Sürekli olarak ne yapacağımız hakkında kararlar veririz. Bir şey yapmaya niyetlendiğimizde çeşitli eylemler için nedenleri gözden geçiririz. Anneannenizin 90. doğum günü partisine katılmakla evde kalıp birkaç gün içinde teslim edilmesi gereken önemli bir ödeve çalışmak arasında karar vermeye çalıştığınızı hayal edin. Evde kalıp ödevi hazırlamak için sebepler aşağıdakileri içerebilir:
- 1. Bu ödevden istediğiniz notu alma şansınızı yükseltebilirsiniz.
- 2. Ödevde ilerleme kaydederek rahatlayabilirsiniz.
- 3. Evde kalarak benzin parasından tasarruf edebilirsiniz.
Diğer yandan partiye katılmak için nedenler aşağıdakileri içerebilir:
- 4. Partide eğlenebilirsiniz.
- 5. Anneannenizin partiye katılımınızdan memnun kalacaktır.
- 6. Partiye katılacağınıza dair bir söz vermiştiniz.
Bunların hepsi bir şeyi yapmak için var olan nedenler olduğu için filozoflar bunları pratik nedenler olarak adlandırır. Peki pratik nedenler nedir? Ve bu değerlendirmelerin (ya da gerçeklerin) neden olarak sayılmasını açıklayan nedir?
1. Pratik Nedenler Hakkında İki Görüş
İlk soru oldukça açıktır. Bir pratik neden, bir eylemi gerçekleştirmek ya da bir isteğe sahip olmak (ve muhtemelen belirli diğer tavırlara sahip olmak) lehinde sayılan bir gerçektir.[1] Yani, örneğin, partide eğlenecek olman partiye katılman lehindeymiş gibi görünür ve biz bunu katılmak için bir neden olarak sayabiliriz.
İkinci soru ise daha aldatıcıdır: Yukarıdaki değerlendirmelerin birer neden olarak sayıldığı gerçeğini nasıl açıklarız? Ve bunla ilgili olarak ne tür gerçekler bir pratik neden olarak sayılabilir?
Geniş anlamda, bu konuda iki görüş vardır. Neden içselcileri[2] pratik nedenlerin bu nedenlerin etkilenecek olan kişinin örneğin istekleri, amaçları, projeleri, ilgileri vb. ile o kişiye içsel olan konularla önemli ilişkiler taşıması gerektiğini savunur. Bernard Williams bu motive edici özellikler kümesini bir subjektif motivasyonel küme olarak adlandırır. Bu ilişkinin ne tür bir ilişki olduğu hakkında çeşitli görüşler vardır ancak çoğu içselci, eyleme geçecek kişinin yalnızca bu kişi eylemi gerçekleştirmek için motivasyona sahipse ya da belirli koşullar altında gerçekleştirmek için motive olabilecekse eyleme geçeceğini savunur.
Yine de, hepsi değilse bile çoğu içselci için şu an partiye katılmak için motivasyona sahip olmamanın otomatik olarak partiye katılmak için hiçbir nedenin olmadığı anlamına gelmez. Örneğin, partideki varlığının anneannen için ne anlama geldiğini anladığında partiye katılmak için motive edilmiş olabileceğin doğrudur. Yani bazı ilgili (muhtemelen ideal) koşullar altında partiye katılmayı isteyecek olman şu an partiye katılmak istemiyor olsan bile partiye katılmak için bir neden olabilir. Bu görüşler pratik nedenlerin ”karşı-olgusal” teorileri olarak bilinir. Bu içselcilik teorisinin karşı-olgusal yaklaşımı hakkındaki detaylar büyük oranda farklı içselci teorileri birbirinden ayıran noktalardır.
Bunun karşısında neden dışsalcıları[3] pratik nedenlerin kişinin içsel nedenleriyle (örneğin, istekler, motivasyonlar) hiçbir bağlantı içermesi gerekmediğini savunur. Bunun yerine, nedenler farklı kaynaklara sahip olabilir – genellikle değer ya da iyilik (sonuç olarak, kimileri bu pratik teorilerden değer-temelli teoriler olarak bahseder). Neden dışsalcılarına göre egzersiz yapmak istemesem de sağlığımı önemsemesem de ve hatta sağlığımı önemsemem sağlanamasa bile egzersiz yapmak için bir nedenim olabilir. Neden? Çünkü egzersiz benim için iyidir. Sağlığımı önemsemiyor oluşumun bir önemi yoktur çünkü sağlığımı önemsemem gerekir.
2. Her Görüş İçin Birer Argüman
Bu görüşler kendilerini desteklemek için nelere sahiptir? Önce içselcilerle başlayacağız ancak ilk olarak kısaca başka bir şeyden bahsedelim: Bazı eylemler rasyoneldir bazılarıysa irrasyoneldir ve bazılarıysa bu ikisinin arasındadır. Genel olarak bir eylemin rasyonellik statüsü bu eylemi bir alternatifinin yerine gerçekleştirmede rol oynayan nedenlere göre belirlenir. Bir diğer deyişle, bizim için en rasyonel eylem en çok nedenimizin olduğu eylem olarak belirlenir.[4] Eğer en çok nedene partiye katılmak için sahip olduğunu keşfedersen o zaman senin için en rasyonel olanı partiye katılman olur ve bunun sonucunda mantıken bu partiye katılmalısındır. En fazla nedene sahip olduğun halde partiye katılmıyor olman irrasyonel olurdu ya da tam olarak rasyonel olmazdı.
Şimdi, içselcilerin kendi görüşlerini cazip bulmasındaki bir sebep bir şeyi yapmak için elimizde olan nedenlerin bir şekilde motivasyonlarımız ve isteklerimizle bağlantılı gibi görünmesidir. Eğer ortada eylemi gerçekleştirecek kişinin içsel özellikleriyle hiçbir bağlantı içermeyen nedenler olsaydı ve bu nedenler bir eylemin rasyonel statüsünü büyük oranda belirleseydi; içselciliğin reddedilmesi, örneğin bir öznenin kendi istek ya da motivasyonlarıyla hiçbir bağlantı içermeyen eylemleri yerine getirmede başarısızlığından ötürü irrasyonel olmasına neden olurdu ve bu ideal şartlar altında olmazdı bile. Bu sonuç kimilerine sezgisel olarak yanlış gelir. Biz genel olarak her istediğini başarmada oldukça iyi olan kimseleri amaçları bizimkilerden farklı olsa bile irrasyonel olarak kabul etmeyiz. Açıkçası, istediğini elde etmede başarılı olan insanlar genellikle rasyonellik paradigması olarak benimsenir.
Bazılarının dışsalcılığı cazip bulmasındaki bir neden şudur: Bazı eylemlerin açıkça irrasyonel olması gibi bazı istekler de (neredeyse) aynı açıklıkta irrasyoneldir. Örneğin, kedimi yemeyi istemem benim için irrasyonel görünür. Ancak pratik nedenlere sahip olmamız isteklerimize bağlıysa o zaman isteklerimizin kendisi rasyonel bir değerlendirmenin konusu değillerdir. Bu görüşe göre ortada isteğe sahip olmak için bir neden yoktur. [5] Ancak bu kimilerine göre sezgisel olarak yanlıştır. Elbette, örneğin işkence edilip edilmediğim konusunu önemsemek ya da soykırımların sona ermesini ummak için bu konuları umursamıyor olsam dahi sebeplerim vardır. Buradaki düşünce umursamıyor oluşumun tam olarak beni irrasyonel yapan şey olduğu şeklinde devam eder.
3. Sonuç
Nedenlerin içsel mi yoksa dışsal mı olduğu hakkındaki tartışmanın ahlak felsefesi için önemli sonuçları vardır çünkü ahlak felsefesi büyük oranda ne yapmamız ve ne istememiz gerektiği hakkındadır ve ne yapmamız gerektiğiyle ne istememiz gerektiği büyük oranda pratik nedenler tarafından belirlenir.
Notlar
- Kimileri nedenin bir gerçek olduğu ya da gerçek oluşturduğunu söyler. Diğerleriyse bir nedenin bir gerçek tarafından sağlandığını söylemeyi tercih eder. Bu yazıda söylenen hiçbir şey bu ayrıma göre değildir.
- Philippa Foot, Christine Korsgaard, Michael Smith ve Bernard Williams’a bakabilirsiniz.
- Derek Parfit, T.M Scanlon ve Russ Shafer-Landau’ya bakabilirsiniz.
- Bu durum, ilgili inançlarımızın doğru olması şartıyla doğru kabul edilir. Bernard Williams bu noktayı aşağıdaki örnekle açıklamıştır: En çok cin tonik içmek için nedenim var ve önümdeki bardakta cin tonik olduğuna inanıyorum fakat aslında bu bardak benzinle dolu ve her ne kadar bardağın içerdiklerini içmek benim için rasyonel olsa da benim bu bardağın içerdiklerini içmem için aslında hiçbir nedenim yoktur (1982).
- Daha net olmak adına söylemeliyiz ki bu görüşte temel isteklere yani diğer isteklerden devşirilmemiş isteklere sahip olmak için bir neden yoktur. Eğer temel bir şekilde kendi adına haz istiyorsam bir içselci tutarlı bir şekilde bunu hazzı elde etmek için gerekli araçları istemek için nedene sahip olduğum şeklinde devam ettirebilir. Ancak aynı içselci hazzın kendisini istemek için bir nedenim olup olmadığını söyleyemez. Bu acıyı istemekle aynı derecede rasyonel olurdu.
Referanslar
- Foot, Philippa, “Morality as a System of Hypothetical Imperatives,” The Philosophical Review 81.3. (1972): 305-316.
- Korsgaard, Christine, M, “Skepticism About Practical Reason.” Journal of Philosophy. 83.1 (1986): 5-25.
- Parfit, Derek, “Normativity,” In Oxford Studies in Metaethics, Volume 1, edited by Russ Shafer-Landau, 325-380. New York: Oxford University Press, 2006.
- ———. On What Matters. New York: Oxford University Press, 2011.
- ———. “Rationality and Reasons,” In Exploring Practical Philosophy: From Action to Values, edited by
- Egonsson, Dan et al., 17-39. Burlington: Ashgate Publishing Limited, 2001.
- Scanlon, T.M. What We Owe to Each Other. Cambridge: The Belknap Press of Harvard University Press, 1995.
- Shafer-Landau, Russ. Moral Realism: A Defense. New York: Oxford University Press, 2003.
- Smith, Michael. The Moral Problem. Oxford: Blackwell, 1995.
- ———. “Internal Reasons.” International Phenomenological Society. 55.1 (1995): 109-131.
- Williams, Bernard, “Internal and External Reasons.” In Moral Luck, 101-113. Cambridge: Cambridge University Press, 1982.
Shane Gronholz- “Practical Reasons”, (Erişim Tarihi: 20.10.2020), Erişim Kaynağı: https://1000wordphilosophy.com/2014/02/20/practical-reasons/
Çevirmen: Alparslan Bayrak
Çeviri Editörü: Can Kalender