Şu iki oldukça makul tezlere bir bakalım:
- 1. Bir t zamanında acıya sahip olup olmadığım gelecekteki hiçbir gerçeğe bağlı değildir.
- 2. Bir δt zaman uzunluğu vardır ki δt’den daha uzun sürecek bir acıya sahip olamazsın ancak 4δt kadar süren bir acıya sahip olabilirsin.
Şimdi t0’dan t2=t0 + 4δt’ye kadar süren bir acı hissetiğimi düşünelim. t1=t0 + (1/2)δt. Şimdi bunun t1 olduğunu varsayalım. Öyleyse şu an acı içindeyimdir. Ancak şimdi bu karşı-olgusal ifadenin doğru olduğunu iddia ediyorum:
- 3. Eğer t0 + (3/4)δt zamanında yok edilecek olsaydım, şu an hiçbir acı hissetmiyor olurdum.
Neden? Eğer bu şekilde yok edilmiş olsaydım acım yalnızca (3/4)δt kadar sürmüş olurdu ki bu (2) için çok kısa bir acı olurdu.
Ancak (3) için şu an acı hissedip hissetmediğim (1)’e karşı olarak yakın zamanda yok edilip edilmeyeceğime bağlıdır.
Bu yüzden, (1) ve (2)’yi reddetmeliyiz.
(2)’yi reddetmek zordur. Sonuçta, zaman sekanslarını bir düşünelim, bir saniye, bir saniyenin çeyreği, bir saniyenin on altıda biri,…,2-40 saniye. Açıkça bir saniye süren bir acıyı hissedebilirim. Bunların sonuncusu bir pikosaniyeden daha azdır ve açıkça bu kadar kısa süren bir acıyı hissedemem. Öyleyse bu sekansın bir yerinde acı hissetmek için çok kısa olan bir δt süresine ve acı hissetmek için çok kısa olmayan bir 4δt süresine ulaşmam lazım.
Bana kalırsa (1)’i reddetmek göründüğü kadar kötü değidir.
Ancak belki de daha az karşı-sezgisel bir hareket fenomenal zamanlarla fiziksel zamanların sezgisel olarak göründükleri kadar yakın şekilde ilişkili olduklarını reddetmek olur. İşte olası bir senaryo. Fenomenal zamanlar ayrık zamanlarken fiziksel zamanlar süreklidir (ya da çok daha ince bir zaman skalasında ayrıktır). Tam olarak bir fenomenal zamanda var olan bir acıyı hissedebilirsin. Fenomenal zamanlar arasındaki aralık fiziksel zamanlar arasındaki çok daha büyük (ve bütün olmayan) bir aralığa denk gelir, mesela bir milisaniyenin büyüklüğü kadar. Yani, bir milisaniye kadar durup sonra yok olan bir acıyı hissedebilirsin ancak onu yalnızca bir fenomenal zamanda hissedersin.
Söyleyebileceğim kadarıyla, sürekli fiziksel ve ayrık fenomenal zaman çizelgelerinin dikkatli bir takipçisiyken yok edilme argümanını sürdürmek mümkün değildir. Sanıyorum ki bu (2)’yi anlamlı olmaktan çıkararak reddetmenin bir yoludur.
İşte tartışma için üçüncü bir yol. Bir t zamanında acıya sahip olmanın bazı yapıcı δt zamanı eşiği kadar sürecek olan fiziksel ya da spiriütel P sürecine sahip olmak olduğunu hayal edelim. Bu görüşe göre, P δt kadar sürmeden önce ortada acı yoktu: acı yalnızca P δt kadar sürdüğü zaman ortaya çıktı. Şimdi bu δt’nin bir milisaniye kadar olduğunu varsayabiliriz. Öyleyse yalnızca bir pikosaniye süren bir acıya sahip olmak mümkündür: bunun için tek ihtiyacımız olan temelde yatan P sürecinin δt artı bir pikosaniye sürmesi ve bu sürecin yalnızca son pikosaniyesinin bir acı oluşturmasıdır. Ancak bizim artık pikosaniye-skalasındaki şeylerin farkında olabileceğimiz gibi akla yatkın olmayan iddialarda bulunmamıza gerek yoktur. Acı çekiyor olmak için, farkındalığımız altta yatan P sürecinin farkındalığıdır ve bu süreç bir acı oluşturabilmek için her zaman milisaniye aralığındaki bir şey almış olmalıdır.
Tartışmadaki bu yol aynı zamanda kişinin varlığının ilk δt’sini tamamlamadan bir acıya sahip olmasını da imkansız kılma gibi bir sonuca sahiptir.
Bu üçüncü yol fenomenal durumların temel olduğunu düşünen dualistler için anlamlı olmayacaktır.
Alexander Pruss- “More on the problem of short pains”, Erişim Tarihi: 19.11.2020), Erişim Kaynağı: http://alexanderpruss.blogspot.com/2020/10/more-on-problem-of-short-pains.html
Çevirmen: Yiğit Aras Tarım