Yapay Zeka son yarım asırdır teknolojiyi ve hatta son zamanlarda bilimi, kısacası hayatımızın belkemiğinde bulunan pek çok öğeyi şekillendiriyor. Bu şekillendirme öyle bir ivmeyle ilerliyor ki, yakın gelecekte sosyal ve politik yaşantımızdan belki de romantik ilişkilerimize değin pek çok alanda, şu anda tahayyül edemediğimiz kadar izini göreceğiz. Devasa olan bu pratik etkisinin yanı sıra, Yapay Zeka çalışmaları bilişsel bilimde de bir hayli önemli bir nokta teşkil ediyor. Öyle ki, bilişsel bilim, yapay zeka çalışmalarının 40’lar ve 50’lerde yarattığı etki ile ortaya çıkmış ve yine yapay zeka içersinde gelişen paradigmalardan etkilenerek yol almıştır (klasik ve bağlantıcı bilişsel bilim ayrımı gibi [classical / connectionist]). Vaziyet böyleyken ve bu alanda literatür gittikçe genişliyorken, ilgililer için birkaç kitaplık bir öneri derlemesi yapalım istedik. Fakat bu derlemedeki çoğu kitapların Türkçe çevirilerinin olmadığını üzülerek söylememeiz gerek; bu nedenle İngilizce kitaplar yoğunluktadır. Ayrıca, derleme hem ders kitabı, hem popüler düzeyde birkaç eser, hem de akademik düzeyde bazı çalışmalar içerecek. Keyifli okumalar!
Cem Say – 50 Soruda Yapay Zeka (2018)
Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü hocalarından Cem Say’ın, zaman içinde telefonuna aldığı notları derleyip editleyerek yazmış olduğu, yediden yetmişe, “Ya bu yapay zeka ne oluyor şimdi?” diye soranların, okuyup da sorularına cevap bulabilecekleri bir kitap. Türkçe’de yazılmış bu alandaki nadir eserlerden biri olarak ön plana çıkıyor ve kısa olmasına, soru-cevap formatında hazırlanmış olmasına rağmen açıklayıcılığından bir şey kaybetmiyor. Yapay zeka araştırmalarının tarihini, matematiksel arkaplanını –tabii ki teknik olmayan bir şekilde- özetliyor.
Yorick Wilks – Artificial Intelligence: Modern Magic or Dangerous Future (2019)
Sheffield Üniversitesi hocası Yorick Wilks’in bu kitabı yapay zeka çalışmalarını özetleyen ve özellikle de neyin yapay zeka olduğu, neyin olmadığı sorusunu merkezine alıp, bazı kafa karışıklıklarını gidermeyi hedefleyen bir eser. Bunun yanı sıra, yazar, çok hızlı bir şekilde spekülatif bir şekil alan yapay zekaya ve geleceğine dair bazı tartışmaları da ele alarak, kendi fikrine göre hangilerinin bilim-kurgu hangilerininse gerçekten de olası ve üzerine düşünülmesi gereken seçenekler olduğunu açıklıyor. Geçtiğimiz yıl çıkan bu kitap, “Acaba nereden başlamalıyım?” diye soranlar için bir cevap olabilir.
Max Tegmark – Life 3.0: Being Human in the Age of Artificial Intelligence (2017)
Yaşam 3.0, Pegasus Yayınları
Aslen bir fizikçi ve kozmolog olup kariyerine Massachussetts Institute of Technology’de devam eden Max Tegmark, aynı zamanda yapay zekanın ve insanlığın geleceği, yapay zekanın yaratacağı bazı pozitif ve negatif etkiler vs. üzerine de düşünüp kalem oynatmış bir filozof. Tegmark’ın bu kitabı, yapay zekadaki gelişmelerin savaş, etik, siyaset, ekonomik ve benzeri gibi, alan ve bağlamlarda oluşturacağı etkilere, bu etkilerin yalnızca toplumu değil, teker teker birey olarak bizleri nasıl etkileyebileceğine odaklanıyor. Bu tarz tartışmalara giriş maiyetinde olan bu kitaptan sonra, yine bu listedeki Ray Kurzweil ve Nick Bostrom’un eserlerini okumanızı tavsiye edebiliriz.
Nick Bostrom – Superintelligence: Paths, Dangers, Strategies (2014)
Süperzeka, Koç Üniversitesi Yayınları
Oxford Üniversiteli filozof Nick Bostrom, yapay zekanın gelecekte nasıl şekil alacağı ve tehlikeli mi yoksa yararlı mı olacağı tartışmalarında, genelde hep pesimist taraf olarak bilinir. Kontrolsüz bir yapay zekanın, gorilla ve şempanzelerin karşısında insan neyse, insanın karşısında da o olacağını vurgular sürekli. Bu kitabında, bu tartışmaları olabildiğince derinlemesine ele aldığını söyleyebiliriz. Belirtmek gerek, kitap bir popüler bilim kitabından ziyade, felsefe ve/ya yapay zeka alanlarında hatırı sayılır miktar bilgiye sahip olan insanlara, bu bölümlerin üniversite öğrencilerinden başlamak üzere, hitap ediyor.
Meredith Broussard – Artificial Unintelligence: How The Computers Misunderstand the World (2019)
“Yapay Gerizeka” olarak çevrilebilecek bir başlığa sahip bu kitap, listedeki diğer pek çok kitaba ters bir tutum takınıyor. Son birkaç onyılda artan yapay zeka ve bilgisayar temelli teknoloji çılgınlığının aslında “meseleleri” yanlış yorumladığını, bilimkurgu kitaplarından fırlamış cygborglarla yakın zamandamuhatap olmamızın, zannedilenin aksine, pek mümkün olmadığını savunuyor. Buna ek olarak, yalnızca yapay zeka açısından değil, teknolojinin neredeyse tüm sorunları çözeceği inancına, “teknoşovenizme” de, bazı teknolojik gelişmeleri ele alarak karşı çıkıyor. Broussard’a göre teknolojinin doğasını iyi kavrayarak onun neye yararlı olabileceğini ve ne tarz sorunlarda hiçbir işe yarayamayacağını bilerek hareket etmemiz, insanlık için en doğru yol.
Ray Kurzweil – How to Create A Mind: The Secret of Human Thought Revealed (2012)
Bir Zihin Yaratmak – İnsan Düşüncesinin Esrarı, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları
Ünlü fütürist Ray Kurzweil’ın 2012’de çıkan bu kitabı, nörobilimdeki yeni gelişmeleri de hesaba katarak, nasıl bir işlemsel (computational) modelleme stratejisinin, insan zihnini simüle etmek için gerekli olduğunu betimlemeye çalışıyor. Yaklaşık 350 sayfa uzunluğundaki kitabın üslubu oldukça akıcı. Kurzweil, bu kitapta, insan beyninin –daha doğrusu, neokorteksinin- tamamen örüntü tanımaya adalı yüzlerce ağdan oluştuğunu ve ’düşünce’ye bu yapıların yol açtığını iddia ediyor ve buna Zihnin Örüntü Tanıma Teorisi ismini veriyor. Kitap “İnsan Düşüncesinin Sırrı Açıklandı” altbaşlığı dolayısıyla pek çoklarınca eleştirilse de (Örneğin, yine bizim listemizde bir kitabıyla yer alan Gary Marcus, Kurzweil’ın ortaya attığı yeni teorinin yalnızca isminin ‘yeni’ olduğunu, yoksa zaten halihazırda benzer fikirlerin literatürde olduğunu belirtmiş, fakat eserin yapay zeka tarihindeki ve güncelindeki pek çok tartışmayı çok iyi şekilde açımladığını da eklemeden geçememiş), güncel, yarı-akademik ve akıcı bir metin olarak okunmayı kesinlikle hak ediyor.
Gary Marcus, Ernest Davis – Rebooting AI: Building Artificial Intelligence We Can Trust (2019)
Yapay zeka çalışmaları ilk ortaya çıktığında, eldeki makineye teker teker ne yapması gerektiğinin söylendiği, formel mantık (formal logic) temelli algoritmalarla iş görülen metotların tercih edildiği bir süreç yaşandı. Bu metotlar, 80’lerde sinir ağlarının (neural networks) popülerite kazanmasıyla beraber büyük ölçüde ya terk edildi ya da kullanımı o kadar azaldı ki, genel olarak “Demode Yapay Zeka” (Good Old Fashioned AI) olarak anılır oldular. Fakat Gary Marcus gibi düşünenler, yapay zekaya dair bu iki yaklaşımın bir araya getirilmesi gerektiğini yıllardan beri söylüyorlardı. Sinir ağlarıyla oluşturulan öğrenme modellerinin yaşadığı bazı problemler, yıllar geçse ve kapasiteleri ne kadar artarsa artsın çözülemeyince, Marcus ve Davis, problemin kapasite değil, direkt olarak teorik bir sorun olduğunu, artık güvenilir, güçlü ve ‘gerçek’ yapay zeka için bu iki yaklaşımın ‘doğru’ şekilde bir araya getirilmesi, entegre edilmesi gerektiğini söyler oldular. Daha geçen sene yazılmış bu kitap, yalnızca yapay zeka meraklıları için değil, aynı zamanda bilişsel psikoloji ile ilgilenenlerin de kesinlikle okuması gereken bir eser.
Jeff Hawkins, Sandra Blakeslee – On Intelligence: How a New Understanding of the Brain Will Lead to the Creation of True Intelligence (2004)
2004 yılında yayınlanmış “Zeka Üzerine” isimli bu kitap, bilgisayarların neden zeki olmadığını, zekanın ‘biyolojik açıdan’ nasıl anlaşılması gerektiğini ve bu bağlamda, yapay zeka da yaratılıyorken nasıl bir perspektif izlenmesi gerektiğini ele alıyor. Oldukça akıcı üslubunun yanı sıra, Hiyerarşik Zamansal Bellek (Hierarchical Temporal Memory) isimli yeni bir teori ortaya atıp bunu etraflıca savunuyor. İşlemsel (computational) bir teori olan HTM yapay zeka çalışmaları için de ilham verici. Bu açıdan düşünüldüğünde, bilişsel bilimin tüm altdallarını da ilgilendiren bir metin olduğu görülüyor.
Ron Sun – The Cambridge Handbook of Computational Psychology (2008)
Ron Sun, Rensselaer Polytechnic Institute’da Bilişsel Bilim Bölümü’nde kariyerine devam eden bir işlemsel bilişsel modelleme (computational cognitive modeling) ya da diğer adıyla işlemsel psikoloji (computational psychology) araştırmacısıdır. Bu kitap, doğrudan doğruya, yapay zekanın uygulama alanıyla veyahut işin bilgisayar bilimi kısmıyla ilintili değil. Kitap, bilişi (cognition) incelerken matematiksel ve bilgisayar bilimi (computational) temelli yaklaşımları bir araya getiren bir referans kitabı. Bu bağlamda, ansiklopedik bir işlevi var. Ek olarak, karşısındaki kişinin zaten psikoloji ve bir oranda da matematik ile bilgisayar bilimi alanlarıyla aşina olmasını bekliyor. Kitabı önermemizin sebebi ise, yapay zekadaki “zeka”nın, ‘doğal zekanın’, nasıl çalıştığını anlamak ve bu bağlamda psikoloji ile bilgisayar biliminin birbirini nasıl beslediğini görmek adına, gelişmiş (advanced) düzeyde bir esere de listemizde yer vermek istememiz.
Stuart Russell, Peter Norvig – Artificial Intelligence: A Modern Approach (1999)
Yapay zeka alanında ders kitabı dendiğinde akla ilk gelen kitap Stuart Russell ve Peter Norvig’in 1999’da yayımlanan kitabı. Kitap pek çok dile çevrilmiş ve dünya çapında yüzlerce farklı üniversitede ders kitabı olarak okutulmuş, okutuluyor; öyle ki, “dünyanın en popüler yapay zeka ders kitabı” olarak da anılıyor kimilerince. Yaklaşık 1000 sayfa hacmindeki bu kitap, yapay zeka alanındaki tüm konuları, lisans öğrencisinin ihtiyaç duyacağı bir seviyede, okuyan ve/ya etüt eden kişi, daha sonrasında alanın teknik okumalarını da yavaş yavaş yapmaya başlayabilsin diye hazırlanmış. Yapay zekanın tarihinden, arkasındaki matematiksel ve felsefi gelişmelerden, farklı öğrenme modellerine kadar pek çok konuyu kapsıyor. Yapay zeka alanına ciddi şekilde girip, yalnızca uygulamalı kısmını değil, aynı zamanda teorik altyapısını da öğrenmeye niyetli olanlar için iyi bir başlangıç noktası; fakat belirtelim, çalışma disiplini ve sebat gerektirdiği de açık. Son olarak, eğer kitaba ilgi duyuyorsanız, 2015 yılında yayınlanmış olan son baskısını temin etmeniz en doğrusu, zira öncekiler pek güncel değil.
Ethem Alpaydın – Machine Learning: The New AI (2004)
Şu anda Özyeğin Üniversitesi’nde kariyerine devam eden Ethem Alpaydın’ın, MIT Press’ten çıkan bu kitabı, Makine Öğrenmesi (Machine Learning) alanına informel bir giriş için biçilmiş kaftan. Ethem Alpaydın’ın daha önce yazdığı bir eseri, matematiksel notasyonu fazlaca kullandığı ve oldukça teknik olduğu için eleştirilmişti. Fakat bu kitabında, literatürdeki, alana teknik olmayan fakat yine de oldukça açıklayıcı düzeyde bir giriş sunan kitap eksiğini kapatıyor Alpaydın.
John Kelleher – Deep Learning (2019)
Yine yakın zamanda yayınlanan bu kitap Derin Öğrenme (Deep Learning)’nin matematiksel arkaplanına odaklanıyor. Doğrusu, kitabın arka kapağında “herkese uygun” olduğu yazsa da, kitap oldukça teknik bir üsluba sahip ve meramı, amacı, uygulamalı olarak ya da giriş düzeyinde derin öğrenmeye dair bilgi vermektense zaten o seviyeyi atlamış olanlar için, konuları olabildiğince derinlemesine ve teknik açıdan ele alıp, incelemek. Bir süredir yapay zeka alanında okumalar yapıyor, biraz da uygulamasıyla ilgileniyorsanız ve matematik bilginize de güveniyorsanız, oldukça açıklayıcı ve doyurucu bir eser. MIT Press’ten çıktığını da belirtelim.
Michael Taylor – Neural Networks: A Visual Introduction for Beginners (2017)
Sinir ağları konusuna hem başlangıç seviyesinde teorik, hem de başlangıç seviyesinde uygulama imkanı sunan, “Ben pratik insanım yahu, yaparak öğrenebilirim ancak!” diyenler için şahane bir kitap. Yazar her ne kadar alanda ünlü biri olmasa da, oldukça sade ve açıklayıcı bir üslupla, taze bir başlangıç yapmak isteyenleri ürkütmeksizin ve eğlenceli şekilde bilgisini aktarıyor.
Aurelion Geron – Hands-On Machine Learning with Scikit-Learn, Keras and TensorFlow: Concepts, Tools and Techniques to Build Intelligent Systems (2019)
Bir başka uygulama odaklı kitap daha. Birazcık Python bilgisine sahip olanların, makine öğrenmesi (machine learning) alanına bir giriş yapmasını ve bunun da olabildiğince uygulamalı, adım adım ilerlemesi için dizayn edilmiş. Yaklaşık 850 sayfa uzunluğundaki kitap, çeşitli etüt materyalleriyle ve proje önerileriyle de desteklenmiş.
Bunların yanı sıra, biz CogIST olarak, mitlerin ve topluma mal olmuş figürlerin pek çok açıdan önemli olduğuna, nesillere, genç yaşta hayatını planlamaya çalışanlara olduğu kadar, aynı zamanda yetişkin olup kendi kariyerini adım adım çizenlere de esin verdiklerine inanıyoruz. Örneğin Einstein dünyaya malolmuş bir bilim figürüdür. Mimar Sinan, Fatih Sultan Mehmet, Atatürk ise bu topluma malolmuş figürlerdir ve böylesi figürlerin hikayelerini bilmek, bireyi kendi yaşamını değerlendiriyorken ve kendi yaşamını daha büyük bir bütün içinde konumlandırıyorken etkileyebilir, pek çok referans noktasından biri veya birkaçı olabilir. Bu bilinçle, düşündük ki bu listeye Yapay Zeka ve bilgisayar bilimi alanlarından belki de en önemli iki ismin, Alan Turing ve Claude Shannon’un biyografilerini eklemek de gerekir.
Andrew Hodges – Alan Turing: The Enigma (1983)
Türkiye’de Enigma olarak yayınlanan ünlü sinema filmi “Imitation Game”in esinini aldığı en ünlü Alan Turing biyografisi, Andrew Hodges’ın yazdığı ve 1983 yılında yayınlanan bu eser. Yaklaşık 700 sayfa uzunluğunda olup, büyük dahinin hayatındaki her alana ve çalışmalarına ışık tutmayı amaçlıyor. Ayrıca, dönemin politik atmosferinden bilimin, akademinin ve Turing’in çalışmalarının nasıl etkilendiğini de inceleyerek çok yönlü bir perspektif sunuyor. Eğer bu denli hacimli bir kitap okumaya vaktiniz yoksa Chris Bernhardt’ın “Turing’s Vision: The Birth of Computer Science” adlı kitabını inceleyebilirsiniz, yaklaşık üçte biri kadar uzunlukta.
Jimmy Soni, Rob Goodman – A Mind at Play: How Claude Shannon Invented the Information Age (2017)
Claude Shannon çağımızı inşa eden bilim insanları arasında hakkı en az teslim edilen kişi olabilir belki de. Atılan her e-postada, akıllı telefonumuzla yaptığımız her işlemde, Netflix’i her açışımızda onun imzası var. 2017 yılında Jimmy Soni ve Rob Goodman’ın yazdığı biyografisi, belki de bu adama hak ettiği bilinirliği sağlayacak adımlardan biri. Yaklaşık 400 sayfa uzunluğundaki bu kitap, onun matematik, bilgisayar bilimi, iletişim bilimleri ve hatta ekonomiye yaptığı katkılarla beraber şahsiyetini de aktarmayı hedefliyor ve bizce bunu başarıyor da.
Bu öneri listesinde yapay zekaya birden çok perspektiften kitap önermeye çalıştık. Önce genel bir girizgah için birkaç kitap, sonrasında temanın felsefi boyutuna eğilen, daha sonrasında psikolojiyle ilintisini ele alan, daha sonra da teknik ve uygulamalı eserlere, farklı seviyedeki okurlara hitap edecek şekilde yer vermeye çalıştık. Bunu yapıyorken de kitapları olabildiğince güncel tutmaya gayret ettik. Umarız bir ihtiyacı karşılayabilmişizdir.