Yıllardır, inancın yalnızca yüksek derecede bir güven/itimat olduğu yönündeki yaklaşıma eğilimliyim, ancak bu sabah ki şu tartışma beni bu görüşten uzaklaştırıyor ve aklımı çeliyor:
- Yanlış inanç kötüdür.
- Gerçek dışı bir şeye yüksek inanç/itimat kötü değildir.
- Yani yüksek bir inanç/itimat kötü değildir.
1’inci öncül için elimde muhteşem bir argümanım yok ancak bana doğru görünüyor. 2’inci öncüle gelince ise benim argümanı şöyle: Doğru önsele* sahip olmak kötü değildir, ancak doğru önsellere sahip olmak yalanlardan (gerçek dışı şeylerden) daha fazla bir statü gerektirir.
Belki onun yerine (1)’den vazgeçmeliyimdir?
Çevirmen Notu: *önsel (right prior): Bayesci istatistikte gözlemlere atıf yapmadan önce değerlendirilen özellikle öznel olabilen olasılıktır. Tecrübeye dayalı olasılık olarak da adlandırılır. Önsel, istatistik de tanı testlerinin değerlendirilmesinde de kullanılır.
Alexander Pruss- “Credence and belief”, (Erişim Tarihi: 17.11.2020), Erişim Kaynağı: http://alexanderpruss.blogspot.com/2019/08/credence-and-belief.html
Çevirmen: Taner Beyter & Berk Celayir