Kaptanın bir amirali taklit ettiğini ve şöyle bağırmış olduğunu varsayalım: “Sancak alabanda!” Denizciler sancak tarafına doğru dönmelilerdi ve kaptanın bunu emretme yetkisi
Okumaya Devam Et
Ateist filozof Paul Draper, J.L. Schellenberg’in İlahi Gizlilik Argümanı’na pek inanmamış gibi görünüyor. Schellenberg’in argümanı şudur: Eğer Tanrı varsa, ona karsı inat
Okumaya Devam Et
Alvin Plantinga bu yılki Templeton Ödülü’ne kayık görülerek Rahibe Teresa, Alexander Solzhenitsyn, Michael Novak ve Haham Jonathan Sacks gibi ödülü kazanan diğer
Okumaya Devam Et
Birçok dini gelenek Cehennem’i bazı insanların öldükten sonra gittiği yoğun azap dolu bir yer olarak tasvir etmektedir. Fakat Cehennem’e kim gidebilir, neden
Okumaya Devam Et
Dünyamızda kötülük ve acının varlığı, mükemmel bir Tanrı’nın var olduğu inancına karşı ciddi bir zorluk çıkarıyor gibi görünmektedir. Tanrı mutlak bilgiliyse, dünyamızda
Okumaya Devam Et
Tanrı, hayvanları yaratır mı? Yalnızca Tanrı’nın hayvanları yaratıp yaratmadığını merak etmekle kalmıyorum. Merak ettiğim şey, eğer bir Tanrı * varsa, O’nun gerçekten
Okumaya Devam Et
İşte Schellenberg’in söz konusu argümanı: Eğer Tanrı varsa, korkunç acılar var olamaz. Korkunç acılar vardır. O halde Tanrı yoktur. Schellenberg’in bu argümanda
Okumaya Devam Et
Birçok insan Tanrı’ya inanmakta ve Tanrı’nın kadir-i mutlak (mutlak kudretli), alim-i mutlak (mutlak bilgili) ve ahlaken mükemmel bir varlık olduğunu kabul etmektedir.
Okumaya Devam Et
J.L. Schellenberg, mantıksal kötülük argümanın güncellenmiş versiyonu olan yeni bir argüman geliştirdi; bu argüman, Tanrı ve kötülüğün muhtemelen aynı anda var olmayacağını
Okumaya Devam Et
Dini epistemolojinin en önemli problemi, Tanrı inancının rasyonel olup olmadığı meselesidir.[1] Felsefi olarak düşünüldüğünde rasyonel olmak, bir iddianın gerekçelerini akla/kanıta dayalı bir
Okumaya Devam Et