Giriş Din Felsefesi, Tanrı’nın varlığı ve doğasına dair meseleler, din dili, mucize, dua, kötülük problemi, din ile bilim ve din ile etik
Okumaya Devam EtÖzet Bu metinde öncelikle çağdaş epistemolojinin temelini oluşturan bilginin tanımı tartışmasına kısaca değinilecektir. Ardından, bu bilgiler çerçevesinde söz konusu tartışmada önemli bir
Okumaya Devam EtBirçok insan Tanrı’yı mükemmel bir varlık olarak tanımlar.[1] Bazı filozoflarda, bu tanım üzerinden Tanrı’nın, eğer (ya da O) varsa, zorunlu olarak var
Okumaya Devam EtDaha önce Protestan apolojist Alvin Plantinga’yı ahmakça iddiaları ve Roma-Katolik apolojisti Edward Feser’i de küstahça iddiaları yüzünden konuşmuştuk fakat Doğu-Ortodoks geleneğinin savunucusu
Okumaya Devam EtBu yazıda Tanrı’nın varlığına dair epistemik yapıdaki iki farklı argümanı göstermeye çalışacağım. Bunlar, Cornelius Van Til’in Kant’ın görüşlerine atıfla oluşturduğu “Kavramsal Şemalardan
Okumaya Devam EtAlvin Plantinga eğer Tanrı varsa, O’nun muhtemelen, uygun temel * bir şekilde bilinebileceği fikrini savunmaktadır. Böylece doğal olarak, eğer RAB var ise,
Okumaya Devam EtGiriş Mükemmel varlık teizmi (perfect being theism) gerek Yahudi, Hristiyan, Müslüman inananların ezici çoğunluğunun inanç sistemlerinin temelinde bulunmasıyla, gerekse din felsefesinde akademik
Okumaya Devam EtModal ontolojik argüman, Tanrı’nın varlığını sadece bilfiil gerçek olan bu dünyada değil, bütün mümkün dünyalarda göstermeye yönelik bir argümandır. Anselm’in (1033-1109) Proslogion
Okumaya Devam EtGiriş St.Augustine’in De Civitas Dei adlı eseri, daha sonraki Hıristiyanlar tarafından benimseneceği şekilde[1] insanlık tarihi görüşünün olağanüstü güçlü bir ifadesini yansıtmaktadır. Bu
Okumaya Devam EtBirçok teist, inançlarını savunmak için gerekli kaynakları C.S. Lewis’in önemli literatüründe ve apolojetik eserlerinde bulmaktadır. Lewis’in popüler tarzı, retoriği ve keskin zekâsı
Okumaya Devam Et