Şu argümana bir göz atın:
- (1) Büyük kötülükleri önlemek için yalan söylemek meşrudur.
- (2) Tanrı’ya inanmamak büyük bir kötülüktür.
- (3) O halde, insanların Tanrı’ya inanması için onlara yalan söylenmesi meşrudur. (mesela öyle olmamasına rağmen “mucizelere bizzat şahit oldum” demek gibi yalanlar)
Ama sonuç epey absürd. Yani ya 1’i ya da 2’yi reddediyor olmamız gerekir. Ancak 2 bana epey güvenilir ve doğru görünüyor. Öyleyse 1’i reddetmeliyizdir.
Sanırım bir kişi, (b) E’den daha küçük kötülüklere engel olmaksızın, (a) E’den daha büyük kötülükleri engellemek için yalan söylemeyi meşru görmek adına E kötülük seviyesini düzenlemeye/kalibre etmeye çalışabilir.
Tanrı’ya inanmamanın gerçekten büyük bir kötülük olduğu düşünülürse bunun insan yaşamının ana ilkesi ve amacına ulaşmayı zorlaştıracağı için makul bir biçimde yapılabileceğinden şüpheliyim.
Alexander Pruss- “Lying to prevent great evils”, (Erişim Tarihi: 17.11.2020), Erişim Kaynağı: http://alexanderpruss.blogspot.com/2019/01/lying-to-prevent-great-evils.html
Çevirmen: Taner Beyter