Qualianın Bilgisi – Alexander Pruss

/
641 Okunma
Okunma süresi: 2 Dakika

Siyah beyaz bir odada büyüyen, tüm fiziği öğrenen ve sonra kırmızı bir domates gören, dünya hakkında yeni bir gerçeği, kırmızının neye benzediğini öğrendiği iddia edilen eski dostumuz Mary’yi düşünün. Şimdi Mary’nin siyah beyaz odasına geri geldiğini ve daha önce yaptığı gibi kuantum mekaniğinin temellerini düşünmeye döndüğünü varsayalım. Bu noktada, Mary kırmızının neye benzediğini açıkça biliyor. Ancak kırmızı şeyleri görselleştirmediği sürece, o noktada herhangi bir kırmızı qualiası yaşamıyor. Yani:

  • 1. Herhangi bir kırmızı qualiası olmadan kırmızının neye benzediğini bilebilir.

Dahası, muhtemelen zihninin fiziksel olup olmadığına bakılmaksızın, kırmızı domatesi gördükten sonra siyah beyaz odasında, herhangi bir kırmızı qualiası olmadan da uyarılabilmesi (bir beyin cerrahı  veya cin tarafından) mümkündür. Bu uyarılmış durumun bilgi olarak sayılıp sayılmayacağı konusunda kaygılanabilirsiniz ancak sahte anılara dayanıyor olsa bile qualianın zihinsel temsillerinin doğru olduğuna dair tanıklığa dayanan bir kanıtı olduğunu eklerseniz, bu bir bilgi olabilir. Böylece:

  • 2. Kırmızının neye benzediğini, herhangi bir kırmızı qualiasına sahip olsa da olmasa da bilebilir.

Fizikalime karşı qualianın bilgisi argümanının iyi bir argüman olduğunu savunurken (2) ‘yi kabul etmek mümkündür. Zira, (2) ‘ye izin veren zihin durumunun, basitçe tüm fiziksel gerçekleri öğrenmekten gelebilecek bir durum olmadığı savunulabilir. Bir tür beyin cerrahisi veya doğaüstü müdahale gerektirebilecek bir durumdur. Ama bana öyle geliyor ki, bir kişinin (2) ‘yi kabul ettiğinde, tüm fiziksel gerçekleri öğrense bile kırmızının neye benzediğini bilemeyeceğine inanması akla daha az yatkındır.

Bilgi savunucusunun yapabileceği başka bir hamle daha var. Mary’nin kuantum mekaniği üzerine düşünmeye geri döndüğünde kırmızının ne olduğunu aslında bilmediğini ama kırmızı bir şeyi anlık olarak gözünde canlandırma yeteneğine sahip olduğu için hatalı biçimde onun kırmızıyı gerçekten bildiğini söylemeye eğilimli olduğumuzu kabul ederek (1) ve (2)’yi reddedebilirler. Bu iyi bir hamle, ama bir tuzağı var: Kırmızının nasıl bir şey olduğunun bilgisini çarpım tablosu gibi üzerine düşünmediğimizde bile sahip olduğumuz sıradan bilgilerimizle önemli ölçüde kıyaslanamaz hale getirir. Ancak kırmızının neye benzediğine dair bilgi, sıradan bilgiye karşı böyle önemli bir benzemezliğe sahipse, bu onun olgusal bilgi olma olasılığını azaltıyor – ki argüman da bunu gerektiriyor.


Alexander Pruss- “Knowledge of qualia”, (Erişim Tarihi: 16.11.2020), Erişim Kaynağı: http://alexanderpruss.blogspot.com/2020/09/knowledge-of-qualia.html

Çevirmen: Berk Celayir

Bir cevap yazın

Your email address will not be published.

Önceki Gönderi

Bir McTaggart Savunusu – Alexander Pruss

Sonraki Gönderi

İtimat ve İnanç – Alexander Pruss

En Güncel Haberler Analitik Felsefe:Tümü