Doğrulama Yanılgısı – Muhammet Şavklıyıldız

/
1421 Okunma
Okunma süresi: 6 Dakika

Doğrulama Yanılgısı Nedir?

Doğrulama yanılgısı (confirmation bias) bir konuda edindiğimiz yeni bilgileri ilk düşüncemize uygun bir şekilde yorumlama ya da bir konuda araştırma yaparken sadece ilk düşüncemize uygun olan verileri kabul edip diğerlerini görmezden gelme yanılgısıdır. Bu terim İngiliz psikolog Peter Wason tarafından literatüre katılmıştır.

  • Bu yanılgı çoğunlukla isteyerek değil otomatik yapılır.
  • Bizi ilgilendirmeyen, sonuçları bize doğrudan etki etmeyen durumlarda yanılgı daha az ortaya çıkma eğilimindedir.
  • Bu yanılgının ortaya çıkma sıklığı zeka düzeyinden bağımsızdır.

Bir deneyde Amerika’da üniversiteye başvuranların zeka seviyesini ölçen SAT testine giren Amerikan katılımcılara Amerikan ve Alman arabalarına ilişkin araçların güvenlik bilgileri verilmiştir. Kullanılan araba aynı özelliklere sahiptir. Bir gruba arabanın Amerikan arabası diğer gruba Alman arabası olduğu söylenmiştir. Katılımcılardan Amerika sokaklarında Alman arabaları ve Almanya sokaklarında Amerikan arabalarının yasaklanıp yasaklanmamasına dair kararlarının verilmeleri istenmiştir. Katılımcılar zeka seviyelerinden bağımsız olarak Alman arabalarının yasaklanmasına daha sıcak bakmışlardır. (1)

Bu terimi literatüre katan Peter Wason şöyle bir deney yapmıştır: Deneklere 2,4,6 sayılarını vermiş. Burada bir kural olduğunu söylemiş. 3 sayıdan oluşan farklı dizilerin denekler tarafından sorulup kurala uyup uymadığının öğrenilebileceğini belirtmiş. Deneklerden sonuçtan emin olunca kuralı söylemelerini istemiş. Bu görevle karşılaştıklarında çoğu denek ilk dizi olarak, 14, 16, 18 gibi bir şey seçmiş; kendilerine doğru olduğu söyleyince de, 100, 102, 104 gibi başka pek çok diziyi seçmişler. Kuralın “ardışık çift sayılar” olduğunu düşünerek başlamışlar. Onlara sonucun yanlış olduğunu söylemiş. Daha sonra, “İkişer ikişer artan herhangi üç sayı” gibi başka bir kuralı denemeye karar vermişler. Örneğin 15, 17,19’u seçmişler ve bu dizinin de kurala uyduğunu öğrenmişler. Benzer diziler seçip tasdik aldıktan sonra, bu kez doğru kuralı bulduklarını düşünmüşler, ancak yine yanlış olduklarını öğrenmişler. “İkişer ikişer artan ya da azalan sayılardan oluşan bir dizi” gibi pek çok farklı kural denemişler. Bunu 11, 9, 7’yle denemişler ve onlara söz konusu dizinin kurala uymadığı söylenmiş. Yalnızca birkaç kişi sonunda doğru kuralı bulabilmiş, çoğu kişi ise asla bulamamış. Kural, “artan herhangi üç sayı”ymış. –2, 90, 100; 1, 2, 3 ya da 1, 4, 1000 buna örnektir. (2)

Bu deneyde deneklerin yaptığı hata kafalarında oluşturdukları hipotezi doğrulamaya çalışmalarıdır. Eğer doğrulama yerine yanlışlamaya başvursalardı sonuca ulaşabilirlerdi.

Başka bir deneyde Princeton ve Dartmouth okullarındaki öğrencilere iki okul arasındaki bir futbol maçı izletilmiştir. Maç sonucunda Princeton’lı öğrenciler Dartmouth takımının ihlallerinin Dartmouth’lı öğrenciler tarafından saptanandan 2 kat daha fazla olduğunu söylemişlerdir. Ayrıca hangi takımın oyundaki kabalığı başlattığı sorusuna Dartmouth’lıların %36’sı Princeton’lıların %86’sı Dartmouth cevabını vermiştir. (3)

Bu sonucun sebebi öğrencilerin kafalarındaki kendi okullarının daha iyi olduğu algısını doğrulamaya çalışmalarıdır.

Başka bir deneyde 2004 yılında Amerika’daki seçimlerde adaylara güçlü bir biçimde bağlı olan bireylere hem Cumhuriyetçi George W. Bush hem de Demokrat John Kerry ya da politik açıdan nötr bir figürün açıkça çelişkili açıklamaları gösterilmiştir. Ardından bu çelişkilere getirilebilecek makul açıklamalar sunulmuştur. Deneklerden bu veriler ışığında adayların açıklamalarının çelişkili olup olmadığının sonuca vardırılması istenmiştir. Adaylar karşıt görüşteki adayın konuşmalarını çok daha fazla çelişkili bulmuşlardır. Denekler kararlarını verirlerken beyin aktiviteleri MRI cihazları ile gözlemlenmiştir. Deneklerin kendi görüşlerine yakın olan adayların açıklamalarını incelerken beyinlerinde duygusal bölümün aktif olduğu gözlemlenmiştir. Diğer adayların açıklamalarını incelerken böyle bir durum gözlemlenmemiştir. Deneyciler bu deneyden deneklerin kendilerine yakın olan katılımcının çelişkilerini aktif olarak azalttığı sonucunu çıkarmışlardır. (4)

Doğrulama Yanılgısının Sebepleri

Ünlü bir deneyde deneklerin sahip olduğu politik görüşün zıttında kanıtlar gösterildiğinde beyinlerindeki fiziksel acının bulunduğu bölgenin aktif olduğu gözlenmiştir. (5) Bu deneyden yola çıkarak insanların fiziksel acı çekmemek için istemli ya da istemsiz olarak yanılgıya başvuruyor olabildiği sonucu çıkarılabilir.

Bu yanılgının oluşmasının sebeplerinden bir başkası maliyet-yarar ilişkisine dayanır. Bu açıklamaya göre bireyler hipotezleri test ederken ilgisiz bir şekilde test etmezler, yapabilecekleri hataların doğurabileceği sonuçları hesaba katarlar. Evrimsel psikolojiye başvurarak James Friedrich şunu iddia etmiştir: İnsanlar hipotezleri test ederken öncelikle doğruyu bulmayı hedeflemezler, yüksek maliyetli hatalardan kaçınmayı hedeflerler. (6) Bu açıklamadan yola çıkarak yanlışlandığımızda bize yüksek maliyete sebep olacak durumlarda yanlışlandığımızı kabul etmemeye, o verileri görmezden gelmeye eğilim göstereceğimiz sonucuna ulaşabiliriz.

Başka bir açıklamaya göre yanılgının sebebi her durumda bir hipotezi destekleyecek ve karşı kanıt oluşturacak argümanları tek tek ele almanın çok çaba gerektirmesi bu yüzden beynin kısayollarla sonuca ulaşmaya çalışmasıdır. Hipoteze karşıtlık oluşturan verileri inceleyip neyin doğru olduğuna karar vermek yerine beynimiz hipotezimizi destekleyen 2-3 veriden yola çıkarak sonuca varmayı tercih eder. (7)

Doğrulama Yanılgısından Kaçınma Yolları

  • Lerner ve Tetlock insanların kendilerini sadece karşıda bilgili, gerçeği arayan, ve bakış açıları bilinmeyen bireyler olduğunda eleştirel ve mantıklı düşünmeye zorladıklarını söylemektedirler. (8)
  • Bilim insanları önyargılardan ve yanılgılardan kaçınmak için çalışmalarını o alanlarda bilgili diğer bilim insanlarına sunarlar ve onların çalışmaları gözden geçirmesini isterler. Böylece ortada bir yanılgı varsa diğer bilim insanları tarafından tespit edilebilir. Bu kesin olarak tüm yanılgıların tespit edilmesini sağlamasa da yine de önemlidir. Biz de düşüncelerimizi çevremizdeki bilgili insanlarla paylaşarak yanılgılardan kaçınmaya çalışabiliriz.
  • Bu yanılgıdan kaçınmak için Darwin’in yöntemini kullanabiliriz: Darwin; beynimizin, bizim hipotezimizi doğrulamayan verileri 30 dakika içinde unutmaya eğilimli olduğunu bildiği için aklına çelişebilecek bir durum geldiğinde, çelişebilecek bir veri bulduğunda bunu hemen not defterine kaydedermiş. Bu şekilde sürekli çelişen gözlemleri inceleyerek Evrim Teorisini ortaya atmıştır.

KAYNAKLAR

(1) Bias, Rational Thinking, and Intelligence (2013) , Keith E. Stanovich, Richard F. West, Maggie E. Toplak

(2) İrrasyonel Bölüm:10, Norman Stuart Sutherland

(3) https://explorable.com/selective-group-perception

(4) Neural bases of motivated reasoning: An fMRI study of emotional constraints on partisan political judgment in the 2004 US Presidential Election (2006), Drew Westen , Pavel S. Blagov , Keith Harenski , Clint Kilts , Stephan Hamann

(5) https://www.nature.com/articles/srep39589

(6) Primary Error Detection and Minimization (PEDMIN) Strategies in Social Cognition: A Reinterpretation of Confirmation Bias Phenomena, James Friedrich

(7) Oswald, M. E., & Grosjean, S. (2004). Confirmation bias. In R. F. Pohl (Ed.). Cognitive Illusions. A Handbook on Fallacies and Biases in Thinking, Judgement and Memory. Hove and N.Y.: Psychology Press

(8) The righteous mind : why good people are divided by politics and religion, Jonathan Haidt

https://en.wikipedia.org/wiki/Confirmation_bias

https://www.psychologytoday.com/us/blog/automatic-you/201710/confirmation-bias-why-you-make-terrible-life-choices

 

Bir cevap yazın

Your email address will not be published.

Önceki Gönderi

Her Şeyin Özü Nedir? – Charles Sebens

Sonraki Gönderi

Gelecek Olasılıklarla Oldukça Açık Görünüyor, Ama Öyle mi? – Alison Fernandes

En Güncel Haberler Analitik Felsefe:Tümü