Özet: Dinler arası diyaloğun ön koşulu olarak, dini çoğulculuk, felsefi açıdan sorunlu bir ideoloji olup diyaloğun pratik değerini de önemli ölçüde azaltır.
Okumaya Devam Et
Olağan bir günün olağan bir sabahında uyandığınız ve o ana dek hem sizin hem de dünyanın çoğunun sahip olduğu tüm bilgilerin yanlış
Okumaya Devam Et
Günlük yaşantımızda pek çok sorgulama yaparız. Bu sorgulamalardan bazıları hayatımızda önemli etkileri olmayacak durumlara yöneltilen sorulardan oluşur. Mesela yaşadığımız şehirde en iyi
Okumaya Devam Et
Siyasi görüşler, temel olarak toplumun en iyi nasıl düzenleneceğine ilişkin fikirlerdir. En genel hatlarıyla tanımlayacak olursak, İlericiler iyimserdirler; gölgesinde asla duramayacakları ağaçlar
Okumaya Devam Et
Basit bir anlaşmazlık durumuna birinin nasıl tepki vermesi gerektiğini düşünün. Frank bahçede bir kuş görür ve bunun bir ispinoz olduğunu düşünür. Yanında
Okumaya Devam Et
Aşağıda gösterilen üç kardeş İsrail’in elit özel keşif birimi Sayeret Matkal’ın üyeleri. Bu birimin birçok üyesi zamanla İsrail’de siyasete atılmıştır (başbakanlar, savunma
Okumaya Devam Et
Bu yazımda inancın epistemolojik rolünün deneyimden nasıl ayrıştığını anlatıp; Susanna Siegel tarafından Fenomenal Muhafazakarlığa (Olgusal Tutuculuğa) yöneltilen bir itiraza değineceğim. Bu yazım,
Okumaya Devam Et
Diyelim ki bir akşam yan komşunuzun evde olup olmadığını merak ettiniz: arabalarının garajda olmadığı ve ışıkların da kapalı olduğunu gördünüz; doğal olarak
Okumaya Devam Et
Eğer biri size bir konu hakkında neye inandığını söylerse ve buna neden inandığından bahsederse, size bir argüman sunmuş olur. [1] Argümanlar, başka
Okumaya Devam Et
Bazen biriyle tartışmaya son vermek için “Bu fikre sahip olmaya hakkınız var” deriz. Fakat bunu yapmak doğru mu? Her neye inanmak istiyorsak
Okumaya Devam Et