Oy Vermenin Etiği Ve Beklenen Sonuçları – Thomas Metcalf

//
821 Okunma
Okunma süresi: 11 Dakika

Oyunuzun normalde herhangi bir seçimin sonucunu değiştirme olasılığı oldukça düşüktür.[1] Bir fark yaratmanız için, diğer binlerce veya milyonlarca oyun berabere gitmesi gerekir bu da pek mümkün değildir.[2]

Peki o zaman oyunuz bir şekilde sonucu değiştirse, ortaya çıkabilecek sonuçlardan dolayı oy kullanmanız ahlaki açıdan yine de gerekir miydi? Bu nedenle, oyunuz çok yüksek ihtimalle bir fark yaratmasa bile oy kullanmak zorunda kalabilirsiniz.

Bunu anlamak için, karar verme konusunda beklenen değer açısından oy vermeyi düşünelim.

1. Beklenen Etik Değer

Eyleminizin neredeyse kesinlikle bazı etkiler yaratacağı kararlar hakkında düşünmek nispeten daha kolaydır. Örneğin, birinin evine bomba atmanın büyük hasara yol açma olasılığı oldukça yüksektir. Olağanüstü bir şekilde zorunda kalmadığımız sürece bunu yapmamamız gerektiğini bilmek zor değildir.

Peki ya sonucu değiştirme olasılığınızın çok düşük olduğu durumlarda -oy verme gibi- ne olur?

Eyleminizden fayda sağlama olasılığınız çok düşük olsa bile, eğer o fayda yeterince büyükse genelde eylemi gerçekleştirmek için iyi bir sebebiniz var demektir.[3] Örneğin, bir yolculuk sırasında ciddi bir kaza geçirmeniz pek olası değildir, bu yüzden çocuğunuzun kemerini bağlamanızın onun hayatta kalıp kalmayacağı konusunda bir fark yaratması çok düşük bir olasılıktır çünkü muhtemelen bir kaza olmayacaktır. Yine de büyük bir felaketin küçük de olsa gerçekleşme olasılığı sebebiyle emniyet kemerini bağlamanız gerekir

Bu konuyu beklenen değer açısından değerlendirelim.[4] Beklenen değer hesaplama yöntemi, eyleminizin başarısının net kazancının, bu kazançların meydana gelme olasılığı ile çarpılması ve çıkan sonuçtan girişimde bulunmanın neden olduğu zararların çıkarılmasıdır.[5]

Eğer ahlak hakkında konuşuyorsak, o zaman bahsettiğimiz “değer” üretmek için ahlaki nedenlerimiz olan etik değerdir.[6] Bu noktada, bazı ölçüm birimleri vasıtasıyla etik değeri yaklaşık olarak bulabileceğimizi varsayıyoruz. Bu varsayımsal iyilik birimini ‘fayda birimleri’ (utils) diye adlandıralım.[7]

Örneğin, emniyet kemeri takmanızın çocuğunuzun hayatını kurtarma şansı %1 ise, çocuğunuzun hayatını kurtarmanın değeri on milyon fayda birimine eşitse[8] ve kemeri bağlamanın maliyeti (kaybedilen zamanda) bir fayda birimi ise[9], o zaman çocuğunuzun kemerini bağlamanın beklenen değeri (10,000,000’un %1’i) 1 fayda, yani 99,999 faydaya eşittir. Etkileme şansı küçük de olsa, yaratacağı etkinin değeri o kadar büyüktür ki eylemi gerçekleştirmek buna değerdir.

2. Oy vermede beklenen değer

Şimdi de oy vermede beklenen değeri inceleyelim. Oyunuzun seçilen kişiyi değiştirme olasılığı çok düşüktür, ancak o adayın seçilmesinin net kazancı çok büyük de olabilir. Bu nedenle, oy vermeniz gerekip gerekmediğine karar vermek için oyunuzun sonucu değiştirmesinin getirisini ve bunun yanında da diğer olası kazanç ve zararları hesaba katmalısınız.

Önce seçim sonucunun değerini düşünelim. Farz edelim ki A adayı seçilirse, ülkesindeki 325 milyon insanın her biri için ortalama 1000 fayda birimi değerinde net kazanç sağlanacak. [10] O zaman A adayının kazanmasının değeri 325 milyar fayda birimine eşittir. Oyunuzun sonucu değiştirme olasılığı on milyonda bir olsaydı ve A adayına oy vermeniz sadece 100 fayda birimi kadar sizi zarara uğratsaydı, (çünkü zaman harcamanız gerekir ki bu da eğlenceli sayılmaz) ve bunun dışında hiçbir kazanç veya kaybınız olmasaydı, A adayına oy vermek aşağıdaki beklenen değere eşit olurdu:

  • [(fark yaratma olasılığı x eğer fark yaratırsanız bunun toplam faydası)] – zararlar = beklenen değer.
  • [(1/10, 000, 000) x 325,000,000,000] – 100 = 32.400.

Bu nedenle, beklenen değer açısından bakıldığında bu tam olarak %100 olasılıkla net 32,400 fayda birimi yaratacak bir şekilde hareket etmeyle eş değerdir.[11]

Peki seçimin sonucunu etkileme olasılığı nedir? ABD’deki başkanlık seçimlerinde, adaylar arasında çok az fark varsa bir seçmenin kimin kazanacağını belirleme olasılığı on milyonda bir iken, aradaki fark açıksa bu olasılık milyarda bir olur.[12]

Bu durumda, birçok seçmen yukarıdaki örnekte A adayı için oy vermek zorunda kalabilir.[13] Benzer bir hesaplamayla neden çocuğunuzun emniyet kemerini takmanız gerektiği de açıklanabilir.

3. Diğer Kazançlar ve Zararlar

Tabii ki oy vermenizin başka iyi sonuçları da olabilir. Belki oy pusulasını paylaşmak hoşunuza gidiyordur. Bunları da aynı şekilde hesaplamaya dahil edin, bu kazancı elde etme olasılığınızı kazancın değeri ile çarpın.

Tabii aynı zamanda, oy vermenizin zararları da olabilir. Seçimin sonucunu bir kenara bırakırsak, sizin kendi oyunuz sadece sizi etkiler.[14] Fakat oy vermenin seçmene fiziksel ve psikolojik olarak zarar verme tehlikesi de vardır. Örneğin kaybeden tarafa oy vermek isteyen biriyseniz, kazanan taraf sizi oy vermeye çalıştığınız için size saldırabilir. Bu yüzden hesaplama yaparken bu zararları göz önünde bulundurmak gerekir.

4. Siyasi Bilgi, Ahlak ve Suçlama

Bu metinde belirli bir tarafta oy kullanmanın değerlerini ve sonucu değiştirme olasılıklarını değerlendirdik. Peki ya bu tahminlerde yanılıyorsak? Ahlaki açıdan önemli olduğunu düşündüğümüz değerlerimizde de yanılıyor olabiliriz.

Çoğu Amerika vatandaşının politikayla ilgili bilgisi nispeten daha azdır.[15] Seçim hakkında yeterince bilginiz yoksa oy kullanmamanız daha iyi olacaktır.[16] Başka bir deyişle, eğer bir fabrikada kocaman kırmızı bir buton görürseniz ve ne işe yaradığını bilmiyorsanız, düğmeye basmayın.

5. Sonuç

Beklenen değer normalde tek bir ahlaki değerlendirme biçimi değildir. Çünkü bu vatandaşlık görevi olarak görülebilir.[17] İnsanlar adayları, yasaları veya demokrasiyi onaylamayı veya reddetmeyi sembolik olarak ifade etme gereksinimi duyabilirler.[18] Ya da sadece eğlenceli buldukları için oy verebilirler. Deontologlar, eylemlerin beklenen etik değeri en üst düzeyde olsa bile ahlaki olarak yanlış olabileceğini belirtir.[19] Bu yüzden her ahlaki soruda olduğu gibi, beklenen sonuçların tek bir ahlaki değerlendirme biçimi olmama ihtimalini göz önünde bulundurmalıyız.

Notlar

  • [1] Gelman ve ark. 2012.
  • [2] Bu durumda, her oy “belirleyici” olurdu, çünkü her oy bu şekilde verilmeseydi, sonuç farklı olurdu. Bu sonucun kesinlikle sürecin son aşamasından sonra, örneğin yeniden sayım yapıldıktan sonra ve yeniden oylama yapılırsa bundan sonra olması gerekirdi. Yani, yeniden oylama ve yeniden sayım yapıldıktan sonra, kendi oyunuz hariç ortaya çıkan oyların berabere olması gerekirdi. Böyle bir sonucun olasılığının normalde ne olduğunu merak ediyor olabilirsiniz. Şöyle bir senaryo düşünelim, sizin oyunuz dışında sadece 100 oy daha var ve oy veren seçmenlerden her birinin adayların birine oy verme olasılığı tam olarak %50 iken diğer adaya oy verme olasılığı da tam olarak %50’dir. Böyle olsa bile sonucun berabere olma olasılığı yaklaşık %8’dir. Toplam 10.000 oyla ise bu olasılık sadece %1’dir. Buradan girdileri değiştirerek ilgili hesaplamaları yapabilirsiniz: Wolfram Aplha.
  • [3] Krş. Singer 1972: 231. Çoğu filozof dünyayı daha iyi bir yer yapmayı amaçlayan bir iyilik gereksinimi duyar. Muhtemelen, neredeyse tüm faydacı filozoflar Sinnott-Armstrong 2020: § 1 and Gronholz 2014 [“Consequentialism” in 1000-Word Philosophy]), çoğu deontologun gibi buna inanırlar, örneğin Kant Sinnott-Armstrong 2020: § 1 and Gronholz 2014 [“Consequentialism” in 1000-Word Philosophy])  Chapman 2014 [Kantian Ethics in 1000-Word Philosophy]) ve Ross 2002 [1930]: 21. Daha fazla bilgi için bkz. Beauchamp 2020.
  • [4] Krş. Briggs 2020: § 1 plus Brennan and Lomasky: § IV.
  • [5] Burada, farklı durumların değer açısından birbirine karşı ölçülebileceğini varsayıyoruz, örneğin emniyet kemerini takmak için harcanan fazladan zaman, bir çocuğun bir kazadan kurtulmasının kazancı ile karşılaştırılabilir. Bu varsayımı burada savunmayacağız fakat diğer filozofların konu hakkında yazılarını okuyabilirsiniz. (Hsieh 2019)
  • [6] Elbette, tam olarak neyin etik olarak değerli sayıldığı konusunda tartışmalar mevcut. Sıkıntısız, zevk veya refah içinde olmak ya da başka fenomenler sayılabilir mi? Krş. Crisp 2020. Fakat bu sorunun bundan bağımsız olduğunu ve nasıl davranmamız gerektiği sorusuyla ilgili olduğunu unutmayalım. Eğer sonuçsallık doğruysa, (krş. Gronholz 2014 [Consequentialism in 1000-Word Philosophy]), ahlaki olarak neyin önyemli olduğuna bir şekilde karar vermeye ihtiyacımız var.
  • [7] Felsefede ‘fayda’ genellikle yarar veya iyilik anlamına gelir. (Kökü faydacılıktır. Bu nedenle, varsayımsal değer birimlerine atıfta bulunmak için ‘fayda birimi’ diyebiliriz.)
  • [8] Bazen etik değer para üzerinden değerlendirilebilir. İnsanlar belirli hedeflere parayla ulaşmanın ahlaki nedenlerle temellendirilebileceğini düşünebilir, örneğin bir hayat kurtarmak için 500 dolar harcamak gibi. Krş. Singer 1972 Ya da değeri 100 dolar olan bir faydanın, ahlaki olarak 100 dolar harcayacak kadar kabul edilebilir veya zorunlu olduğu söylenebilir. Bunlar ayrıca mutluluk ya da fayda gibi birimler olarak düşünülebilir; krş. Briggs 2020.
  • [9] Açıkçası, elbette çocuğun kemerini takmanın toplumun geri kalanına verdiği zararı düşünmek zorundayız, ama bunun ne olacağını ben de bilmiyorum. Belki çocuk büyüyünce Hitler gibi olabilir, ama bu olasılığı şimdi bir kenara bırakalım.
  • [10] Bu varsayım biraz yüksek olabilir. Fakat unutmamak gerekir ki, başkanlar dört hatta sekiz yıl boyunca görev yapıp pek çok farklı insan üzerinde hem günümüzde hem de gelecekte pek çok etki sahibi olurlar. Bkz. n.12.
  • [11] Karşılaştıralım: Önümüzde iki buton var. Bir tanesi %50 olasılıkla iki masum insanı öldürüyor (ve %50 olasılıkla hiçbir şey yapmıyor), ve diğer buton ise %25 olasılıkla 4 masum insanı öldürüyor (ve %75 olasılıkla hiçbir şey yapmıyor). Eğer düğmelerden birinde basmanın diğer düğmeye basmayla ahlaki olarak eşit olduğunu düşünüyorsanız, siz de bu şekilde mantık yürütüyorsunuz demektir.
  • [12] Gelman ve ark. 2012. Adayların arasındaki farkın az olduğu seçimlerde beklenen değer oldukça yüksektir. Fakat eğer çok önemli ve belirleyici bir seçimse, aradaki fark çok olsa bile oyların beklenen değeri son derece yüksek olabilir. Başkanlık sürelerinin uzunluğu ve görevin etkileri, tüm insan ırkını etkileyen olaylar (örneğin, yıkıcı etkisi olabilecek iklim değişikliği ve savaş ihtimali), ve yalnızca kabul edilen yasalar değil, aynı zamanda çıkarılan yürütme kararları, atanan Yüksek Mahkeme yargıçları ve demokrasinin sağlamlığı da dahil olmak üzere gelecek nesiller üzerindeki etkiler göz önüne alındığında belirli bir adayın başkan seçilmesinin beklenen değeri bazen trilyonlarca veya daha fazla olabilir. 10 trilyon fayda birimi değerinde bir beklenen değer göz önüne alındığında, bir milyarda bir sonuç elde etme şansı bile, oylama maliyetinizden önce 10.000 birimlik bir beklenen değer sunar. Yani, herhangi bir başkan adayına oy vermek için çok az sayıda seçmene eşit olarak 10.000 fayda birimine kadar zarara uğratacaktır.
  • [13] Yine de, standart hesaplamanın mantıksız sonuçlar verdiği aşırı durumlar olabilir (krş. Bostrom 2009).
  • [14] Örneğin, oy vermeye gitmek ya da yaralı birini hastaneye götürmek arasında bir seçim yapmanız gerekirse, belki de ikincisini seçmelisiniz. Ancak böyle bir durum çok nadiren olur.
  • [15] Bkz. örn. Annenberg Public Policy Center 2014 and the research cited in Caplan 2008 and Huemer 2016. Ancak, bu bilgisizliğin etkileri ve sonuçları üzerine eleştirel bakış açıları için Schleicher 2008 ve Colander 2008’e bakabilirsiniz.
  • [16] Bu durumda, adaylarının kazanmasının beklenen net değerini, kendi bilgi eksikliğiyle orantılı olarak azaltabiliriz. Krş. Brennan ve Lomasky 2000: § IV. Aynı zamanda, seçmenlerin çoğunun destekledikleri adayların seçim kazanmalarının değeri konusunda yanlış inançları olabilir. Seçmen için ahlaki bir değerlendirme yapıyorsak (belirli bir oy verme eyleminin değere dayalı bir değerlendirmesinden, yani eylemin ne kadar iyilik veya kötülüğe sebep olmasından ziyade), seçmenleri eylemleri için suçlamak yanlış olabilir. Ancak yine de seçmen araştırma yapmış olsa daha iyi bir sonuç çıkarıp çıkaramayacağını tartışabiliriz. Krş. Chignell 2020.
  • [17] Gerçekten de, bazı yerlerde bu yasal olarak gereklidir. (Moyo 2019).
  • [18] Bkz. örn. Brennan and Lomasky 2000: § VI; and Brennan 2020: § 3.1-3.2; and Sinnott-Armstrong 2005.
  • [19] Mesela belki de A adayına oy vermeyeceğinize söz vermiştiniz. Bkz. Champman 2014 (Kantian Ethics in 1000-Word Philosophy) for an introduction to a version of deontology.

Referanslar

Related Essays

Thomas Metcalf- “Ethics and the Expected Consequences of Voting”, Erişim (Tarihi:06.08.2020), Erişim Kaynağı: https://1000wordphilosophy.com/2020/06/28/ethics-and-the-expected-consequences-of-voting/

Çevirmen: Su Yıldız
Çeviri Editörü: Berk Celayir

Bir cevap yazın

Your email address will not be published.

Önceki Gönderi

Hür İrade Savunması – Alvin Plantinga

Sonraki Gönderi

Sosyobiyoloji – Catherine Driscoll (Stanford Encyclopedia of Philosophy)

En Güncel Haberler Analitik Felsefe:Tümü