/

Stoacılık Kişisel ve Mesleki İlişkileri Geliştirebilir mi? – Natalie Noland

Stoacılar için önemli olan dört ana değer vardır ve bunlar ilişkileri geliştirmek için kullanılabilir.

Stoacılık, ilk olarak MÖ 300’de yaratılan bir yaşam felsefesidir. Kurucusu Kıbrıslı Zeno’dur ve öğretileri hızla ilgi görmüştür. Dünyanın rasyonel olduğunu ve doğaya uygun yaşamanın nihai hedef olduğunu savunmuştur. Günümüzde Stoacılar, hayata pratik ve anlaşılır yaklaşımları ile tanınırlar, ancak aynı zamanda sert ve acımasız olmalarıyla da ün salmışlardır. Öyleyse, Stoacılığın ilişkileri geliştirmek için son derece yararlı olabileceğini öğrenmek şaşırtıcı olabilir.

Stoacılar Dört Ana Değere Sahiptir

Zeno Stoacılığın resmi kurucusu olarak bilinir, fakat orijinal yazılarının çoğu kayboldu ve ondan sonra gelen liderler felsefeyi ciddi anlamda geliştirdi. Stoacılık, Antik Yunan ve Roma’ya yayıldıkça, etiğin veya daha spesifik olarak erdemli bir yaşamın nasıl yaşanacağının üzerinde duruldu. Stoacılar, daha önceki Sokratik fikirlerden yola çıkarak dört değeri ve bunların iyi bir yaşam sürmedeki önemini vurgulamaya başladılar (bilgelik, cesaret, ölçülülük ve adalet).

Ancak, iyi bir hayat yaşamanın yalnız yapılmadığını hatırlamak önemlidir. Hepimizin idare etmesi gereken ilişkileri var ve bu dört Stoacı erdem, hem kişisel hem profesyonel ilişkilerimizi geliştirmemize yardımcı olabilir.

Bilgelik, Bağları Güçlendirebilir

Stoacılar bilgeliğin anahtarının, neyi kontrol edip neyi kontrol edemeyeceğiniz arasındaki farkı bilmek olduğunu savunuyorlar.Düşüncelerinizi ve eylemlerinizi kontrol edebilirsiniz; fakat bunun dışındakileri kontrol edemezsiniz.” Bu ayrım kulağa yeterince basit gelebiliyor, ancak uygulanması zor denilebilir. İşe geç kaldığınızı varsayın: Trafikte kaldığınız için mi (kontrol edilemez) yoksa evden yeterince erken ayrılmadığınız için mi (kontrol edilebilir) geç kaldınız? Değerlendirme saniyeler içinde gerçekleşir ve pratik ile anlık hale gelebilir.

Bu anlayış biçimi kişisel ve mesleki ortamlarda yardımcı olabilir. Yaptıkları veya yapmadıkları şeyler için iş arkadaşlarınıza veya ailenize kızmak yerine, içsel kabul edilen kendi tepkilerinize odaklanabilirsiniz. “Onları kontrol edemezsin, ama kendini kontrol edebilirsin.” Bu, eylemlerinizde daha iyi seçimler yapmanıza, diğer insanlara karşı düşünceli olmanıza ve empati göstermenize olanak tanır. Kendi bilgeliğinizi geliştirmek için fazladan zaman ayırmak, etrafınızdakilerle olan bağlarınızı derinleştirecektir.

Cesaret, Sizi Başkalarıyla Birlikte “An”da Tutar

Cesaret, halk arasında cesur eylemler ve kahramanlıkla ilişkilendirilir; ancak Stoacılık, hayal edilebilecek en kötü sonuçların üstesinden gelmekten doğan cesarete değer verir. Stoacılar, Latince “ölümü hatırla” anlamına gelen “memento mori”yi hayat felsefesi edinmişlerdir. Bu söz, en kötü durum senaryosunu hayal etmeyi ve kabul etmeyi içerir. Bu şekilde, bir şey nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın, ya beklenenden daha iyidir ya da durumu zaten kabul etmişsinizdir.

“Memento mori”nin en iyi yanı, beklentilerin ağırlığını ortadan kaldırmasıdır. Bu, sizi temellendirir ve yaşam için minnettarlığı teşvik eder. Çoğu zaman; özellikle yeni insanlarla ilişkiler geliştirmek, deneme-yanılma gibi görünebilir. Kendinizi geleceğinize zaten hazırladığınızı bilmek, başkalarının yanında rahatlamanıza ve ortaya çıkan her şeye açık kalmanıza yardımcı olacak, neyin yanlış gidebileceği konusunda endişelenmek yerine önemsediğiniz insanlarla o anda olmaya daha fazla odaklanmanıza izin verecektir.

Ölçülülük, Sağlamlık ve Güven Yaratır

Aristoteles’in Altın Orta anlayışı belki de ahlak felsefesinde en çok bilinen etik yaklaşımlardan biridir. Aristoteles, erdemin aşırılıklar arasındaki bir spektrumda bulunduğunu ve etik davranışın bu spektrumda ortada olduğunu öne sürüyor. Örneğin gururu ele alalım. Aşırılıkta, bir kişi aşırı derecede kibirli olabilir; eksiklikte, bir kişi çok alçakgönüllü olabilir; fakat ölçülü bir dengede, bir kişi başarılarından abartısız şekilde gurur duyar.

Aristoteles’in görüşü oldukça popülerdi ve Stoacılar onu genişletti. Buna dört değerinden biri olan ölçülülük adını verdiler ve dengeli bir yaşam sürmeyi savundular. Bu denge, ilişkilere de etki eder. Duyguları düzenlemeye, güvenilirlik oluşturmaya ve sabrı artırmaya yardımcı olur. Dengeye ulaştığınızda, hayatınızdaki insanlar size güvenebileceklerini bileceklerdir ve sağlamlık, ilişkiler için önemlidir çünkü güven ve güvenilirlik yaratır.

Adalet, Karşılıklı Bağımlılığı Besler

Eski Stoacılar adalet kavramını oldukça ciddiye aldılar; Onlar için bu, bugün bildiğimiz yasal adaletten daha fazlasıydı. Sempatiye inandılar – her şeyin birbirine bağlı olduğu fikri -. Adalet; bireysel öneme sahip değildi, aksine dünyadaki her şey için önemliydi. Sadece kendiniz için değil, etrafınızdaki herkes için iyiliği sağlamakla ilgiliydi. Bu adalet görüşünün kişisel ve mesleki ilişkilere nasıl fayda sağlayabileceği kolayca görülebilir. İlişkilerin temeli, kendinizin dışındaki birinin iyiliğini önemsemektir. Sadece sizin için en iyisini düşünürseniz, asla yeni bağlar geliştiremeyeceksiniz ve muhtemelen sahip olduğunuz bağları sürdürmek için mücadele edeceksiniz. Başkalarının ihtiyaçlarını öncelik haline getirmek, empati ve şefkat göstergesidir ve bu daha iyi bir insan ve arkadaş olmanıza yardımcı olur.


Natalie Noland – “Can Stoicism Improve Personal and Professional Relationships?“, (Erişim Tarihi: 08.04.2024)

Çevirmen: Yusuf Ateş

Çeviri Editörü: İzzet Can Kalender

Gazi Üniversitesi mezunu İngilizce Öğretmeni. Gazi Üniversitesi Bilgisayar Öğretimi Ve Teknolojileri Eğitimi yüksek lisans öğrencisi. İlgi alanları: Stoacılık ve dinler. Hobiler: Amerikan Futbolu, ağırlık sporları, atletik performans.

Bir cevap yazın

Your email address will not be published.

Önceki Gönderi

Stoacılık Sıkıntıların Üstesinden Gelmeye Nasıl Yardımcı Olabilir? – Natalie Noland

Sonraki Gönderi

Ahlak, Doğa ve Tanrı – Ferhat Yöney & Taner Beyter & Berk Celayir

En Güncel Haberler Analitik Felsefe:Tümü