Tazminat – Michael Huemer

/
1410 Okunma
Okunma süresi: 6 Dakika

Amerika, kölelerin torunlarına tazminat ödemeli mi? Belki de şaşırtıcı olmayacak şekilde, Amerikalı beyaz ve siyahlar bu soru üzerinde keskin bir şekilde bölünmüş vaziyettedir. Yapılan bir ankete binaen siyahi Amerikalıların yüzde 74’ü evet derken beyazların sadece yüzde 15’i katılıyor. Hadi iki tarafın felsefi argümanlarını ele alalım.

Delicesine kötü bir argüman

Korkunç argümanla başlayalım: 

Beyazlar siyahileri köleleştirdi. Birisine haksız bir şekilde zarar verirseniz, Tazminat mesuliyetindesinizdir, bundan dolayı beyazlar siyahileri köleleştirdiği için tazminat mesuliyetindedir.

Problem şu ki bu argüman açıkça ve kabaca ırkçı (bu pek çok insanın buna katılmadığı anlamına gelmez). Argüman, ırkları somutlaştırmaya, onlara ahlaki failler olarak muamele etmeye ve gerçek bireysel insanları ırk iddiası altına tabi kılmaya dayanıyor.

Bu beyaz ırkın siyah ırka yaptığı bir yanlış değil. Bu bazı bireylerin, bazı diğer bireylere yaptığı bir yanlış. Şu anda köleleştirdikleri insanlar gibi tüm köleleştirenler de ölü, bu sebepten tazminat mesulü olan kişilerin haksız davrandıklarına bunu ödemesinin bir ihtimali yoktur. Suç işleyen birine benzer bir ten rengine sahip olmak sizi bu suçtan suçlu durumuna düşürmez açıkçası.

Küçük bir not: Gerçek bir fenomen gibi görünen “beyaz suçluluk”u – beyaz insanların kölelikten dolayı suçluluk hissetmesi veya benzeri durumlar karşısında suçluluk hissetmelerini – sık sık işitiyoruz. Bu da kaba bir biçimde ırkçı. Bu Yahudilerin (veya Yahudi ırkının) İsa’yı öldürmekten kabahatli olduğu ve dolayısıyla tüm Yahudilerin bunun için cezalandırılması gerektiği Nazi görüşüne benzer. Bu iddianın irrasyonelliğini görürseniz, aynı noktayı ‘beyazlar’ a uygulayın.

Daha iyi bir argüman

David Boonin’den (Should Race Matter?; Irklar Önemli Midir?) aldığım çok daha iyi bir argüman var ancak bu argümanın aşağıda okuyacağınız yeniden belirtilmesinde de hatalar olmadığı konusunda söz veremem.

Tazminatlar için daha iyi bir argümanda, tazminatlar günümüz (çoğu?) Afrikan Amerikalılara verilmek üzere olan bir borçtur. Tazmin edilecekleri zarar, önceki nesillerin çektiği kölelikten doğan bir zarar değil, kendilerinin bugünlerde çektikleri bir zarardan dolayı olur. Ortalamada günümüz Afrikan Amerikalılar bazı açılardan diğer Amerikalılardan daha kötü sonuçlara sahipler- daha fakirler, ortalama yaşam süreleri daha düşük, suç mağduru olma olasılıkları daha yüksek, üniversiteyi tamamlama olasılıkları daha düşük, vb.

Neden Hükümet tazmin mesuliyetini üstlenmelidir? Çünkü

  • Amerikan hükümeti büyük ölçüde kölelikten sorumluydu. Eyalet yönetimlerine ek olarak köleliğin yasal olarak uygulanmasına yardımcı oldu (elbette, bireysel köle sahipleri de sorumluydu, ancak artık hiçbiri ortalıkta yok.). Ayrıca hükümet ırk ayrımı ve tecrit uyguladı vb.
  • Üstte hemen listelediğimiz günümüz Afrikan Amerikalılar tarafından çekilen zararlar muhtemelen (kısmi olarak) köleliğin mirasıdır (ve ırk ayrımının vb.) Bu zararlar, en azından önemli ölçüde, yanlış hükümet politikalarının bir artçı etkisiyse, o zaman hükümet önemli miktarda tazminat ödeme durumundadır.
23 Nisan 2016’da gerçekleşen bir Klu Klu Klan etkinliğini gösteren fotoğraf. Aşırı ırkçı fikirleri ile tanınan bu örgütün kökenleri ABD’nin kuruluşuna dek uzanmaktadır.

İki zayıf itiraz

İşte liberteryenler tarafından cazip olunası olabilecek 2 itiraz:

1. Bireyci itiraz: Köleliğin uygulanmasına yardımcı olan hükümetteki asıl insanlar şu an hayatta değil. Hükümet tazminat ödememeli çünkü bugünün hükümetindeki bireyler kölelikten sorumlu değil.

Cevap: Amerika hükümeti tarafından altına girilen borç genellikle hükümet içindeki bir personel değişikliğine ayakta kalmak için elde tutulur. 30 yıllık borç senedi satan bir şirket ile karşılaştırın. 30 yıl sonra, şirkette tamamen farklı personel olsa bile, şirket bunu ödemek zorunda.

2. Anti-Vergi itirazı: Belki hükümetin böyle bir borcu vardır, ancak bu borcu ödemesinin, masum vergi mükelleflerinden parayı çalmak dışında bir yolu yoktur ki bu da yanlış olur.

Cevap: Bu yoldan gitmek istediğine emin misin sayın Liberteryen? Bu hükümet birisine haksızlık yaptığında, hükümet tazminat ödememeli çünkü tazminat daima çalıntı paradan gelmek zorundadır anlamına gelir. Öyleyse… hükümete karşı açılan bireysel davalar tümüyle reddedilmeli mi?

Üç Daha güçlü itiraz

3. Kimliksizlik problemi: Hiç var olmaması daha iyi olacak denli kötü hayatı olanlar hariç, bugün kölelik yüzünden direkt zarar görmüş kimse hayatta değil. Eğer kölelik Amerika’ya hiç uğramasaydı, bu kıtanın tüm tarihi bundan sonra tamamıyla farklı olurdu. Farklı insanlar farklı zamanlarda tanışırdı vb. böylece şimdiye kadar, yüzlerce yıl sonra, tamamen apayrı bireyler grubu var olurdu. Hayatınız genel anlamda yaşamaya değer olduğu sürece, kölelik size fayda sağlamış olacaktır. (Bu uzun zaman önce yaşanan her olay için de geçerlidir.)

Olası yanıt: Oradaki zararın örtük hesabına itiraz edilebilir (x, yalnızca x’in sizi, x olmasaydı olacağınızdan daha kötü bir durumda bırakması durumunda size zarar verir). Belki bir olay size, söz gelimi, son halkasının sizin için özünde olumsuz (nahoş vb.) deneyimleriniz olan bir nedensellik zinciri başlatarak size zarar verebilir. Bu, sonunda x vuku bulmasaydı olacağınızdan genel olarak daha iyi durumda olsanız bile olabilirdi.

Sorun: Özünde olumsuz olan bir olayın ne olduğunu nasıl tanımlarsınız ki? Birinin, ortalama bir beyaz Amerikalıdan daha düşük bir gelire sahip olmasını özünde kötü bir olay olarak iddia edebileceği açık değildir.

4. Hafifletme: Başkası tarafından işlenmiş bir haksız fiile maruz kalan siz, mağdur, yine de çektiğiniz zararı hafifletmek için makul adımlar atmalısınız. Böyle yapmazsanız, bütün suçu fiili işleyenin üzerine atamazsınız. Sadece makul ölçülerde mümkün olduğunca kaybınızı hafifletmiş olursanız çektiğiniz zarar miktarı için tazminat talep edebilirsiniz. Bu nedenle, günümüz Afro-Amerikalıları, köleliğin neden olduğu zararlardan muzdarip olsalar bile (Örneğin, okulu bitirerek, üniversiteye giden azınlık öğrencilerini destekleyen fonlardan yararlanarak vb.), zararı mümkün olduğu kadar en aza indirirlerse, çektikleri zararın miktarının tazminini talep edebilirler.

5. Birinci derecedenlik nedeni: Haksız fiil hukukunda, yalnızca “birinci dereceden” zarara neden olduğunuz zararları tazmin etmekten sorumlusunuz. Bunun, eyleminizin makul ölçüde doğrudan ve öngörülebilir bir sonucu olan zararla ve/veya eyleminizi yanlış yapan riski oluşturan türden bir zararla ilgisi vardır. Bu aynı zamanda etik bir doktrin olarak da makuldür.

ABD hükümeti köleliği uyguladığında, beş nesil sonra sosyal sonuçları beklemesi makul bir şekilde beklenemezdi. Ne 2020 yılında uyuşturucuyla ilgili suçlar için daha yüksek hapis oranları olacağını tahmin edebilirdi, ne de 1800’lerde köleliği zorlamayı yanlış yapan şeyin bir parçası olabilirdi.

Birinci derecedenlik koşulunun bir versiyonu olmadan, hemen hemen her uzun ömürlü kuruluşun neredeyse her yaşanan kötü şeyden sorumlu olacağına dikkat ediniz

Uzak geçmiş herhangi bir olayı ele alın. Bu olaydan bu blog yazısını şimdi yazmam olayına bir, söz gelimi, nedensellik zinciri olacak ve bu geçmiş olay olmasaydı, bu blog gönderisini yazamayacağım doğru olacaktır. Tüm dünya kökten farklı olacaktır. (Kaos teorisine ve yukarıdaki # 3’e bakın.) Genel olarak herhangi bir mevcut olay hakkında bunu söyleyebildiğiniz için, geçmişteki herhangi bir yanlış eylemin günümüzün herhangi bir zararı ile nedensel olarak bağlantılı olduğunu da söyleyebilirsiniz.

Muhtemelen, uzun zaman önce herhangi bir haksız fiil işleyen herhangi bir kuruluşun, günümüzün her türlü zararından sorumlu olduğunu söylemek istemiyoruz. Bu nedenle, haksız fiil hukuku doktrininde belirtildiği gibi, “birinci dereceden neden” durumuna ihtiyacımız var.

Michael Huemer- “Reparations”, Erişim Tarihi:01.09.2020), Erişim Kaynağı: https://fakenous.net/?p=1810

Çevirmen: Emre Can Esgiyusufo

Çeviri Editörü: Çağan Fırtına

İstanbul Teknik Üniversitesi'nde inşaat mühendisliği lisans öğrencisi. Siyaset, din ve dil felsefeleri ile alakadar olur. Bunların yanında iyi bir basketbol ve edebiyat sever olduğunu düşünür.

2 Yorum

  1. Peki geçmişteki bir adaletsizlik yüzünden o adaletsizlikten direkt sorumlu olmayan birisi/birileri daha avantajlı, diğer bir insan/grup ise dezavantajlı duruma düşüyorsa avantajlı tarafın dezavantajlı tarafı tazmin etmek gibi bir ahlaki sorumluluğu bulunmamakta mı? Örneğin, benim babam Ahmet’in babasının altınını çalmış ama Ahmet’in babası bu altını babamdan geri alamamış. Babamsa çalıntı altının sayesinde zenginleşmiş ve o öldükten sonra bile ben bu zenginliğin keyfini çıkarmaya devam ediyorum. Ahmet ise bu altının babam tarafından çalındığını bilerek benden babamın varisi ve çalınma olayında suçlu olmasam bile avantaj kazanmış taraf olarak tazminat talep edebilir. Bu suçu ben işlemedim ama işlenen suç sayesinde ben avantajlı, Ahmet ise dezavantajlı duruma düştü ve ben Ahmet’i tazmin etmeliyim.

  2. “Hayatınız genel anlamda yaşamaya değer olduğu sürece, kölelik size fayda sağlamış olacaktır” kısmına da itirazım var. Afrikalılar Amerika kıtasına zorla getirilip köle olarak çalıştırılmasalardı daha mutlu ve müreffeh hayat yaşayabilirlerdi. Devletler sınırlarından diğer devletlerin vatandaşlarının rahatça geçmesine ve istedikleri yerde yaşamalarına izin verselerdi (= Open Borders politikası) Afrika’da yaşayan bu insanlar daha iyi bir hayat için Amerika’ya köle olarak değil de özgür bireyler olarak gidebilir ve aradıkları daha iyi hayatı şiddet, kölelik, ayrımcılıkla yüzleşmeden, devlet ve bireysel şiddetle yüzleşerek kötü duruma düşürülmeden bulabilirlerdi.

Bir cevap yazın

Your email address will not be published.

Önceki Gönderi

İnce Ayar Argümanı Ve Bilinç – Alex Malpass

Sonraki Gönderi

Bilim + Din – Tom McLeish

En Güncel Haberler Analitik Felsefe:Tümü