Paul Draper’ın Teizme Karşı Evrimsel Argümanı – Fevzi Ata Demirtaş

/
458 Okunma
Okunma süresi: 4 Dakika

Paul Draper, Teizm aleyhine evrimden yola çıkan 2 argüman öne sürer. Bunlardan biri Natüralizmin, evrime dair öngörü gücünden hareket eder. Daha da özelde Draper’a göre evrim, Teizmden ziyade Natüralizmin doğru olması durumunda olmasını bekleyeceğimiz şeydir.

Evrim doğrudur ve özel yaratılışçılık (Tanrı’nın canlıları birbirlerinden bağımsız bir şekilde yaratması) yanlıştır. Zira canlılar birbirlerinden bağımsız değil, ortak bir ataya dayanacak şekilde var olurlar. Bu noktada Draper argümanını ikiye ayırır (Draper, 2012):  

  1. Özel yaratılışçılığın yanlışlığı, bu iki teoriden hangisinde daha beklenilir?
  2. Özel yaratılışçılığın yanlışlığı göz önünde bulundurulduğunda, bu iki teoriden (Natüralizm ve Teizm)  hangisi evrim açısından daha beklenilir?

Natüralizm (N) özel yaratılışçılığın yanlışlığını kesin bir şekilde öngörür. Çünkü N’ye göre Tanrı yoktur. Ancak Teizm (T) bunu öngöremez zira özel yaratılışçılığın (ÖY) doğruluğu ve yanlışlığı noktasında N kadar kesin konuşamaz.

1. Özel yaratılışçılığın yanlışlığı, bu iki teoriden hangisinde daha beklenilir?

Apriori Gerekçeler

Tanrı’nın neden bağımsız bir yaratmadan ziyade evrimi tercih etmesinin beklenilir olduğuna dair apriori gerekçeler (Diogenes Allen, Howard J. Van Till, Ernan McMullin) zayıf olduğu gibi Draper’a göre Tanrı’nın canlıları yaratma noktasında çok çeşitli yolu vardır. Örneğin Tanrı’nın (soy tezine bağlı) evrim ile yaratmış olması mümkün olduğu gibi bağımsız yaratması, bazı türleri ilk başta bağımsız yaratıp onların değişimini evrime devretmesi ve hatta evrimsel süreç içerisinde sadece tek bir türü (örn. insan) bağımsız yaratması da mümkündür. Bu tarz özel yaratma formları göz önüne alındığında Tanrı’nın neden evrimi tercih ettiğini evrimin gerçekliğinden bağımsız, apriori bir şekilde göstermek zordur.

Aposteriori Gerekçeler

Draper, Tanrı’nın neden ÖY’yi seçmemesinin makul olduğuna dair teistik, aposteriori açıklamaları (örn.Darwinden önce dahi bilim tarihi açısından metodolojik natüralizmin başarısı) yetersiz bulduğu gibi bu bağlamda Tanrı’nın ÖY’yi tercih etmesi gerektiğine dair bile çokça delil olduğunu savunur. Örneğin Hristiyanlığa göre Tanrı İsa’yı ölümden diriltmiştir ve bu ilahi bir müdahale olmadan gerçekleşemez. Yine Teizme göre fiziksel gerçeklikten önce ve ondan bağımsız bilinçli bir yaşam vardır (Tanrı). Bu, bütün bilinçli yaşamın bilinçsiz yaşamdan temelde bağımsız olduğunu muhtemel kılar. Ancak bu da, bilinçli canlıların yalnızca bilinçsiz canlıların genetiği değiştirilmiş torunları olmadığını, bilinçli yaşamın bağımsız olarak yaratıldığını önceden olası kılıyor. Ve özel yaratılışçılık, en azından bazı karmaşık yaşamın bağımsız olarak yaratıldığı görüşü olarak tanımlandığından, teizmin, kişiyi özel yaratılışçılığın doğru olduğu yönündeki beklentiye (kesin olarak kabul edilmese de) yönlendireceği sonucu çıkar.

Bütün bunlar göz önüne alındığında T, ÖY’nin yanlışlığını, evrimin gerçekliğinden bağımsız, aposteriori bir şekilde gösterememektedir. Dolayısıyla bu sorunun (Özel yaratılışçılığın yanlışlığı, bu iki teoriden hangisinde daha beklenilir?) cevabı Natüralizmdir.

2. Özel yaratılışçılığın yanlışlığı göz önünde bulundurulduğunda, bu iki teoriden (Teizm ve Natüralizm) hangisi evrim açısından daha beklenilir?

Kompleks akıllı yaşamın açıklaması olarak evrim, -Plantinga’nın da dediği gibi- Natüralistlerin tek seçeneğidir. Fakat her şeyi bilen ve her şeye gücü yeten bir varlık hipotezi ışığında bunun böyle olması gerektiğini açık değildir. Bunu aksi ancak, canlıların mevcut kompleksliğini evrimin, akıllı bir tasarımcı tarafından yönlendirilmeden açıklayamayacağı ile mümkün olabilir. Ancak bu birçok bilim adamı tarafından reddedilir çünkü evrim bu tarz karmaşıklıkları oluşturmaya yetecek zamana sahiptir. Dolayısıyla evrim en azından N’de T’den daha az olası değildir.

Sonuç olarak, 1. sorunun cevabı göz önüne alındığında bu sorunun (Özel yaratılışçılığın yanlışlığı göz önünde bulundurulduğunda, bu iki teoriden hangisi evrim açısından daha beklenilir?) cevabı da Natüralizmdir. Özetle argüman, Natüralizmin doğru olması durumunda gerçekleşecek tek senaryonun gerçekleşmesinin (Teizm için onca senaryo -bunların arasında doğa yasalarının kullanılmadığı bir senaryo da var- mümkünken) Natüralizme olasılıksal açıdan ciddi bir avantaj sağladığını göstermeye çalışır.


Kaynakça

  • Draper, P. (2012). “Christian Theism and Life On Earth”, In Stump, J. B., Padgett, Alan G., The Blackwell Companion to Science and Christianity, pp. 306-316: Wiley-Blackwell (2012) .

Yazar: Fevzi Ata Demirtaş

Editör: Musa Yanık

Öncül Analitik Felsefe Dergisi, 19 Ocak 2018 tarihinde kuruldu. Sunum, söyleşi, makale, çeviri, canlı yayın gibi içerikler üreterek Analitik Felsefe’ye dair Türkçe veritabanını genişletmeye devam ediyor.

Bir cevap yazın

Your email address will not be published.

Önceki Gönderi

Kapitalizmden Silikon Serfliğine mi Geçiyoruz? – Yanis Varoufakis ile Söyleşi

Sonraki Gönderi

İnanç ve Deneyim Arasındaki Epistemik Asimetriler – Michael Huemer

En Güncel Haberler Analitik Felsefe:Tümü