Hırsızlık Olmayan İki Vergi Biçimi – Michael Huemer

/
1235 Okunma
Okunma süresi: 8 Dakika

İşte, öncelikle verginin hırsızlık olduğunu dillendirdiğim yerlerin bağlantı adresleri de burada:

https://www.libertarianism.org/columns/is-taxation-theft

https://www.youtube.com/watch?v=qYp5HrDinUg


Ve bu gelir vergisi, satış vergisi, katma değer vergisi, gümrük vergisi, tüketim vergisi veya benzerlerini ihtiva eden birçok vergi türü için çoğunlukla doğrudur. Ama bir dakika durun, belki de tüm vergiler bir hırsızlık biçimi olmayabilir. Verginin 2 biçimi, diğerlerinden daha az hırsızlıkvari duruyor.

1. Pigou Vergisi

Kimi zaman insanlar diğer insanlara zarar verirler ve zarar görmüş insanlar zarara uğramaya rıza göstermezler. Yani insanlar, ekonomistlerin söylediği şekliyle “negatif dışsallıklar” üretirler. Genellikle insanlar, fail zarar verdiği kişiyi tazmin etmekte başarısız olduğu vakit negatif dışsallıkların ortaya çıktığını söyler. Ancak etik maksatlar için, rızanın yokluğunun daha konuyla alakalı bir nokta olduğunu düşündüğümden, onu sadece bu yönden tanımlayacağım.

Örnek: Kirlilik. Arabanızı her sürdüğünüzde, havaya biraz kirlilik salıyorsunuz ve bu da gelecek nesiller de dahil olmak üzere çok sayıda diğer insan ve hayvana beklenilmiş olan küçük bir zarar veriyor. Bahse girerim ki siz de onların rızasını almazsınız.

Bazı mutlak deontolojik görüşlere göre, diğer kişiler üzerine belli türden bir zarar uyguladığınızda daima onların rızalarını almalısınız. Fakat bu pek de pratik değildir, sizin ortaya çıkardığınız kirlilikten etkilenecek olan gelecek nesiller dahil olmak üzere dünyadaki her bir kişinin rızasını alamazsınız. Bundan sebeple biz de aşağıdaki ifadeleri söylemek zorunda kalıyoruz:

  • (a) “Hiçbir surette ortaya kirlilik çıkaramazsınız” bu modern medeniyeti devre dışı bırakmamızı gerektirir.
  • (b) “Kirlilik yaymak karşı çıkılması haklı türden bir zarar değil (saldırgan değildir, insanların kirliliğe karşı hakları yoktur veya buna benzer bir şey). Ancak bu, eğer bunu yapabilecek kapasitede birisi varsa şayet, atmosferi kirlilikle tamamen yok etmenin iyi olacağı manasına gelir.

(a) ve (b)’nin her ikisi de kötü argümanlar. Bizler ne kirliği tamamıyla yasaklamalı ne de kirliliğe karşı hiçbir aksiyon almadan durmalıyız. Atmosferim tümüyle imhası (henüz) masada olmasa bile, kirleticilere karşı hiçbir şey yapmasaydık muhakkak çok daha fazla kirliliğe sahip olurduk.

Bu nokta elbette diğer dışsallık türleri için de geçerlidir. İnsanlar negatif dışsallıkları bedelsiz olarak empoze etmeye başlarlarsa, ortada çok fazla negatif dışsallık olacaktır. Toplam faydalarından daha fazla toplam maliyet getiren birçok faaliyet yapılacaktır. Ve neredeyse herkes, genel toplamda tüm olumsuz dışsallıklar yüzünden kaybedecek.

Çözüm: Pigou Vergisi ki bu dışsallık üreten faaliyetler üzerindeki bir vergidir. Verginin, faaliyet tarafından üretilen dışsal zarar miktarına eşit olacağı şekilde ayarlanması gerekiyor. Bu, ancak ve ancak verginin yarattığı toplam maliyetin toplam faydayı aşması durumunda, insanları faaliyetten caydırır. Misal, takribi sera gazı emisyonlarının neden olduğu zarar miktarı kadar bir karbon vergisi ki bu vergi de ekonomik olarak az değerli karbon salan faaliyetleri caydırırken, yine de en değerli olanlara izin verecektir.

Böylelikle bu da hırsızlık olmayan vergi adına ilk örneğim olmuş oluyor.

Bekleyin- Pigou vergileri için faydacı mantığın ne olduğunu görebilirsiniz, ama neden hala hırsızlık değil (faydalı bir hırsızlık olsa dahi)? Kanaatimce, negatif dışsallık yaratan kişi, aslında böyle davranarak bir tazminat borcu altına girer. Birinden borçlu olduğu tazminatı almak hırsızlık değildir ve bu durumda bu türden bir vergi biçimi hırsızlık olmayacaktır. Ama hükümetin, topladığı parayı aslında vergilendirilmiş faaliyet yüzünden zarara uğramış kişileri tazmin etmekle yükümlü olacağına dikkat edin.

2. Georgist Arazi Vergisi

Bu daha ilgi çekici ve tartışmalı olanı ve Henry George’un haklı olabileceğini düşünüyorum. Henry George’un düşüncesi, (a) herkesin kendisinin ürettiği değere hak kazandığı; fakat (b) kimsenin, aynı şekilde doğa tarafından üretilen değere hak kazanamadığı idi. Eğer, bir şekilde değerli bir doğal nesne üzerine hak iddia eden ilk kişi olursanız, bu size bu nesneye sizden sonra ulaşan insanlardan nesnenin değeri üzerine daha büyük bir hak iddiası vermez.
Yani bir araziye bina yaptığınızda emeğinizle kattığınız değere sahip olmalısınız. Ancak, siz gelmeden önce arazinin sahip olduğu değere ilişkin herhangi bir özel hak iddianız yoktur. Bunun yerine George, herkesin tüm arazi ve doğal kaynakların değerinden eşit bir pay alması gerektiğini düşündü. (Doğal kaynaklar genellikle arazinin bir parçası olduğundan bunu sadece “arazi” olarak basitleştirebiliriz.)

Aşikar olarak, insanları araziyi kullanmaktan alıkoymak istemiyoruz ki bu da sadece bazı kimseler diğerlerinden daha fazla değer elde ediyor diye tüm değerleri yok etmekle eş değer olurdu. En pratik olan sosyal kural, bazı doğal kaynakları bulan ilk kişinin ondan faydalanmasına izin veren kuraldır.

Çözüm: Arazi vergisi. Kullanılmayan bir araziyi ilk bulan kişinin onu talep etme imkanı olur, ancak herhangi bir zamanda belirli bir arazi parçasına sahip olan kişi, o arazinin içsel değerine ( insan emeğinden kaynaklı olmayan bir değer) yaklaşık eşit olacak şekilde bir vergi ödemek zorundadır. Daha sonrasında ise toplanan vergi parası topluma eşit şekilde dağıtılmalıdır ki bu da herkesin arazilerin işlenmemiş değerinden ve doğal kaynaklardan eşit pay alması gerektiği fikrini yerine getirir. Diğer vergilerden farklı olarak üretken faaliyeti caydırmaz, ancak arazinin verimsiz kullanımını caydırır.
(Vergi, arazi ilk edinildiğinde sadece bir kez alınmak yerine muhtemelen periyodik olarak, örneğin belki her yıl alınmalı. Dolayısıyla yıllık vergi, arazinin bir yıllık değerine, misal üzerinde hiçbir iyileştirme olmasaydı, arazinin adil pazar kirası.)

Bu arada, evrensel bir temel gelire ulaşmanın geçerli liberteryen bir yoludur.

3. Peki Ya Anarşi

Eğer bu saydıklarımız meşru birer vergi formlarıysa, bunların anarşi (özellikle anarko kapitalizm) altında yürütülebilmesi adına bir yol var mıdır? Eğer yoksa bu anarşi adına bir problem midir?

Birçok insan bu vergilerin arzu edilesi olduğunu düşünse bile merkezi bir otorite figürü yoksunluğunda bunların nasıl yürürlüğe konabileceğini düşünememem hasebiyle anarşi altında bu tipten vergilerin ortaya çıkması, bence pek de muhtemel değil. Bu anarşi adına bir sorundur ama hükümetlerin varlığını haklı çıkaracak kadar büyük bir sorun olduğunu düşünmüyorum. Diğer bir deyişle, halihazırda kendisinden kurtulamadığınız bir hükümet varsa ortada şayet, bu durumda hükümetin, bu türden vergileri hayata geçirmesi uygun olacaktır (Tahminimce, pigou vergileri kesinlikle uygundur ve belki arazi vergileri de öyledir.) Fakat, bu tür vergilere sahip olmak için bir hükümetin varlığına değmez.
Açıklama: İlk olarak, bir hükümet bu arzu edilen vergi türlerini uygulayabilmesine rağmen, aynı nedenle birçok istenmeyen vergiyi de uygulayabilir. Bir hükümetin yalnızca haklı vergileri yaratacağını düşünmek için hiçbir neden yoktur. Milyonlarca kat daha fazla haksız vergi yaratacaklarına dair birçok kanıt var. (Not: “bir milyon” niceliksel doğru bir tahmin olarak kastedilmemiştir.)

İkincisi, Hükümet, arzu edilen vergileri gerçekten oluşturacaklarının dahi teminatını veremezler. Örneğin, bir hükümetin – nispeten sağlıklı, demokratik bir hükümetin bile – aslında kirleticileri negatif dışsallıkları için cezalandırmak için vergiler oluşturacağı senaryo kaçınılmaz son olmaktan uzaktır. Kirleticilerin bunun yerine hükümetin kendilerine için ekstra sübvansiyonlar vermesi için lobicilik faaliyetinde bulunmaları da aynı derecede makul bir sonuç.

Üçüncüsü, uygun arazi vergisinin büyük bir miktar olacağını düşünmüyorum. Çok küçük bir miktar olacağından (ve bu nedenle destekleyeceği temel gelir çok küçük olacağından), onu tahsil edememek önemli değil.

Örnekler

Denver’da iyi bir konumda satılık güzel bir ev: https://www.redfin.com/CO/Denver/2605-18th-St-80211/home/160485594

İstenen fiyat: 5.500.000 dolar. Parsel büyüklüğü: 4.200 sq. ft. Arazinin metrekare başına fiyatı: 1300 dolar.

Ve işte hiçliğin ortasında güzel bir boş arsa: https://www.redfin.com/CO/Yoder/Parcel-8-E-Jones-Rd-80864/home/175224487

İstenen fiyat: 49.900 dolar. Parsel büyüklüğü: 1.742.400 sq. ft. Metrekare fiyatı: 0.029 dolar.

Yani bu örnekte, şehirdeki mükemmel iyileştirmelere sahip bir gayrimenkulün değeri, doğada benzer iklime sahip eşit büyüklükteki bir arazi parçasının değerinden 46.000 kat daha fazladır. Bu 5.5 milyon dolarlık eve sahip olan insanlar muhtemelen yılda yaklaşık 30.000 dolar emlak vergisi ödeyecekler. Bununla birlikte, aynı büyüklükte, tamamen işlenmemiş bir arsanın kira bedelini ödemek zorunda kalsalar, muhtemelen bunun yerine yılda 7 dolara daha yakın bir ödeme yapacaklardı. (Varsayımlar: 0,029 $/sq.ft. değerinde arsa, fiyat-kira oranı 18, gayrımenkullerde oldukça normaldir.)

Bu 7 dolar daha sonra Colorado vatandaşlarına temel bir gelir sağlamaya yardımcı olmak için kullanılabilir! Ancak bu para, arazi vergilerini tahsil etmek için merkezi bir otoriteye sahip olmayan anarşist bir toplumda yaşadığımız için tahsili gerçekleştiremeseydik gerçekten büyük bir sorun olmayacak kadar cüzi bir miktardır. Bir hükümetimiz yoksa eğer, sadece haklı vergileri topladığımızdan emin olmak için binlerce kat daha fazla haksız vergi toplama yeteneğine (ve olası olmasına) sahip bir hükümet kurmamalıyız.


Not: Açıkçası, yukarıdakiler nicel olarak doğru bir tahmin değil, çünkü sadece mutlak temsili olmayan iki mülk seçtim, vb. Ama yine de bunun size temel nokta hakkında bir fikir verdiğini düşünüyorum: Haklı arazi vergisi çok tipik bir gayrimenkul parçasının değerine kıyasla küçük ve hükümetlerin tipik olarak aldığı vergi miktarına kıyasla çok küçük.

Diğer not: Aslında, 0.029 muhtemelen saf arazi değerinin fazla bir tahminidir. Daha iyi bir tahmin için, yol erişimi olmayan vahşi doğadaki bir arsaya bakmamız gerekir.

Soru:

Bununla birlikte, önceki argümandan emin değilim, çünkü arazi kiralarının ne olarak sayılması gerektiğinden emin değilim. Bir şehirdeki arazi değerinin büyük bir kısmı (ve dolayısıyla ülkedeki toplam arazi değerinin büyük bir kısmı), diğer insanların yanında yaşamanın genel yararlarından kaynaklanmaktadır. Bina ve sıhhi tesisat sistemi gibi o arazide yapılan fiziksel iyileştirmelerin değeri değil. Veya çevredeki fiziksel gelişmeler bile. İnsanların yakınlığıdır. Peki, bir Georgist arazi vergisi bu değeri de toplamaya çalışır mı? Yoksa sadece (yukarıda varsaydığım gibi) saf doğal kaynak değerini mi topluyor?

Michael Huemer– “Two Taxes that Aren’t Theft“, (Erişim Tarihi: 03.11.2021)

Çevirmen: Emre Can Esgiyusufo

İstanbul Teknik Üniversitesi'nde inşaat mühendisliği lisans öğrencisi. Siyaset, din ve dil felsefeleri ile alakadar olur. Bunların yanında iyi bir basketbol ve edebiyat sever olduğunu düşünür.

Bir cevap yazın

Your email address will not be published.

Önceki Gönderi

Filozoflar Neye İnanır: 2020 PhilPapers Anket Sonuçları (David Bourget ve David J. Chalmers) – Taner Beyter

Sonraki Gönderi

Araştırma Ödevleri İçin Öğrencilere Wikipedia Kullanmamaları Söylenir: Fakat O Güvenilir Bir Kaynaktır – Rachel Cunneen & Mathieu O’Neil

En Güncel Haberler Analitik Felsefe:Tümü