“Komşunu seveceksin ve düşmanından nefret edeceksin” şeklindeki yaygın deyişi hepimiz duymuşuzdur. Oysa, “Düşmanlarınızı sevin ve size zulmedenler için dua edin ki, göklerdeki
Okumaya Devam Et
Muhakkak hayatınızın bir döneminde, taraflardan birinin “doğruya yanlışa kim karar verecek ki zaten” demesiyle sonuçlanan bir siyasi ya da ahlaki tartışmada bulunmuşsunuzdur.
Okumaya Devam Et
19. yüzyılın Alman filozofu Friedrich Nietzche, Hristiyanlığa karşı ciddi bir tutum sergilemiş olsa bile, [ona karşı] karışık duygulara da sahiptir. Friedrich Nietzsche
Okumaya Devam Et
Yalnızlık, Tek Başınalık ve İnsana Dönüş Yalnızlık karantina nedeniyle artmıştır. Ancak, teknolojik, hiper-sosyal dünyamızda, modern dünyada asla tam anlamıyla yalnız değilizdir. Yalnızlığın
Okumaya Devam Et
“Yunanlıların Trajik Çağında Felsefe” kitabına baktığımızda, felsefenin ağırlıklı olarak Yunanlılarda, özellikle de Thales ile başladığı iddiasını görürüz. Fakat Nietzsche, böyle bir kitap
Okumaya Devam Et
Felsefeciler hayatın anlamı üzerine kafa yorar. En azından genel kabul bu şekilde. Yaşamımı idame ettirmek için felsefe öğrettiğimi bir yabancıya itiraf etme
Okumaya Devam Et
Çevirmen Önsözü Herman Cappelen ve Josh Dever’in Bad Language (Kusurlu Dil) kitabının 5. bölümü olan bu metnin temel amacı okura Kavram Mühendisliği
Okumaya Devam Et
Çevirmen Notu: Metinde performans ve eylem kelimelerini birbirlerinin yerine geçecek şekilde kullandım. Eylem kelimesini kullanmak dil kuralları gereği daha doğru olsa da
Okumaya Devam Et
Nietzsche, belki de en çok, Tanrı’nın öldüğüne dair dikkat çekici iddiasıyla tanınır. Şöyle diyordu Nietzsche; Tanrı öldü! Tanrı’dan geriye bir ceset kaldı!
Okumaya Devam Et