Aşağıdaki düşünceyi çok fazla sezgisel çekime sahip buluyorum:
- Bazı zihinsel durumların araçsal olmayan ahlaki önemi büyüktür.
- Hiçbir fiziksel beyin durumu, bu tür araçsal olmayan ahlaki öneme sahip değildir.
- Öyleyse, bazı zihinsel durumlar fiziksel beyin durumları değildir.
İkinci önermeyi Leibniz’in değirmen argümanına benzer terimlerle düşünüyorum. Leibniz temel olarak, fiziksel sistemler düşünebiliyorsa, dev dişlilere sahip bir değirmen de düşünebilir (Leibniz’in dişliler üzerinde çalışan mekanik bir hesap makinesi icat ettiğini unutmayın), fakat böyle bir değirmende bilinç bulamazdık. Benzer şekilde, bir değirmenin dev dişlilerinin önemli bir şeyi (buğdayı öğütüp insanları açlıktan kurtarmak ya da protein katlanmasını taklit ederek kanser tedavisini bulmak) başarabileceği akla yatkındır, ve dolayısıyla bu durumların araçsal açıdan büyük bir ahlaki önemi olabilir. Ancak bu durumlar, zihinsel durumların sahip olduğu araçsal olmayan ahlaki öneme sahip olmayacaktır.
Yine de, ikinci önermenin sezgisel kanıtının, halihazırda kişinin argümanın sonucunu kabul etmesine dayanmadığından endişeleniyorum.
Alexander Pruss “Physicalism and ethical significance”, (Erişim Tarihi:08.01.2021)