Bilim Eğitimi Veren Dindar Bir Profesör Olarak Bence Evrimi Öğretme Şeklimiz Üzerine Yeniden Düşünmeliyiz – Michael Reiss

//
647 Okunma
Okunma süresi: 4 Dakika

Evrim, bilim camiası tarafından neredeyse evrensel olarak modern biyolojinin temel taşı olarak kabul edilir. Bu nedenle, onu tartışılmaz gerçeklerden ayrı bir şey olarak ele almak, teoriyi destekleyen sağlam bilimsel kanıtların kapsamlı derinliğini ve genişliğini vurgulayan bilim adamlarının gazabına uğratabilir.

Ama gerçek şu ki, birçok sayıda genç insan evrimi kabul etmekte isteksiz görünüyor. Birleşik Krallık’ta öğrencilerin %10 ila %15’i bu şekilde düşünüyor. Birçok ülkede bu yüzde daha da yüksek – Hristiyanların yüksek oranda olduğu bir ülke olan ABD’de bu oran %40’a kadar çıkabiliyor.

Hem evrimsel biyolojide araştırma uzmanlığı olan bir bilim eğitimi profesörü hem de İngiltere Kilisesi’nde bir rahip olarak, evrimi öğretme şeklimizi yeniden düşünmemiz gerektiğine inanıyorum. 30 senemi okul öğrencilerine, lisans öğrencilerine ve eğitimdeki öğretmenlere evrimi öğretmek için harcadım. Bana göre, konunun okullarda alışıla geldik şekliyle öğretilme şekli, dindar çocukları inançları ve evrim arasında seçim yapmaya zorlayabiliyor. Bu, Hristiyan öğrenciler için olduğu kadar Müslümanlar, Ortodoks Yahudiler ve diğer dinlerin üyeleri için de geçerlidir.

Bu potansiyel çatışmaların farkında olan birçok öğretmen ya konuyu eksik ele almakta ya evrim hakkında bahsetmekten tamamen kaçınmaktadır. Diğer yandan, evrim konusunu öğretenler üzerine yapılan araştırmalar, bu kişilerin çoğunluğunun evrimi “narin” veya “hassas” bir konu olarak görmediğini gösteriyor. Bu, kişisel inanca doğrudan meydan okuyan, üzüntü ve öfkeye neden olan öğretim tekniklerine yol açabilir. Bazı durumlarda, öğrenciler bir derse katılmayı reddedebilir. Diğer öğrencilerden gelen alaylar da, dini gerilimlerin giderek arttığı bir ivmeyle karakterize edilen bir dünyada ateist gençler ve dindar gençler arasında bir bölünmeye neden oluyor.

Dikkat edilmezse, evrimi öğretmek dindar olan ile olmayan çocukların arasında bir ayrımcılığa neden olabilecektir. Görsel Kaynak: Rido/Shutterstock

Evrimi hassas bir konu olarak öğretmenin, ileriye gitmemizde bir yöntem olduğunu düşünüyorum.

Evrime bu şekilde yaklaşan bir öğretmen, öğrencilerini “aptal”, “cahil” ya da “sorunlu” diye dışlamak yerine, öğrencilerinin inançlarına saygılı olur ve duygu durumlarına özen gösterir. Bu tür öğretmenler, çeşitliliği kucaklayan, sınıf yanlılığı problemini çözmeye çalışan ve öğrencilerin bireysel deneyimlerini bilinçli bir farkındalık içinde tutan öğretim yaklaşımlarını kullanacaktır. Bu yaklaşımlar genellikle seks, pornografi, etnik köken, din, ölüm üzerine çalışmalar, terörizm ve bunun gibi hassas konuları öğretirken de kullanılır.

Elbette, tartışmalara yol açmamak için evrimle ilgili bazı konuları görmezden gelmeyecek ve evrimi öğretirken konunun tüm içeriğini kapsayan bir şekilde ele alacaktır. Ancak, örneğin, insanların ve diğer memelilerin nasıl ortak bir ataya sahip olduğunu öğretirken, tüm öğrenciler arasında bir fikir birliği oluşturmak için doğrudan aktif bir rol oynamaması gerekir. Dünyanın yaşı hakkında bir grup egzersizi yaparken, yanıtları anonimleştiren tıklama teknolojisini[1] kullanabilirler.

Evrime Dair Eğitimin Amacı

Öğretmen evrimi anlatırken burada bahsedildiği şekilde ele aldığında öğrencilerin evrime bakış açılarında meydana gelecek değişimlerin etkisini test etmek için bu konu hakkında daha fazla çalışma yapılması gerekse de, evrimi anlatırken bu yaklaşımı kullanmak, normalde dogma bir şekilde evrimi reddedecek bazı öğrencilerin evrimi bir olasılık olarak görmelerine yardımcı olabilir. İnsanlar savunmaya geçmediklerinde değişime daha açıktırlar.

Bir bilim eğitimcisi olarak, dindar öğrencilerin yaşanmışlıklarını ciddiye almamız ve saygı duymamız gerektiğine inanıyorum. Eğitimcilerin rolü, şüphecileri zorla evrimi kabul etmeye dönüştürmek değil, daha az rahat olan kişileri onunla (evrimle) isteyerek ilgilenmeye teşvik eden kapsayıcı bir sınıf oluşturmaktır. Önemli olan, tüm öğrencilerin teoriyi bilim ve dini inançları arasında seçim yapmaya zorlamayan bir bağlamda keşfedebilmeleri ve anlayabilmeleridir.

Evrimin inançla zorunlu olarak bağdaşmaması gerekmez. İyi bir fen öğretimi, öğrencilerin dünyayı nasıl gördüklerini ve dünyayla nasıl etkileşime girdiklerini şekillendiren çok önemli bir yaşta, algıladıkları herhangi bir çatışmayı çözümlemelerine yardımcı olmada oldukça değerli olabilir. Fosillerin nasıl oluştuğunu ve doğal seçilimin nasıl işlediğini öğrendiğimde yaşadığım büyülenmenin aynısını herkesin yaşamasını istiyorum. İster normalde başka bir konuya yönelecek olan bilim insanlarının gözlerini açsın, ister öğrencilerin birbirlerini anlamalarına yardımcı olsun, evrimi nasıl öğrettiğimizi yeniden düşünmek toplum için iyi bir şey olmanın dışında başka bir şey olamaz.


[1] Çevirmen Notu: Tıklama Teknolojisi (İng. Clicker Technology) öğrencilerin kumandayla öğretmenin öne sürdüğü sorusuna anonim olarak cevap vermeleri ve bu verilerin ekrana yansımasıdır.


Michael Reiss– “Evolution: as a religious professor of science education, we need to rethink how we teach it“, (Erişim Tarihi: 24.09.2021)

Çevirmen: Arsel Berkat Acar

Çeviri Editörü: Alparslan Bayrak

Bir cevap yazın

Your email address will not be published.

Önceki Gönderi

Vejetaryenlik Etiği: Peter Singer ile Bir Röportaj – Tarun Timalsina

Sonraki Gönderi

İslam Filozofları Otoriteyi Eleştirmiş midir? – Peter Adamson

En Güncel Haberler Analitik Felsefe:Tümü