Epiküros’un Felsefesi: Ahlaki Bir Zorunluluk Olarak Haz Peşinde Koşmak – Tim Lake

Yunan filozof Epikuros, hazzın en yüksek iyi olduğunu düşünmüştür. O, kaygıyı uzaklaştırıp ve hayatın basit hazlarından zevk alırsak mutlu olabileceğimize inanıyordu.

//
2276 Okunma
Okunma süresi: 9 Dakika

Hazla ilgili bir şey düşündüğünüzde, ne düşünüyorsunuz? İyi pişmiş bir parça biftek veya belki de şekerli bir ikram yemeyi mi? ”Epikürcü” kelimesi bazen yemek ile ilişkilendirir ama daha bedensel, daha lüks ve daha zevkli bir şeyi önerir. Kelime, haz filozofu olarak hem ünlü, hem de kötü şöhretli olan Antik Yunan filozofu Epikuros’tan türetilmiştir. İyi yaşamın haz peşinde koşmak ve acıyı azaltmakla ilgili olduğunu öğretti, kulağa hem bariz hem de hedonistik gelen bir fikir. Vardığı sonuçlar düşündüğünüzden çok daha az gıdıklayıcı olsa da bir soru kalıyor: zevk peşinde koşmak ahlaki olarak iyi bir şey olabilir mi?

Epiküros’un Erken Yaşamı

Epikuros, İ.Ö 341’de Yunan tarihinde klasik dönem olarak işaretlenen dönemin sonuna doğru doğmuştur. Babasının öğretmen olarak çalıştığı Sisam Adası’nda nispeten yoksulluk içinde yaşıyordu, iyi maaş almıyordu ve saygı duyulmayan bir meslek icra ediyordu. Ada, modern Türkiye kıyılarında olmasına karşın Epikuros’un ailesi Atinalı sömürgecilerdi. On sekiz yaşındayken Epikuros, Büyük İskender’in öldüğü sıralarda vatandaşlığını korumak için Atina’ya doğru yola çıktı. Yunan dünyasında ortaya çıkan karışıklık, muhtemelen Sisam’ın Atinalı sömrgecilerinin yerel halk tarafından zorla dışarı atılmasının arkasındaki itici güçtü. Epikuros, on dört yaşlarında felsefe öğrenimine başlamış ve ailesiyle yeniden birleştiğinde iki yerde kendi felsefe okulunu kurmaya başladı. Hayatının geri kalanını Atina’da yaşadı, öğretti ve İ.Ö. 271 civarında, 70 yaşında, döneminin en ünlü filozoflarından biri olarak öldü.

Cast of Epicurus, Hellenistic dönem, via Museum of Classical Archaeology, Cambridge

Epiküros’un Felsefesinin Gelişimi

Epikuros’un felsefeyi nasıl öğrendiği veya hangi deneyimlerin onu sonca götürdüğü hakkında çok az şey bilinmektedir. Ailesinin yanına döndükten sonraki yıl, kendisinin de filozof Demokritus’un öğrencisi olan Nausiphanes adında bir adamla çalıştığı düşünülüyor. Epiküros’un felsefesinin bazı bölümleri Demokritos’un fikirlerine, özellikle de dünyanın atomlardan oluştuğu inancına çok şey borçlu olsa da Epiküros eski hocasını küçümseyerek ondan ”yumuşakça” diye bahseder. Aslında Epikuros, kısmen, felsefeyi, mantık ve matematiğin soyut fikirlerini araştırmak için bir yol olarak değil, mutlu bir hayata ulaşmak için pratik bir sistem olarak gördüğü için, Sokrates ve Platon da dahil olmak üzere diğer birçok filozofun çalışmalarını görmezden geliyordu. Diğer filozofları küçümsemesi, çağdaşları Atina Stoacıları tarafından bu kadar şiddetle saldırıya uğramasının bir nedeni olabilir.

Zamanın filozoflarının tipik bir örneği olduğu gibi, Epikuros okuluna Atina’nın halka açık meydanlarında öğretmenlik yaparak başladı. Ancak, rekabetçi ve küçümseyici bir işti. Epikuros, bir dizi eziyetli tartışmadan sonra öğretme biçimini değiştirdi. Atina’nın yoğun merkezinden çok uzakta bir eve taşındı ve halka açık bir şekilde öğretmek yerine bahçesinde öğretmeye başladı. Bu, onun vaaz ettiklerini uygulamasına ve öğretilerinde savunduğu türden bir yaşam sürmesine olanak sağladı.

İnsanları Gerçekten Mutlu Yapan Şey Nedir?

Epikuros’tan önceki ve sonraki birçok filozof, iyinin veya adaletin ne olduğunu anlamaya çalışmakla meşguldü, ancak Epikuros, çevresindeki insanların sefaletinden, korkusundan etkilendi ve bunun yerine yalnızca insanları neyin mutlu ettiğine odaklandı. Esasen hümanistti ve amacı gördüğü sefalete bir çözüm bulmaktı. Bu onu zevk ve acının sürekliliği üzerinde düşünmeye yöneltti. Açıkça, insanların hayatlarında daha az acı ve daha fazla zevkle daha mutlu olacakları açıktı, ancak sadece zevkli deneyimlerin sayısını artırmak cevap değildi. Hedonistik anlamda zevke düşkünlük, zevkli olmaktan daha az yan etkiyle geldiği için en önemlisi.

Hiçbir zevk kendi başına kötü bir şey değildir. Ama bazı durumlarda haz veren şeyler, hazların kendisinden çok daha fazla rahatsızlık yaratır.

Alkol içmek zevklidir ve Epikuros’un bir kadeh şarap içtiği biliniyordu, ancak herkesin iyi bildiği gibi aşırı alkol içmenin hoş olmayan sonuçları vardı. Ertesi sabah genellikle bazı ciddi rahatsızlıklar eşlik eder. Aynı şey, kendinizi zengin ve lezzetli yiyeceklerle doyurmak için de geçerlidir. O sırada duyuları heyecanlandırır, ancak daha sonra mide ağrısı ve muhtemelen uzun vadede sağlık sorunları gelir.Epikuros’un anlatmak istediği, belirli hazların, orijinal hazzın iyi olduğundan çok daha kötü sonuçlar doğurduğuydu. İnsanları daha mutlu etmenin çözümü,  anlık tatmin için bedensel hazlara dalmak değil, acının kaynaklarını ortadan kaldırmaktı.

Hazzın nicel sınırı, tüm acı duygularının ortadan kaldırılmasıdır. Zevk halinin olduğu her yerde ne bedensel acı ne de ruhsal acı vardır…

Acının Kaynağını Ortadan Kaldırmak

Epikuros’un peşinde olduğu şey, kaygıdan kurtuulmak (Antik Grekçe’de ataraxia) ve sakin bir hayattı. Onun felsefesi, karşıtlarının varsaydığı geleneksel ahlaka karşı benmerkezli bir hakaret değildi. Aksine, insanları uzun vadede daha mutlu eden ve belki de ironik bir şekilde, neredeyse bir yan etki olarak birinin ahlaki ve erdemli olmasına neden olan hayatın basit zevklerine odaklandı. Epikuros, çoğunlukla ihtiyaç duyduğumuz şeyler hakkında felsefe yaparak ve mantıklı sonuçlara vararak, temel sıkıntı kaynaklarını belirlemeye ve onları ortadan kaldırmaya çalıştı.

Epikuros, bugünlerde de pek çok insan için olduğu gibi, birincil kaygı kaynağının iş olduğunu düşündü. Çalışmak, sıradan ve anlamsız olsa ve dayanılmaz iş arkadaşları veya patronlar tarafından perişan edilmiş olsa bile para kazanmak için yapmanız gereken şeydi. Bu bile, kişinin sosyal statüsünü iyileştirmek için kurumsal merdiveni tırmanmanın ek stresini görmezden gelir. Bu sadece insanların hayatta neyin değerli olduğunu ve hatta öz değerimizi gözden kaçırmasına neden olmakla kalmadı, maaş çekinin verdiği zevk, işin kendisinin getirdiği mutsuzluğa değmezdi.

Heroic Landscape with Rainbow by Joseph Anton Koch, 1824, via Metropolitan Museum of Art, New York.

Epikuros’un çözümü iki yönlüydü. İlk olarak, başkaları için çalışmayı bırakmalı ve kendimiz için, yalnız veya arkadaşlarla bizim için anlamlı bir şey üzerinde çalışmalıyız. İkincisi, yaşamak için gereken para için dış kaynaklara güvenmek zorunda kalmamak için mümkün olduğunca kendi kendimize yeterli olmayı hedeflemeliyiz. Pratikte Epikuros ve müritleri evlerinin bahçesinde çalışırlar ve kendi kendilerini beslerken aynı zamanda bir gelir kaynağı olarak yetiştirdiklerini satarlardı.

Zenginlik ve Lüks Bize Kalıcı Mutluluğu Getirmez

Bu, Epikuros’un tanımladığı ve yeterli paraya sahip olmadığı başka bir endişe kaynağına bağlanır. Erken Helen dünyasının Atina’sı, Büyük İskender’in imparatorluğunun en büyük şehirlerinden biriydi ve büyük bir ticaret limanıydı. Dükkanlar ve pazarlar, taze pişmiş lezzetlerden kokulu yağlara ve renkli ipeklere kadar akla gelebilecek her türlü lezzetle doluydu. Atina zenginlik ve lüksle doluydu. Yeterli paranız yoksa, Atina muhtemelen oldukça sefil bir yerdi.

Epikuros, zenginlik ve lüksün de insanları mutlu etmediğini gördü. Şimdi olduğu gibi, insanlar neye ihtiyaçları olduğunu gerçekten düşünmeden daha fazla kovaladılar, böylece Atinalı zenginlere ayak uydurmaya çalışma tuzağına düştüler. Sürekli bir eksiklik duygusu ve daha fazla zenginlik peşinde koşma ihtiyacı bir endişe kaynağıydı. Epikuros bunu tutumlu bir hayat yaşayarak ve tüketimci fare yarışından kaçarak çözdü. Epikuros ve arkadaşlarının kendi kendine yeterlilikleri, ihtiyaç duydukları her şeye sahip oldukları anlamına geliyordu. Epikuros’un kendisinin, sadece parçalanmak üzere olan iki pelerini olduğu söyleniyordu.

Bazı arzular doğal ve zorunludur, diğerleri doğaldır ancak zorunlu değildir; ve diğerleri ne doğal ne de zorunlu, anlamsız kaprisler tarafından yaratılmıştır.

Kalıcı Zevkin Kaynağı Olarak Dostluk

Başka bir kaygı nedeni, romantik aşk ve ten zevklerinin peşinde koşmaktı. Epikuros, doğal olmasına rağmen, yanlarında olumsuz kıskançlık, öfke ve terkedilme depresyonu ve aynı zamanda biraz delilik getirme eğiliminde olduklarından, bunlardan mümkün olduğunca kaçınılması gerektiğini düşündü. Pek çok hayat kadınıyla yaşadığına dair söylentilere rağmen, Epikuros’un büyük ölçüde bekar olduğu ve kendi çocuğu olmadığı görülüyor. Tercih ettiği şey, iyi arkadaşların arkadaşlığıydı.

Arkadaşlık, Epikuros tarafından hayattaki en büyük zevk olarak kabul edilmiş gibi görünüyor. İnsanın sosyal bir hayvan olduğunu anlayan Epikuros, dostluklar geliştirmenin mutlu olmanın anahtarı ve iyi bir yaşamın önemli bir parçası olduğunu düşündü. Bu bir zevkti, ancak birkaç olumsuz sonucu vardı ve bu kısmen Epikuros’un ortak yaşam fikrini benimsemesinin nedeniydi.

Bilgeliğin bütün bir insanın mutluluğunu sağladığı her şeyden, açık arayla en önemlisi dostluk kazanmaktır.

Epikuros, Atina dışında taşındığı evi birkaç yakın arkadaşı ve aileleriyle paylaştı. Birlikte yaşadılar, yediler ve çalıştılar. Arkadaşlar, hayatın imtihanları sırasında gerekli teselliyi sağladıkları için sadece yararlı değillerdi, aynı zamanda dostluklar ve anlamlı ilişkiler sayesinde kabul edilebilir, anlaşılabilir ve değer verilebilir hale gelebilirdik. Dostluk aynı zamanda felsefe yapmak ve bilgelik kazanmak için gerekli olan sohbeti de sağladı.

Epicurus engraving via Wellcome Collection, London.

Epikuros’un Ahlak Felsefesi ve Haz Arayışı

Epikuros’un vardığı sonuç, aşırı düşkünlük olmadan dengeli bir yaşam sürerek, sonunda bilge ve adil olacağımızdı. Epikuros için mutlu olmak, kaygısız bir hayat yaşamak demekti. Uyum içinde, gösterişten, bencillikten ve çevrenizdekilerin kıskançlığından uzak yaşamadıysanız, bunu yapamazdınız. Birbirlerine adil ve saygılı davranarak, bu anlamda zevk arayışı, ahlaki açıdan iyi olmaya yol açtı.

Akıllıca, asilce ve adilce yaşamadan keyifli bir hayat yaşamak mümkün değildir…

Epikuros felsefesinde zevk, lükse ya da şehvetli şeylere düşkünlükten değil, kaygıyı ortadan kaldırmaktan ve arkadaşlık gibi hayatın basit zevklerine odaklanmaktan ortaya çıkar. Bu şekilde Epikuros, haz idealini İyi’nin kendisiyle eşitledi. Belki de ironi, kendisini eleştirenlerin hoşgörü ve ahlaksızlık eleştirilerinin aksine, zevk peşinde koşmanın ahlaki olmaya yol açmasıdır. Epikuros’un felsefesinde, bizi gerçekten mutlu eden şeylere odaklanmak ve toplumun genelinin sunduğu mutluluk serabından kaçınmak, bizim de iyi insanlar olmamızı sağlar. Sonuçta, mutlu değilseniz iyi olmak oldukça zordur.


Bibliyografya

  • Alain De Botton, Great Thinkers (The School of Life Press, 2016)
  • Anthony Gottlieb, The Dream of Reason. (Penguin, 2016)
  • Bertrand Russel, History of Western Philosophy (Routledge Classics, 2004)
  • Epicurus, The Art of Happiness (Penguin, 2012)

Tim Lake – “Epicurus’ Philosophy: The Pursuit of Pleasure as a Moral Imperative“, (Erişim Tarihi: 02.01.2022)

Çevirmen: Ömer Erce Beyaz
Çeviri Editörü: Efe Aytekin

Bir cevap yazın

Your email address will not be published.

Önceki Gönderi

Kitap Analizi: “Makinedeki Hayalet” (Zihin Felsefesine Giriş) – Taner Beyter

Sonraki Gönderi

Tanımanız Gereken 8 Stoacı Filozof – Edd Hodsdon

En Güncel Haberler Analitik Felsefe:Tümü