Bilimsel Fikirleri Günümüzdeki İklim Değişikliğiyle Mücadelede Yardımcı Olabilecek 17. Yüzyıl Filozofu: Francis Bacon – Michael Wilby

///
492 Okunma
Okunma süresi: 5 Dakika

Yaşam biçimimizde köklü bir değişiklik yapmazsak dünya, üzerindeki tüm eko-sistemlerin yok olması , kıyı bölgelerinin su altında kalması ve aşırı iklim koşullarıyla karşı karşıya kalacak. Yakın zamanda düzenlenen Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) raporunda yer alan sert uyarı buydu. Dolayısıyla bize düşen görev de çok büyük.

Bu durumu ele almanın bir yolu, bilimsel düşüncenin bakış açımızda devrimci değişikliklere yol açmayı başardığı bir döneme bakmaktır. Nitekim 17. yüzyılda filozof Francis Bacon, doğal dünyaya bakış açımızla ilgili olarak “büyük bir yenilik” çağrısında bulunmuş ve zamanının çekingen düşüncesinin yerini alan bilimsel devrimin başlamasına yardımcı olmuştur. Ki çağımızın en büyük zorluğunun üstesinden gelmek istiyorsak, bu sefer kendi sosyal ve politik düşüncemize Bacon’un teşkil ettiği örneği bir kez daha takip etmekten daha kötüsünü yapabilirdik.

Bacon, Novum Organum adlı kilit çalışmasında zihnin yanlış kavramlar veya “boş fikirler” gibi “dört idolünü” tanımladı: bunlar “gerçeklerin anlamlandırılmasına izin verilmeyecek şekilde insanların zihinlerini meşgul etmekle kalmadığı” gibi, “bir gerçeğin bu idollerde yer edinmesine izin verildiğinde, onu geri itiyordu”. Ona göre gerçek bilim, “idolleri tümüyle inkar etmeyi kesin bir şekilde kafasına koymalı; zekamızı bunlardan kurtararak arındırmalı”ydı.

Bacon’un aşağıda listelenen idolleri günümüzde standart bilimsel düşüncenin birer parçası değillerdir; ancak ahlaki ve politik düşüncemiz içinde hala varlıklarını sürdürdükleri gibi, karşılaştığımız zorlukları ve bunlara nasıl cevap verebileceğimizi anlamak için yararlı bir model sunarlar.

Kabilenin idolleri

Bacon’a göre bu idollerin temeli söz konusu “bir kabile veya insan ırkının tümü” olsa da “insan doğasının kendisinde” bulunur. Bacon insan aklının, “şeylerin doğasını kendi varlığını onlara karıştırarak bozan ve rengini değiştiren sahte bir ayna gibi” olduğunu söyler.

Bacon çevremizdeki dünyayı anlamlandırma biçimimizi kastetmişse de bu ifadesi, insani erdemlerimiz için de geçerlidir. Filozof Dale Jamieson’un iddia ettiği gibi, doğal ahlaki anlayışımız, iklim değişikliği gibi bir sorunla birlikte gelen ahlaki sonuçları ve sorumluluğu kavramak için çok sınırlıdır çünkü dağınık insan grupları, dağınık bir zaman ve mekân aralığında, başka bir dağınık insan grubuna dağınık bir dizi zarara neden olmaktadır.

“Kabilenin idolleri” doğal ve doğuştan geldiğinden dolayı değişmeleri zordur. Jamieson’un iddia ettiği gibi idollerle mücadele etmenin bir yolu da bireylerin materyalizmi reddetmek, kendi varlıklarının önemine yönelik bir alçak gönüllülüğe sahip olmak, ekosistemimizle kapsamlı bir empati kurmak gibi “yeşil erdemler”i dikkatli bir şekilde geliştirmeleridir.

Mağaranın idolleri

Bacon, “herkesin doğanın yansımalarını kıran ve rengini bozan, kendisine ait bir mağarası ya da ini vardır.” diye yazar. Mağara her bireyin nasıl yetiştiğinin ve nasıl bir eğitim gördüklerinin sonucu olan özgün bir bilgi kümesidir.

Son yıllarda insanlar internet üzerinden kendi bilgi silolarını takip ettikçe bu koşullar daha da farklılaştı. Örneğin Birleşik Krallık’taki çoğu kişi artan küresel sıcaklıkların insan yapımı emisyonların sonucu olduğunu düşünse de önemli bir azınlık (%25) böyle düşünmüyor. Son IPCC raporunun yayınlandığı gün İngiltere basınının büyük bir kısmı, bir realite TV şovunda iki yarışmacının sarhoşken öpüşmesini ana hikaye olarak yayınladı.

Mağaranın idolleriyle mücadele etmek için eğitim, medya ve kültür yoluyla iklim değişikliğinin arkasındaki bilimsel fikir birliğinin fark edilmesini sağlamalıyız.

Piyasanın İdolleri

Bacon’a göre bu idoller “eşten, ilişkiden, ticaretten” doğmuştur. Diğer yandan da gündelik dil, “kaba anlayışın dayattığı” kavramların “öğrenilmiş” kavramlara tercih edilerek dünyayı daha zor kavramamıza neden olmuştur.

Çağdaş siyasal ve ekonomik söylemde egemen olan dil, doğal dünyayla olan ilişkimizi de aynı şekilde kısıtlar. Yapılan vurgu refah ve sürdürülebilirlikten ziyade kâr, tüketim ve sürekli büyüme üzerinedir. Dolayısıyla ekonomik sistemimizin de çevreyle uyumlu olması söz konusu değildir.

Donut Ekonomisi ve “büyüme sonrası” hareketi, ekonomik sistemlerimizi yeniden çerçevelemek ve Bacon’un piyasa idolleriyle mücadele etmek için faydalı önerilerdir. Ayrıca küresel siyasette BM’nin 17 farklı Sürdürülebilir Kalkınma Hedefi, iklim değişikliğiyle mücadelede temel bir siyasi kelime dağarcığı sağlamaktadır.

Tiyatronun idolleri

Bu idoller de “insanların zihnine felsefenin (kendi yaratılışlarının dünyalarını temsil eden) farklı dogmalarından gelerek yerleşmiş idollerdir”. Bunlar, dünya hakkında açık, kanıta dayalı düşünceyi baltalayan, dini, politik veya felsefi türden ön yargılı dogmalardır.

Çağdaş siyasette, ön yargılı dogma – genellikle kazanılmış çıkarlar biçiminde olup – iklim değişikliğine verdiğimiz tepkiyi etkilemeye devam ediyor. Örneğin, yayıncılar rutin olarak iklim değişikliğini inkâr edenleri (bu kişiler genellikle çeşitli endüstriler tarafından finanse edilen kişilerdir) “denge” gerekçesiyle bilimsel kanıtların geçerliliğini tartışmaya davet ediyorlar.

Tiyatronun idolleriyle mücadele etmek için, uzman kuruluşlardan alınan ilgili bilgilerin değerlendirilebileceği ve eylemlere dönüştürülebileceği tanınmış bir küresel merkeze ihtiyacımız var. Bu gibi bir merkezse, 17. yüzyılda Fransız matematikçi Marin Mersenne’nin (Hobbes’ten Pascal’a, Descartes’ten Galileo’ya uzanan) geniş iletişim ağı sayesinde, Peter Lynch’in ifade ettiği gibi “tek kişilik bir veri aktarım merkezi” gibi hareket etmesinin eşdeğeri konumunda olacaktır.

İklim değişikliğiyle mücadele etmek için bilimsel devrimde olduğu gibi geniş kapsamlı bir onarıcı projeye acilen ihtiyacımız var. Bu tür bir değişiklik bazen uzak ve tasavvur edilmesi zor görünebilse de, Bacon’un dediği gibi “Bilimin ilerlemesinin, yeni projelerin başlatılmasının ve yeni araştırma alanlarının açılmasının önündeki en büyük engel, insanların umutsuzluğa kapılmaları ve bunun imkânsız olduğunu düşünmeleridir.


Michael Wilby– “Francis Bacon: the 17th-century philosopher whose scientific ideas could tackle climate change today“, Erişim Tarihi: 01.10.2021

Çevirmen: Yiğit Bozankaya

Çeviri Editörü: Semih Gözen Esmer

Ege Üniversitesi Uluslararası İlişkiler yüksek lisans öğrencisidir. Etik ve siyaset felsefesi başta olmak üzere iklim krizinin felsefi ve etik sorunları ana ilgi alanlarıdır. İkinci Dünya Savaşı dönemi uçak maketlerini yapmayı sever.

Bir cevap yazın

Your email address will not be published.

Önceki Gönderi

Paradigma Değişimi Nedir? – Emrys Westacott

Sonraki Gönderi

Sağduyuya Değil Ama Bilime Güvenebiliriz – Peter Ellerton

En Güncel Haberler Analitik Felsefe:Tümü