlığını veya Tanrı inancının haklı olduğunu kanıtlamaz. Bu yüzden Tanrı’nın varlığına ya da yokluğuna ilişkin tüm delilleri dikkate almamız gerekir. Ancak bu argümanın Teizm için güçlü kanıtlar sunduğu iddia ediliyor.

Bununla birlikte, İnce Ayar Argümanını eleştirenler her iki öncüle de meydan okur.

1. Yaşama İzin Verecek Koşullara Sahip Evrenin Olasılığı (Ateizme Cevap)

Bu argümana meydan okuma, yaşama izin verecek koşullara sahip bir evrenin, Tanrı olmasa bile, imkansız olmadığını savunur. Bu durumu açıklamanın en popüler üç yolu aşağıdaki gibidir. [9]

1.1. Beşeri İlke

Bazı itirazcılar, kendimizi yaşama izin veren koşullara sahip bir evrende bulmamızın imkansız olmadığını savunurlar çünkü kendimizi içinde bulabileceğimiz tek evren budur -aksi takdirde hiç varolmazdık. [10]

Buna verilen bir cevap şu şekildedir: On uzman keskin nişancıdan oluşan bir ekip tarafından açılan ateşten sağ çıkarsanız, sağ çıktığınız için şaşırmanız gerekir, eğer sizi öldürmüşlerse ve bunu fark etmek için etrafta olmasanız bile. [11] Öyleyse, bunun gerçekleşmemiş olması ve neler olduğunu gözlemlemek için hayatta olmamamız bir şeyin olası olmadığını söylemeye engel değildir. 

1.2. Daha Derin, Temel Bir Kanun

Bazıları, ateizme cevaben, yaşama izin veren koşullara sahip bir evren olasılığının düşündüğümüzden çok daha yüksek olabileceğini öne sürüyor. Belki de tüm bu sabitler, yasalar ve başlangıç koşulları, yalnızca birkaç değeri üstlenebilen daha derin, temel bir yasa tarafından belirlenir. [12] 

Buna verilen bir cevap şu şekildedir: Bu itirazın spekülatif bir hipotez olmasının dışında, bu daha derin, temel yasanın kendi “ince ayar”ına ihtiyacı var gibi görünüyor. [13] Neden yaşama izin vermeyen sabitler, yasalar ve başlangıç koşullarıyla biraz daha farklı değerlerde derin, temel bir yasaya sahip olmak yerine, daha derin, temel yasaya sahip bir evrende yaşıyoruz? 

1.3. Çoklu Evren

Belki de çoklu bir evrende yaşıyoruz: Farklı yasalara, sabitlere ve başlangıç koşullarına sahip bir dizi paralel evren. Eğer öyleyse, o zaman ateizme cevaben de, bu evrenlerden en az birinin yaşama izin veren koşullara sahip olması imkansız değildir. Ve biz de elbette yaşama izin veren koşullara sahip evrende var olacağız. [14] 

Buna verilen bir cevap şu şekildedir: Bu çoklu evrenin varlığı, şu an içinde bulunduğumuz evrenin hayata izin verme koşullarını artırmaz, bundan dolayı neden böyle bir evrende yaşayabileceğimizi açıklamaya yardımcı olmaz. [15] Keskin nişancı analojisini yeniden düşünün: Dünyanın her yerinde, aynı anda, tutuklulara ateş eden başka birçok uzman keskin nişancıdan oluşan ekipler olduğunu bilseniz bile, hayatta kaldığınız için yine de şaşırmalısınız. Öyleyse, bir çoklu evrenin varlığı, ateizme cevaben, evrenimizin yaşama izin veren koşulları sağlamasını daha olası kılmaz. 

2. Evrenimizin Olasılığı (Teizm’e Cevap)

Bu argümana ikinci meydan okuma, Tanrı’nın bizimki gibi yaşama izin veren koşullara sahip bir evren yaratmış olmasının pek olası olmadığını savunur. Belki de, her şeye kadir bir Tanrı’nın bizim gibi hassas yaratıklar yaratması için bir neden yoktur: Neden bedensiz zihinler yaratmayıp evrenin sabitlerinin, yasalarının ve başlangıç koşullarının fiziksel yaşama izin verip vermediği konusunda endişelenmesin ki? [16] 

Buna verilen bir cevap şu şekildedir: Belki de birbirlerinin yaşamlarını ve refahını tahmin edilebilir şekillerde etkileyebilen somutlaşmış ahlaki faillerin varlığında iyi bir şey vardır. Belki sadece fiziksel varlıklar ciddi şekilde zarar görebilir ve bu nedenle onların özgür iradeleri ahlaki açıdan önemlidir. [17] 

3. Sonuç

İnce Ayar argümanlarının teizmin kanıtı olup olmadığı konusunda yaygın bir tartışma mevcut. Ancak, ince ayardan elde edilen kanıt, argümanın savunucularının söylediği gibi güçlü ise, o zaman Tanrı’nın var olmadığına dair sunulan kanıtlardan yalnızca çok güçlüleri bundan daha ağır basabilir.

Notlar

  • [1] Collins 2012: §2.3.2.
  • [2] Ibid., §2.2.
  • [3] Ibid., §2.4.
  • [4] Cf. Collins (2012: § 7.4).
  • [5] Collins 2012: § 5.2.
  • [6] Swinburne (2004: 168-169).
  • [7] Bu, Tanrı’nın varlığına ilişkin bir Tasarım Argümanı örneğidir. Bu tür argümanların genel bir tartışması için Thomas Metcalf’ın “Tanrının Varlığı için Tasarım Argümanları” na bakın.
  • [8] En önemli son sunumlardan ikisi için, bkz. Collins (2012) ve Swinburne (2004: 172 ff.).
  • [9] Burada ‘olasılık yok’ itirazını bir kenara bıraktım (cf. McGrew et al. 2001), buna göre, tek bir örnek (bir evren) olduğunda veya sabitlerin kuvvetleri ile kuvvetlerin arasında sonsuz sayıda olası varyasyon olduğunda olasılıkları anlamlı bir şekilde atayamayız. Benim cevabım, bir kişinin bir şeye inanma veya beklemede ne kadar haklı olduğunu bildiren epistemik olasılıkları tartıştığımızdır. Collins (2012: § 3.1).
  • [10] Örnekler için, Leslie (1989: Ch. 6) and Collins (2012: § 6.1).
  • [11] Ibid.
  • [12] Cf. Collins (2012: § 7.2).
  • [13] Ibid.
  • [14] Cf. Landsman (2015).
  • [15] Örnekler için göz atın: White (2000: 271). Ayrıca daha detaylı çoklu evren eleştirisi için: Metcalf (2018).
  • [16] Örneğin, Philipse (2012: 157) hem Tanrı’nın neden başka zihinler yaratmak istediğini hem de neden fiziksel olarak bedenlenmiş zihinler yaratmak istediğini sorgular. Burada, İnce Ayar Argümanı ile diğer tasarım argümanları arasındaki ilginç ilişkiyi inceleyen Dougherty ve Poston’u (2008) karşılaştırın. Metcalf (2018: § VI) bu itirazı inceliyor ve bu itirazın, İnce Ayar Argümanı’nı ciddi şekilde tehdit etmediğini savunuyor.
  • [17] Bu cevap için, Collins’e göz atın (2012: § 5.2). Ayrıca, Swinburne (2004: 99 ff.) bu somutlaşmış ahlaki etkenlerin değerinin tartışılması için.

Referanslar

Bağlantılı Metinler


Thomas Metcalf- “The Fine-Tuning Argument for the Existence of God”, (Erişim Tarihi: 07.08.2020), Erişim Kaynağı: https://1000wordphilosophy.com/2018/05/03/the-fine-tuning-argument-for-the-existence-of-god/

Çevirmen: Damla Belemir Aydın

Çeviri Editörü: Berk Celayir

1 Yorum

  1. Bu konu hakkında bilgi vermeniz çok güzel. Genellikle türkçe içerikler az oluyor fakat böyle güzel içerikler görmek ve okumak çok zevkli.

NAİME SILA için bir cevap yazın Cevabı iptal et

Your email address will not be published.

Önceki Gönderi

Leibniz’in Yeter Neden İlkesi – Marc Bobro

Sonraki Gönderi

Etik Egoizm – Nathan Nobis

En Güncel Haberler Analitik Felsefe:Tümü