Praksis Dergi’den alınan izin doğrultusunda yayınlanmıştır.
(Praksis 13 | Sayfa: 015-032) (İngilizceden çevirenler: Erkal Ünal-Burak Gürel)
Aşağıdaki düşünceyi çok fazla sezgisel çekime sahip buluyorum: Bazı zihinsel durumların araçsal olmayan ahlaki önemi büyüktür.
Kaptanın bir amirali taklit ettiğini ve şöyle bağırdığını varsayalım: “Sancak alabanda!” Denizciler sancak tarafına doğru dönmelilerdi
Mutluluğun bireysel bir his olduğu yaygın bir fikirdir. Mutluluğumuzun bir hedefe erişmeye bağlı olduğunu düşünürüz. Yaşamdaki
Dil hakkında nasıl düşündüğümüz, dilin siyasal etiği hakkında nasıl düşündüğümüzü, yani siyasal yaşamın ampirik ve normatif
“Kayıtsızlık” kelimesi aklımıza geldiğinde, “önemsememe” ile aynı anlama geliyormuş gibi düşünürüz. Bu açıdan, kayıtsızlık dünyaya yönelik