Tanrı Var mı Bilmiyoruz Fakat Soruşturmaya Devam Etmeliyiz – Graham Oppy

/
1267 Okunma
Okunma süresi: 5 Dakika

Tanrı’nın varlığına dair tartışmalar -tıpkı din, politika ve cinsellikle ilgili çoğu tartışma gibi- neredeyse her zaman ısı yayar ama ışık yaymaz; yani hararetlidir fakat çoğunlukla bir sonuca varmaz.

Tanrı’nın varlığı sorusu epey zorlu bir soru gibi görünmektedir. Diğer felsefi sorularda olduğu gibi, bu soruya da cevap ararken izlenecek bir yöntem mevcut değildir. Dahası, bu soruya dair de hepimizin hem fikir olduğu bir cevaba ulaşma ihtimali de yok.

Ve bu soruya yönelik hepimizin hem fikir olacağı bir cevaba ulaşma ihtimalinin olmaması, bu anlaşmazlığı zirveye çıkarmaktadır: En iyi ve en titiz filozoflar dahi Tanrı’nın varlığı konusunda birbiriyle anlaşamamaktadır.

Büyük Sorular

Daha kolay ele alınabilir olabilecek bağlantılı sorular vardır.

  • Argümanlara dair sorular. Tanrı’nın varlığına ilişkin ikna edici argümanlar var mı? Tanrı’nın var olduğuna yönelik ikna edici argümanlar mevcut mu? Tanrı’nın var olmadığına yönelik ikna edici argümanlar var mı? Tanrı’nın var olup olmadığına dair yargılarımızı askıya almamızı gerektiğini söyleyen ikna edici argümanlar var mı?
  • Akıl ve rasyonelliğe dair sorular. Tanrı’nın var olup olmadığı sorusuna yönelik rasyonel ve makul görüş skalası/kapsamı nedir? Kişi, Tanrı’nın var olduğuna mantığa yaslanarak veya rasyonel olarak inanılabilir mi? Kişi, Tanrı’nın var olmadığına mantığa yaslanarak veya rasyonel olarak inanılabilir mi? Kişi, Tanrı’nın var olup olmadığına yönelik yargılarını askıya alabileceğine veya alması gerektiğine, mantığa yaslanarak veya rasyonel olarak inanabilir mi?
  • İlahi sıfatlara dair sorular. Eğer Tanrı var ise, O’nun ne tür nitelikleri olurdu? Eğer Tanrı var ise, O nasıl bir Varlık olurdu?

En rahat ele alınabilir ve takip edilebilir olan sorular, Tanrı’nın varlığına yönelik argümanlarla ilgili sorulardır. Henüz inşa edilmemiş ve geliştirilmemiş olan argümanları değerlendiremiyor olsak dahi, bugüne dek ileri sürülmüş olan argümanları değerlendirebileceğimiz açıktır.

Ben, akademik kariyerimin büyük bir kısmını tam olarak da bu işe harcadım. Şimdiye kadar da, herhangi bir tarafta (teizm veya ateizm vb) bizi ikna edecek herhangi bir argümanımız olmadığını buldum.

Açıkçası bu sonuç pek sürpriz değil. Bizi ikna edecek bir argümanlarımız olsaydı, filozofların tümü bu konuda hem fikir olurdu: Filozoflar, ikna edici argümanlar hususuna birbirleriyle anlaşmaya varırdı. Peki nasıl olur da bu soruyu önemseyen ve ilgili argümanları titizlikle inceleyen filozoflar, onları ikna etmesi gereken argümanlar ile ikna edilemezler?

Tanrı Üzerine Akıl Yürütme

Akıl ve rasyonaliteye dair sorular da “az çok” ele alınabilir ve takip edilebilirdir. Fakat “akıl” ve “rasyonellik” ile kastettiğimiz çok farklı şeyler olduğu için güçlükler ortaya çıkmaktadır.

Fakat elbette söz konusu bu kavramların farklı anlamlarını saptayabilir ve mevcut sorularımızı da bu anahtar terimlerin ilgili farklı anlamları altında cevaplamaya çalışabiliriz. Şimdiye dek, eğer söz konusu bu kavramları anlamlandırma ve yorumlamamız daha gevşek standartta olursa makul bir şekilde teizmi, ateizmi veya agnostisizmi benimseyebileceğimiz sonucuna; yok eğer standartlarımız daha yüksek olursa bu sefer bu pozisyonlardan (teizm, ateizm ve agnostisizm) hangisinin makul bir şekilde benimsenip benimsenemeyeceğini tespit edemeyeceğimiz sonucuna ulaştım.

Evet, bu sonuç da pek şaşırtıcı değil. Tanrı’nın varlığına yönelik anlaşmazlıkta bir tarafı diğerlerinden daha üstün kılan şey mantığa yaslanmak veya akılcılık standartları var olsaydı, Tanrı’nın var olup olmadığı sorusunda doğrudan zirve yapan bir anlaşmazlık olduğu gerçeğini nasıl açıklayabilirdik ki?

Tanrı Nasıl Bir Varlıktır?

İlahi sıfatlara dair sorular, O’nun var olup olmadığına dair temel sorudan daha açık ve kolayca çözülebilir değildir. Pek çok farklı Tanrı kavramı mevcuttur ve eğer bir Tanrı olsaydı bu kavramlardan hangisinin doğru/gerçek olduğunu belirlemeye çalışırken izlenecek belirli yöntemler yoktur.

Bazı Tanrı kavramlarının kendi içerisinde tutarsız olduğunu gösterebilsek de, henüz kendi içerisinde tutarsız olduğu gösterilmemiş olan birçok Tanrı kavramı vardır. (Ç.N.: Tanrı’nın sıfatlarının bizatihi kendisinde veya bu sıfatların birbirleriyle çelişki ve tutarsızlık olduğuna yönelik birçok ateistik iddia vardır. Örneğin Tanrı bir şeyi hatırlar mı? Eğer hatırlarsa, bir şeyi hatırlamak daha önce onu unutmuş olmayı gerektirir ama Tanrı bir şeyi unutmuş olamaz. Yok eğer hatırlayamazsa, Tanrı’nın yapamadığı bir şey mi vardır? Veya Tanrı üç kenarlı altıgen yaratabilir mi vb vb.)

Benzer şekilde, bazı Tanrı tasavvurlarının kanıt ya da apaçık gerçek olduğu konusunda herkesin hemfikir olduğu şeylerin birbirleriyle tutarsız olduğunu gösterebilsek de, kanıt veya apaçık gerçek olduğunu konusundan insanların hemfikir olduğu kimi şeylerin henüz tutarsız olduğu gösterilmemiştir.

Yine, bu da pek şaşırtıcı değil. Teistik dini inançların çeşitliliği/farklılığı ve bu farklı teistik inançlarda yer alan Tanrı kavramlarının çeşitliliğine yönelik teistik dini inancın çeşitliliğinin zirve yaptığı gerçeğini başka nasıl açıklayabilirdik ki?

Elbette ki, Tanrı’nın doğası ve O’nun varlığı konusundaki mevcut fikir ayrılıklarımızı henüz çözüme kavuşturmamış olmamız, bu fikir ayrılıklarını asla çözemeyeceğimiz anlamına gelmez.

Ama yine de, mevcut fikir ayrılıklarımızı çözüme kavuşturmak istiyorsak, birbirimizi şu soruları konuşmaya devam etmeliyiz: İkna edici argümanlarımız olup olmadığına dair en sağlam test, onları en iyi ve en zeki rakiplerimiz üzerinde denemektir.

Epey hararetli olan ama sonuca varmayan bir halka açık tartışma, söz konusu sorulara cevap bulma ve yol alma açısından tek umudumuz olan işbirliğine vesile olacak bir ortam değildir.

Bu sebeple sana soruyorum; sen ne düşünüyorsun?


Graham Oppy– “We don’t know if God exists, but we should keep asking“, (Erişim Tarihi: 30.05.2021)

Çevirmen: Taner Beyter

Çeviri Editörü: Çağan Fırtına

Bir cevap yazın

Your email address will not be published.

Önceki Gönderi

Felsefe Saldırı Altında: Lawrence Krauss ve Yeni İnkarcılık – Patrick Stokes

Sonraki Gönderi

Pandemide Zamanın Niçin Yavaş Geçtiğini Anlamamıza Yardımcı Olabilecek Felsefi Bir Fikir – Matyáš Moravec

En Güncel Haberler Analitik Felsefe:Tümü