Filozoflar “kötülük problemi” ile kabaca, dünyamızdaki acı, ahlaksızlık, cehalet ve diğer kötülüklerin teizme karşı güçlü bir kanıt olup olmadığı sorusunu kastetmektedir. [1]
Okumaya Devam EtFelsefedeki birçok önemli tarihsel şahsiyet, hayatı bu terimlerle ifade etmeseler de hayatı anlamlı kılan bir şey varsa bunun ne olduğu sorusuna bir
Okumaya Devam EtOntolojik argümanların bazı modal versiyonları tutarlı bir yapıya sahiptir. Ben bu yazıda ele alacağım iki modal versiyon üzerinden bu argümanların sağlam olduğunu
Okumaya Devam EtTanrı’nın varlığına dair tartışmalar -tıpkı din, politika ve cinsellikle ilgili çoğu tartışma gibi- neredeyse her zaman ısı yayar ama ışık yaymaz; yani
Okumaya Devam EtGiriş Mükemmel varlık teizmi (perfect being theism) gerek Yahudi, Hristiyan, Müslüman inananların ezici çoğunluğunun inanç sistemlerinin temelinde bulunmasıyla, gerekse din felsefesinde akademik
Okumaya Devam EtYapılan yeni bir araştırma, ateistlerin ve teistlerin ahlaki pusulalarının, birkaç yönden farklı olabileceğini ortaya koydu. Ancak bazı yönlerden iki grup arasındaki ahlaki
Okumaya Devam EtTeistler Tanrı’nın var olduğuna ve ateistler Tanrı’nın var olmadığına inanır, agnostikler ise konuya dair yargılarını askıya alır. Peki bu yaklaşımlar “Tanrı” derken
Okumaya Devam EtTanrı’nın varlığına dair sorular Tanrı’nın var olup olmadığını sorarlar; fakat teizmin aksiyolojisi Tanrı’nın varlığının, dünyamız ve yaşayanların değeri açısından nasıl bir fark
Okumaya Devam EtSwinburne Hristiyanlık, Musevilik ve İslam inançlarının temel inancını oluşturan “teistik Tanrı kavramı” olarak bahsettiği şeye bağlı kaldığını savunur. Bu kavrama göre Tanrı,
Okumaya Devam Et