Antik Yunan felsefesi, Batı entelektüel geleneği ve medeniyetinin temeli olan belirli türden bir düşünce tarzının kökenini oluşturur; bundan dolayı da Antik Yunan filozoflarının yeryüzünün gördüğü en büyük düşünürlerden bazıları olarak bilinmesi pek şaşırtıcı olmasa gerek.
Antik Yunan filozofları, çağlarının felsefi paradigmasından şüphe duyan, deneyimledikleri dünyayı inceleyip yorumlayan ve Batı medeniyetlerinin temelini oluşturan ilk kişilerdi.
Bu ilk filozoflar mevcut geleneğin dışına çıkarak rasyonel açıklamaların peşine düştüler, geliştirdikleri spekülasyonlar aynı zamanda bilim ve doğa felsefesinin de ilk temellerini atmıştı.
Yaşam biçimimize etki eden pek çok büyük zeka vardır; biz bu yazımızda insanlara üzerine düşünecekleri ve yeni şeyler öğrenecekleri pek çok şey armağan etmiş olan Antik Yunan filozoflarından beşini inceleyeceğiz.
Pythagoras: “İnsanlar için yasalar zorunlu hale gelir gelmez artık onlar için özgürlüğe yer kalmamıştı.”
Pisagor, geometrideki önemli hesaplamalardan biri olan Pisagor Teoremi’ni bulmasıyla tanınan ünlü bir matematikçidir. Genellikle matematiğe olan olağanüstü katkısıyla tanınmasına rağmen felsefi çalışmaları ve fikirleriyle de modern felsefe ve Platon üzerinde epey etkili olmuştu. Dünyayı kusursuz bir harmoni olarak görmüş ve öğretisiyle tutarlı bir yaşam sürmeyi amaçlamıştı.
Thales: “Başkalarını gerçekleştirdikleri için suçlayacağınız şeyleri yapmaktan uzak durun!”
Miletli Thales, Yunan felsefesinin babalarından biri olarak kabul edilir ve sonraki nesillerin ünlü düşünürleri, filozofları ve bilim insanları üzerinde büyük bir etki yaratmıştır. Doğal fenomenleri; işin içine mitleri dahil etmeyip teoriler ve hipotezler yoluyla yani bilim ile açıklamaya çalışan ilk kişiydi. Aristoteles, maddenin (Ç.N.: Cehver, öz veya arkhe’nin) kökeni gibi temel ilkeleri soruşturan ilk kişi olarak Thales’i işaret eder. Thales için, Doğa Felsefesi ekolünün kurucusu da denir.
Platon: “Nazik olun, çünkü karşılaştığınız herkes farkında olmadığınız zorluklarla boğuşuyor.”
Sokrates’in öğrencisi olan Platon, siyaset biliminin kurucusu ve dünyanın bilinen ilk yüksek öğrenim kurumlarından biri olan Atina Akademisi’nin kurucusu olarak kabul edilir. Platon’un felsefi görüşünün özü üçlü bir yaklaşımdır; yani diyalekt, etik ve fizik, bunların birleşiminin odağında ise formlar (Ç.N.: idealar) kuramı yer alır. Platon’a göre formların en yücesi, varlık ve bilginin sebebi olarak gördüğü “iyi” formudur. Platon, siyaset üzerine ilk ve en etkili eserlerden biri olan, ideal veya ütopik bir toplumun sınırlarını çizen Devlet’i kaleme almıştı. Platon da akıl hocası Sokrates gibi demokrasiye pek sıcak bakmıyor ve onu eleştiriyordu.
Socrates: “Güçlü zihinler fikirleri tartışır, vasat zihinler olayları, zayıf zihinler ise insanları.“
Tüm zamanların en tanınmış Antik Yunan filozofu olan Sokrates, usta bir taş ustası ve toplum eleştirmeniydi. Kendisi hiçbir şey kaleme almadı ve felsefi katkılarının büyük bir kısmı öğrencileri, özellikle de Platon aracılığıyla günümüze ulaştı. Sokrates, felsefenin gündelik yaşamımıza uygulanmasıyla elde edilen pratik sonuçlara ulaşmak için yeni bir yaklaşım geliştirmişti. Sokrates bilhassa, insanları her şeyi eleştirel bir şekilde soruşturmaya teşvik etmesiyle tanınır olmuştu. Sokrates’in felsefeye en büyük katkısı, doğruyu yanlıştan ayırt etmek için tartışma, münazara ve diyalogu kullandığı Sokratik Yöntem idi. Sahip olduğu inançları ve felsefedeki gerçekçi yaklaşımı, dini eleştirmek ve gençleri yozlaştırmaktan yargılanıp mahkûm edilmesiyle sonunu getirmişti. Bu hüküm sonrası Sokrates, anavatanı Atina’dan sürgün edilmektense intihar yoluyla idam edilmeyi tercih etmişti. Antik Yunan demokratik sisteminin göbeğindeki efsanevi yargılanışı ve ölümü, yaşamın bizzat kendisinin bir soruşturması olarak felsefenin akademik manzarasını değiştirmişti.
Aristoteles: “Vicdanı* eğitmeden aklı eğitmek; eğitim değildir.”
Platon’un öğrencisi ve Büyük İskender’in öğretmeni olan Aristoteles dünyanın en büyük Antik Dönem filozoflarından biri olarak kabul edilir. Aristoteles bilim, etik, siyasi rejim, fizik ve siyaset de dahil olmak üzere oldukça farklı türden konu başlıklarını ele aldı ve bu konulara dair geniş kapsamlı çalışmalar yaptı. Kullandığımız kavramların ve tüm bilgilerimizin en temelde “algılamaya” dayandığına inanıyordu. Aristoteles’in felsefi yaklaşımının tüm boyutları günümüzdeki akademik çalışmaların hala konusu olmaya devam ediyor.
* İnternette “yürek” veya “kalp” olarak çevrildiğini gördüğüm bu ifadeyi “vicdan” olarak çevirmeyi daha makul buldum. Yanıldığımı düşünüyorsanız lütfen bize ulaşın.
“Why Ancient Greek Philosophers are the greatest thinkers to have graced this earth“, (Erişim Tarihi: 19.06.2021)
Çevirmen: Taner Beyter