Kişisel Kimlik – Chad Vance

//
1335 Okunma
Okunma süresi: 6 Dakika

Siz bir kişisiniz. Muhtemelen, zamanında daha genç bir kişiydiniz. Ancak, hangi nedene bağlı olarak sizin ve o daha genç kişinin tek ve aynı birey olduğunu söyleyebiliyoruz? Bir diğer deyişle, nasıl oluyor da sizin varlığınızın zaman içindeki devamlılığı söz konusu oluyor?

İnsanların her gün varlıklarının devamlılığını varsayarak aldıkları kararları düşünürsek -örneğin, insanlara ödül, cezalandırma, ahlaki sorumluluklar ya da mülkiyet hakları atadığımızda ve bunun gibi atamalar yaptığımızda- devam eden varlığımız için elimizde belli temeller olması iyi olurdu:

  • Geçmişte işlediği bir suç için şu an cezalandırılıyor olan bir kadın bu suçu işleyenle aynı kişi olmalı yoksa bu cezalandırma adil olmaz.
  • Eğer bir sözü tutma yükümlülüğüm varsa başlangıçta bu sözü veren kişiyle aynı kişi olmalıyım yoksa bir yükümlülüğüm olduğu söylenemez.
  • Eğer şu an bir arabaya sahipseniz bu arabayı satın alan kişiyle aynı kişi olmanız gerekir yoksa arabanın sahipliğiyle ilgili olarak meşru bir iddiada bulunamazsınız.

Açık bir şekilde, bir kişinin kimliğinin devamlılığını neyin sağladığı sorusu oldukça önemlidir. Şimdi bazı cevap önerilerine bakalım.

1. Beden

Belki de kişilerin varlıklarının devamlılığının bedenlerimizin varlığımızın devamlılığıyla bir ilgisi vardır; bedenim var olmaya devam ettikçe, ben var olmaya devam ederim.

Ancak, bedenimizin zaman içerisinde aynı kalması kendi başına kişiliğin devamlılığı için yeterli bir temel değil gibi görünüyor. (1) Çünkü eğer bu doğru olsaydı beyin ölümü gerçekleşmiş devamlı olarak bitkisel hayattaki bir beden (tamamen bilinçten yoksun) bir zamanlar konuşan, düşünen ve diğer insanlarla beraber gülen bedenle aynı kişi olmalı. Bu yanlış görünüyor.

Daha detaylı bir anlatım için, şu hikayeyi düşünelim:

Yan komşunuzun insan bedeninin tamamen iki farklı yaşama ev sahipliği yaptığını düşünün -biri gün boyu devam ediyorken diğeri geceleri devam ediyor. Sabah 6’dan akşam 6’ya kadar beden kendini ”Gün Adam” olarak adlandırıyor. Gün Adam bedeninin her gece uyuduğunu düşünüyor ancak gerçekte akşam 6’dan sabah 6’ya kadar bedeni ayakta oluyor ve adının ”Gece Adam” olduğunu iddia ediyor. Gece Adam ve Gün Adam farklı işlere, arkadaşlara, amaçlara vs. sahip ve daha da ötesinde birbirlerinden haberdar değiller.

Sizce de bu örnekte rastladığımız durum iki kişinin tek bedeni mesken edinmiş olması gibi görünmüyor mu? Eğer bu doğruysa, bedenin aynılığı kişiliğin aynılığını sağlayan temel değil gibi duruyor; çünkü şayet öyle olsaydı Gün Adam ve Gece Adam aslında iki değil de tek kişi demek zorunda kalırdık (çünkü aynı bedeni paylaşıyorlar).

2. Ruh

Çoğu insan bizim fiziksel değil de fiziksel olmayan bir şey olduğumuza inanıyor. Her birimizin birer ruha sahip olduğunu -ya da birer ruh olduğumuzu- ve bu ruhların bedenlerde ikame eden fiziksel olmayan şeyler olduğunu söylüyorlar. Belki de devam eden varlığımızın temeli bu ruhlardır; ruhum var olmaya devam ettikçe, ben var olmaya devam ederim.

Ancak eğer bu doğruysa, yani kişilerin devamlılığını sağlayan ruhları ise, insanların zaman içerisinde var olmaya devam edip etmediklerini bilmemizin hiçbir yolu olmazdı. Eğer ruhlar varsa, fiziksel olmadıkları için onları göremeyiz, dokunamayız ya da koklayamayız: ruhlar duyularımız tespit edilemeyen şeylerdir. Ve eğer durum buysa, şu an var olan kişinin biraz önce var olan kişiyle aynı olup olmadığını bilemeyiz gibi görünüyor. Arkadaşınızı selamlamaz ve şunu söylerdiniz:

”Ama senin gerçekten benim arkadaşım olup olmadığını nereden bilebilirim? Arkadaşım tamamen fiziksel olmayan bir şey ve fiziksel olmayan şeyleri göremediğim için karşımda duran kişinin benim arkadaşım olup olmadığını bilmemin hiçbir yolu yok.”

Bunun ötesinde, ruhların varlığına inanan insanlar tipik olarak bu ruhların bedenleri terk edip başka yerlere gidebildiklerine inanır (örneğin, cennete). Ancak, eğer öyleyse tüm bildiklerimizden yola çıkarak diyebiliriz ki bir ruh bedeni terk ettiğinde gidip bir başka bedene yerleşebilir. Abraham Lincoln’ün ruhu ölüp bedenini terk ettikten sonra gelip benim bedenime yerleşmiş olabilir. Eğer bu gerçekleştiyse o zaman ben Abraham Lincoln’üm -tek ve aynı kişi, yani bir zamanlar Gettysburg Konuşması’nı yazan Birleşik Devletler’in 16. başkanı- bir çoğumuzun sezgilerimize ters bulacağı bir sonuç.

3. Psikoloji

Eğer Gün Adam ve Gece Adam iki farklı kişiyse, belki de bunun sebebi iki farklı psikolojiye sahip olmalarıdır. Eğer devamlı olarak bitkisel hayatta olan biri artık bir kişi değilse, o zaman bunun sebebi bu bedenin artık bir bilince sahip olmamasıdır. Eğer ben bir ve aynı fiziksel olmayan ruhu paylaşmamıza rağmen Abraham Lincoln değilsem bunun sebebi Lincoln’ün yaptığı şeylerin hiçbirini yaptığını hatırlamıyor oluşumdur.

Bu sebeplerden ötürü, psikolojimizin ya da bilinçliliğimizin devamlılık sürdüren varlığımızın temeli olduğunu düşünebiliriz.

Ancak bilinçlilik kendi başına yeterli olmaz. Bedeninizin bir gün kalkıp Papa Francis olduğunu iddia ettiğini hayal edin; bedeniniz şimdi papanın sahip olduğu tüm hatıralara, tüm inanç ve düşüncelere sahip ve papa olduğunu iddia ediyor. Kısaca, bedeninizin papanın psikolojisiyle uyandığını hayal edin. (2) Aynı zamanda Papa Francis’in gerçek bedeninin Vatikan’da uyanıp her zamanki işlerine devam edip papa işleri yaptığını düşünün. Şimdi öyle görünüyor ki her ikiniz de papanın psikolojisine sahipsiniz, yani öyle duruyor ki ikiniz de Papa Francis’siniz. Ama bu doğru olamaz. İkiniz de papa olamazsınız (bir insan nasıl aynı anda iki farklı yerde olabilir?). Dolayısıyla, psikoloji kendi başına kişiliğin temelini oluşturan şeymiş gibi görünmüyor.

4. Sonuç

Sezgisel olarak, gerçek papa Vatikan’da uyanan adam diyebiliriz. Bununla beraber, senin bedenin yalnızca taklitçi bir papa. Bunun nedeni de Vatikan’daki adam papalığa seçilen adamla hem aynı bedene hem de aynı psikolojiye sahipken sizin bedenininizin yalnızca psikolojisine sahip olması olabilir mi?

Bu tür bir akıl yürütme birçok karma öneriye yol açar. Örneğin, belki de varlığınızın zaman içinde devam etmesi hem bedeninizin hem de psikolojinizin devam etmesiyle gerçekleşiyordur. Bu öneriye göre, yalnızca bedeninizin devamlılığı (örneğin, bitkisel yaşamdaki bir insan) ya da yalnızca psikolojinizin devamlılığı (örneğin, eğer yeni bir bedene aktarılabilseydi) sizin devamlılığız için yeterli olmaz.

Notlar

  • (1) Açık konuşursak her zaman aynı bedenlere bile sahip olmuyoruz. En basitinden her nefes aldığımızda ve yiyip içtiğimizde bedenlerimiz devamlı olarak yeni materyaller alıyor ve biz terledikçe, salgıladıkça, nefes alıp verdikçe ya da saç döküp dizimizi yoldukça bedenimizin materyallerini devamlı olarak değiştiriyoruz. Sonuç olarak, çoğu beden teorisyeni aslında bedenlerimizin tam olarak aynı materyallerden oluşmasının kişiliğimizin temelini sağladığını düşünmüyor. Bunun yerine, sadece bedensel devamlılığın önemli olduğunu düşünüyorlar. Örneğin, bedenim her ne kadar dünden biraz farklı materyallerden oluşuyor olsa da ortada şimdiki bedenimle dünkü bedenimi tek ve aynı olacak şekilde birbirine bağlayan nedensel bir devamlılık var.
  • (2) Ya da yalnızca onun psikolojisine sahipmişsiniz gibi mi görünüyor? Örneğin, gerçekten anılarına sahip misin yoksa sadece sahip gibi mi görünüyorsun? Bir şeyi hatırlamakla hatırlıyor gibi görünmek arasındaki fark nedir? Buradaki cevaplar kişisel kimlik hakındaki psikolojik teoriler için nasıl bir fark yaratıyor?

Referenslar

  • Locke, John (1689). “Of Identity and Diversity”, in An Essay Concerning Human Understanding, section II.27.
  • Olson, Eric T. (2010). “Personal Identity”, in The Stanford Encyclopedia of Philosophy.
  • Parfit, Derek (1971). “Personal Identity”, in Philosophical Review, vol. 80, 3-27.
  • Parfit, Derek (1987). “Divided Minds and the Nature of Persons”, in Mindwaves, Blakemore and Greenfield, eds. (Oxford: Basil Blackwell), 19-26.
  • Perry, John (1978). A Dialogue on Personal Identity and Immortality.

Chad Vance- “Personal Identity”, (Erişim Tarihi: 03.08.2020), Erişim Kaynağı: https://1000wordphilosophy.com/2014/02/10/personal-identity/

Çevirmen: Yiğit Aras Tarım

Çeviri Editörü: Berat Mutluhan Seferoğlu

Bir cevap yazın

Your email address will not be published.

Önceki Gönderi

Durumculuk ve Erdem Etiği – Ian Tully

Sonraki Gönderi

Evrim ve Etik – Michael Klenk

En Güncel Haberler Analitik Felsefe:Tümü