Minneapolis Olayları: Artık Şahsi Cezalandırma Vakti mi? – Jason Brennan

//
1091 Okunma
Okunma süresi: 3 Dakika

When All Else Fails (Tüm Çareler Tükendiğinde) kitabım savunma eylemleri üzerineydi, cezalandırma değil. Eğer biri George Floyd’u öldüren polisleri adil ve haklı olarak vursaydı bu Floyd’un öldürülmesini engellemek için olurdu, yanlış eylemlerinden ötürü onları cezalandırmak için değil.   Aynı şekilde, eğer ben bir potansiyel-gaspçıyı durdurursam bu kendimi korumak içindir, gaspçıyı cezalandırmak ya da kültürü değiştirmek için değil.

Vatandaşların devlet yetkili ve memurlarını şahsi olarak cezalandırılıp cezalandıramayacağı konusunda pek bir şey söylemedim.

Yine de konuya şöyle hızlıca bir değinebiliriz. Injustice for All‘da (Herkes için Adaletsizlik), ben ve Surprenant ABD ceza yargılama sistemini alışılmadık biçimde disfonksiyonel, istismarcı, sert ve şiddetçil yapan örtük maddi ve diğer teşvik yapılarını uzun uzadıya tartıştık.   Burada detaylara girmeden özetlersek, bulgulardan biri polislerin doğrudan zulüm, tecavüz benzeri aşırı şiddet pratiklerinin nadir olarak cezalandırıldığıydı. Savcılar ve politikacılar Floyd’unkinden daha kötü vakalarda bile polislerle ters düşmeye çekiniyorlar ve jüri de suçlu bulmak konusunda isteksiz.

Kamu cezalandırmasına karşı büyük argümanlardan biri şöyle:

“Kendi adaletini kendi sağlamaya karşı argüman tanıdıktır. John Locke doğa durumunda her birimizin hak ihlalcilerini cezalandırma hakkı olduğunu söyler. Fakat, der, bizim yargılarımız tarafgirdir, kendimize karşı çok gevşek ve bize zarar verenlere karşı çok sert davranırız. Bu nedenle şahsi cezalandırmalar birçok farklı “sıkıntı” yaratır, ve bizim şahsi cezalandırmalara dair uzlaşmazlıklarımız çatışmaya varabilir. Locke bu problemi, tarafgirliklerimizden doğan bu sıkıntıları çözecek tarafsız ve kamusal bir adalet sistemi kurarak aşmamız gerektiğini savunur.  Bir kez bu sistem kurulduğunda, artık sorunlarımızı oraya taşımalıyız. Böylece cezalandırma hakkımızı devretmiş oluruz.”

George Floyd adında siyahi bir vatandaşın beyaz bir polis tarafından boğularak öldürülmesinin etkisi hala devam ediyor.

David Estlund, Democratic Reason (Demokratik Akıl) kitabında bu argümanın daha teferruatlı bir versiyonunu savunur. Yani bu sadece Locke’un uzun zaman önce söylediği ve artık kimsenin inanmadığı bir şey değil. Aksine, bunun genel kamudaki en yaygın görüş olması muhtemel, ve felsefede ceza teorilerinde herhangi bir görüş çoğunluk onayını kazanmış olmasa da felsefeciler arasında da bir derece popüler.

Fakat bu argüman devletin aslında insanları cezalandırmaya çalıştığını ve bunu mahir ve makul bir biçimde yaptığını varsayıyor. Peki ya—polis vakasındaki gibi— devlet sıradışı durumlar dışında suçluları cezalandırmayacağını beyan etmişse ve göstermişse ne olacak? Birçok eyalet “kısıtlı dokunulmazlık” doktrinini benimsiyor, buna göre polis memurları eylemlerinden hukuken ya da sivil biçimde sorumlu tutulmuyor. Yereller genellikle aşırı polis zulmünü cezalandırmayı reddediyor. Tazminat davaları genellikle reddediliyor. Memurlar cezalandırıldığında—diyelim, işlerini kaybettiklerinde (ki bu bir sivili öldürmek ya da bir bebeğin yüzünü patlatmak için pek de orantılı bir ceza değil)— polis sendikaları genellikle bu polis memurlarının mesleğini geri ödemeyle birlikte geri kazanmalarını sağlıyor.  Katolik Kilisesi’nin çocuk istismarcılarını farklı yerlere göndermesiyle aynı şekilde ırkçılık ve şiddet geçmişi olan polisler genellikle sadece başka yere tayin ediliyor.

Yani, devlet “polislerin yüzde 99’unu cezalandırmayacağız” diyor. Eğer durum boysa, en azından, şahsi cezalandırmaya karşı getirilen bu spesifik argüman başarısız. Belki başarılı başka argümanlar vardır. Fakat eğer şahsi cezalandırmadan kaçınmak için asli nedeniniz buysa, o bu duruma uygulanamıyor.

Jason Brennan– “Is It Time for Private Punishment? “(Erişim Tarihi: 29.05.2020), Kaynak Linki: https://bleedingheartlibertarians.com/2020/05/is-it-time-for-private-punishment/

Çevirmen: Talha Gülmez

Öncül Analitik Felsefe Dergisi, 19 Ocak 2018 tarihinde kuruldu. Sunum, söyleşi, makale, çeviri, canlı yayın gibi içerikler üreterek Analitik Felsefe’ye dair Türkçe veritabanını genişletmeye devam ediyor.

Bir cevap yazın

Your email address will not be published.

Önceki Gönderi

Muhammed: Avrupa Aydınlanmasının Ruhban Sınıfı Karşıtı Kahramanı – John Tolan

Sonraki Gönderi

Otopoyeziz Teorisi ve Gerçeklik Sorunu – Nebi Mehdiyev

En Güncel Haberler Analitik Felsefe:Tümü