0. Giriş
Aşağıdaki üç önerme tutarsız bir üçlü yapısındadır:
- P) Matrix’te olup olmadığımı bilmiyorum *
- S) X’i biliyorum
- R) Eğer X’i bilirsem, o halde Matrix’te olmadığımı bilirim
(X, içeriğin konuya dahil olduğu “15:00 olduğuna inanıyorum” veya “Pantolon giymek hakkında anlamlı duyu verilerim var.”dan ziyade dış dünyaya ilgili içeriğe sahip olan bir önerme olarak düşünülmelidir, mesela “Saat 15:00’tir.” veya “Pantolon giyiyorum.” vb gibi.)
Önermelerin mantıksal biçimini aşağıdaki gibi ifade edebiliriz;
p = “Matrix’te olmadığımı biliyorum.”, ve q = “X’i biliyorum.”
- P) ~ p
- Q) q
- R) q → p
Bilgi hakkındaki üç pozisyonu ifade eden bu önermeleri kullanarak bir argümanı formüle etmenin üç yolu vardır; bunlara “şüphecilik”, “yanılabilircilik” ve “anti-şüphecilik” diyorum. Her bir argüman iki önermenin öncüllerinden yola çıkarak ve sonuç olarak diğerlerinin reddedilmesiyle türetilir.
1.Şüphecilik
Şüpheci argüman şu şekilde formüle edilir:
- R) X’i bilirsem, o halde Matrix’te olup olmadığımı bilirim.
- P) Maxrix’te olmadığımı bilmiyorum.
- ~Q) O halde, X’i bilmiyorum.
Bu argümanın modus tollens hali şu şekildedir:
- q → p
- ~p
- O halde, ~q
2. Yanılabilircilik
Aksine Yanılabilircilik, Pve Q’nun doğruluğundan R’nin reddine ulaşır, yani:
- P) Matrix’te olup olmadığımı bilmiyorum
- Q) X’i biliyorum
- ~ R) Değili- (X ‘i bilirsem, o halde Matrix’te olup olmadığımı bilirim.)
Bu argümanın biçimi şöyledir:
- ~ p
- q
- Bu nedenle, ~ (q → p)
Bu yeni düzen ve sıralama ne söylemektedir? Şunu söylemektedir: Bir şey bilsek bile Matrix’te olup olmadığımızı bilmediğimiz için Matrix’in içinde olmadığımızı bilmek bilgi için zorunlu bir koşul değildir. Böylece kişi şüpheci hipotezi gözden çıkarmadan bilgi sahibi olabilir.
3.Anti-şüphecilik
Son kombinasyon olan anti-yanılabilircilik yani -yanılamazcılık, (belki de G.E. Moore’un yaklaşımı budur) aşağıdaki gibidir:
- R) X’i bilirsem, Matrix’te olmadığımı biliyorumdur.
- S) X’i biliyorum
- ~ P) Matrix’te olmadığımı biliyorum
Bu argümanın modus tollens hali şu şekildedir:
- q → p
- q
- O halde, p
Bu argümanda, Matrix’in bilgiye sahip olmak için gerekli bir koşul olmaması şartı kabul edilir; X bilgisinin gerçekliği kabul edilir ve bunun sonucunda da kişi, Matrix’te olmadığımı bilir. Böylece de şüpheci hipotez çürütülür. (Bu nedenle bu yaklaşımın adı “anti-şüphecilik”tir.)
4. Nasıl Seçim?
Şimdi üç rakip argümana sahibiz, bu argümanlardan her biri söz konusu üçlünün ikisini seçip üçüncüsünü reddediyor. Hangi argümanın seçileceği sorusu mantık üzerinden değil, ancak dışarıda bırakılan önermenin hangisi olacağı problemidir. Hangisi en mantıksız görünüyor? Sorun şu ki, hepsi oldukça makul gibi.
P, Matrix’i veya kötü cin hipotezini * reddemeyeceğimizi söylüyor. Bu oldukça akla yatkın görünür; en azından Descartes’i okumuş ve Matrix’i izlemiş olanlara. Bu öncülü reddetmek şüpheciliğin çürütülmesini gerektirir gibi görünüyor.
Q, X’i bildiğimizi söyler. Bu açıkça X’i seçmenize bağlı olacak ancak neden X’i istediğimiz kadar inandırıcı yapmayalım? X, “Saat şu an 15:00’tir.” olsun (eğer saat 15:00 ise), veya sizin pantolonunuzu giymek olsun (eğer pantolonunuzu giyiyorsanız.) vb vb. Bu, düşünebileceğiniz en klişe ve sıradan bilgi iddiası olabilir. Tanım gereği eğer herhangi bir bildi iddiası varsa, Q oldukça akla yatkın gelir. Ve P, Q ve R’nin hepsi birer bilgi iddiasıdır.
R, eğer sokakta yürüdüğünü, saatin 15:00 olduğunu, pantolon giydiğini veya başka bir şeyi bilirsen, Matrix’te olmadığını bildiğini söylüyor. Bunu reddetmek oldukça zor. Eğer sokakta yürüdüğümü bilirsem, o halde sokakta yürüdüğüm doğrudur. Eğer sokakta yürüdüğüm doğruysa, o zaman da Matrix’de değilimdir. Böylece de, sokakta yürüdüğümü biliyorsam Matrix’de değilimdir. O halde X’i biliyorsam Matrix’te olmadığımı biliyorumdur gibi görünüyor.
Buradaki zayıf nokta nerededir?
Yazar notu: * “Matrix’teyim.”, “Kavanozdaki bir beyinim.”, “Kartezyen bir kötü cin tarafından aldatılıyorum.” anlamına gelir.
Çevirmen notu: Bu konuya dair kaleme aldığımız şöyle bir yazı var: “Taner Beyter- “Kavanozdaki Beyinler (BIV) Argümanı: Hepimiz Kavanozdaki Beyinler Olabilir miyiz?” Diğer yandan Fatih S. M. Öztürk hocamızın konuya dair kaleme aldığı çalışmalarına bakabilirsiniz.
Alex Malpass- “Skepticism, fallibilism, anti-skepticism”, (Erişim Tarihi: 01.07.2020), Erişim Kaynağı: https://useofreason.wordpress.com/2016/04/14/skepticism-fallibilism-anti-skepticism/
Çevirmen: Taner Beyter
Çeviri Editörü: Can Kalender