Felsefe ve Irk: Irk Felsefesine Giriş – Thomas Metcalf

//
1404 Okunma
Okunma süresi: 22 Dakika

Irk topluluklar içinde yaşayan kişiler olarak kimliklerimiz ve yaşanmış deneyimlerimizden adalet ve etiğe kadar birçok konunun temelinde yer almaktadır.

Bu sebeple ırk pek çok felsefi konuyu da beraberinde getirmektedir.[1]

Bu makalede ırk felsefesinin temel konuları tanıtılmıştır.

Nüfusu 2000 olan Chicago, Illinois bölgesindeki ırk ve etnik dağılımı gösteren bir harita.

1. Irk Nedir?

Çoğu insan “ırk”ın genetik ve biyolojiyle ilgili olduğunu düşünmektedir. Irk genelde ortak soy ve kültüre bağlı oluşan insan grupları şeklinde tanımlanan “etnik kökenden” farklılık göstermektedir.[2] Yine çoğu insan, ırkları belirli insan grupları olarak anlar. Ancak bu tanım yanlış ya da yanıltıcı sonuçlara sebep olabilir.

O halde ırkı nasıl tanımlayabiliriz? Farklı ırklardan bahsetmek mümkün müdür?[3]

Irkın varlığına dair başlıca teorileri aşağıdaki gibi özetleyebiliriz:[4]

  • Gerçekçi doğalcılık (realist naturalism): Irklar vardır, doğal ya da biyolojik temelde ayırt edilen insan grupları olarak tanımlanır.[5]
  • İnşacılık (constructivism) ya da yapıcılık (constructionism): Irklar vardır, önemli sosyal ve siyasi roller taşır ancak insanların tıpkı parayı yaratması gibi ırklar da insanlar olmalarını istediği için vardır.[6]
  • Şüphecilik (skepticism) ya da gerçekçilik karşıtlığı (anti-realism): Irklar yoktur.[7] Irkın biyolojik bileşenlerinden söz edebilsek de ırkları “beyaz”,[8] “siyahi” ve “Asyalı” gibi kategorilere ayırmanın bilimsel temelinden bahsetmek güçtür.[9]

Irk üzerine tartışmalar hakkındaki temel teorileri aşağıdaki gibi özetlemek de mümkündür:[10]

  • Eleyicilik (eliminativism): Irklar varmış gibi düşünmek ve konuşmak hatalı ya da yanlıştır.[11]
    • Benzetme: Çoğu psikiyatrist şeytanlar konusunda gerçekçilik karşıtı ve eleyici bir tutum sergiler. Yani şeytanlar yoktur ve onları psikolojik vakaların açıklanmasında kullanmak sakıncalıdır.
  • Muhafazakarlık (conservationism): Irklar varmış gibi konuşmak ya da davranmak bir bakıma kullanışlı ya da yararlıdır.

Filozoflar ayrıca ırk ve etnik kökenin geleneksel felsefi konulardan biri olan kişisel özdeşlikteki yerini de inceler. Bir başka deyişle kişiyi kendisi yapanın ne olduğunun yanı sıra kişinin varoluş anlamını sorgulayan felsefi alandaki yerini görmeye çalışır.[12]

Irk filozofları genelde özcülüğü, yani bir toplulukta yaşayan kişilerin deneyimlerinin ya da kimliklerinin temel ve değişmez özelliklere indirgenebileceğini savunan görüşü eleştirir.[13]

2. Etik, Toplum ve Siyaset Felsefesi

Irk felsefesini ilgilendiren çok sayıda etik konu da mevcuttur.

Temel konulardan biri ırkçılığın ne olduğunu anlamaktır. Irkçılık genelde ırk ya da ırksal görünüme dayanarak benimsenen hiçe sayma tutumu, önyargılı olma, aşağılama ya da nefret duygusu olarak anlaşılmaktadır. Pek çok düşünür iktidar mekanizmalarının bu ırka dayalı önyargıyı desteklemesinin de “ırkçılık” olduğunu söyler. Bu destek insanlara ırkları nedeniyle alenen nefret ya da hiçe sayma duygusunu göstermeden bile gerçekleştirilebilir.[14]

Bazı filozoflar siyasi yetkinlik ve yükümlülük tartışmalarını ırksal adaletsizlik tarihine bağlamaktadır. Martin Luther King Jr. felsefe alanında da üretkenliğini göstermiş,[15] “Birmingham Hapishanesinden Mektup”ta sivil itaatsizliği savunmuş ve adalet için verilen mücadelede ılımlılığa karşı çıkmıştır.[16] Charles W. Mills Irksal Sözleşme‘de Amerika Birleşik Devletleri’nde yakın tarihi, günümüzdeki uygulamaları ve yasaları anlamak için bunların beyaz üstünlüğünü destekleyen bir toplum sözleşmesine dayandırıldığının kabul edilmesi gerektiğini savunmuştur.[17]

Genelde tarihte bastırılmış gruplara mensup insanlara bir yere girişte ya da iş başvurusunda öncelik tanıma anlamına gelen pozitif ayrımcılık konusunda da önemli tartışmalar vardır. İşe alımda ırka dayalı önyargı hâlâ var olduğundan[18] pozitif ayrımcılık her ırktan insana adil bir şans vermeyi ya da adaletsizliğe uğrayan mağdurları tazmin etmeyi sağlaması açısından şart olmasa da ahlaken kabul görebilecek bir yol olabilir.[19]

3. Kamu Düzeni

Irkı kamu düzeniyle son derece yakından ilgilendiren pek çok sorun bulunmaktadır.

Bu bağlamda filozoflar nefret söylemi ve nefret suçunu önleyen yasaları incelerler.[20] Kimi yasalar nefret söylemini cezalandırsa da bazı filozoflar ifade özgürlüğünün de nefret söylemi kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini savunur.[21]Benzer şekilde kimi yasalarda nefret suçuna karşı daha katı cezalar yer almaktadır.[22]

Bir diğer önemli konu da kölelik ve ırk ayrımının tazminidir. Birçok filozof ABD hükümetinin sosyoekonomik durumları ortalamanın altında kaldığından Afro-Amerikalı vatandaşlara tazminat ödemesi gerektiğini savunur.[23] Redlining politikası gibi diğer yasal uygulamalar da Afro-Amerikalı ailelerin sosyoekonomik statüsüne zarar vermiştir.[24]

Yetkililerin belirli ırka ait gözüken insanları daha ayrıntılı sorgulamaya tutarak ya da gözetim altına alarak ayrım yapması anlamına gelen ırksal profilleme ırk ve kamu düzeniyle ilgili bir başka konudur.[25]

Amerika Birleşik Devletleri’nde hapishanelerin kalabalık olması ve idam cezasının haksız uygulanması da dahil olmak üzere ceza ve adalet sisteminin beyaz olmayan insanların haklarını ihlal ettiğini gösteren önemli felsefi ve bilimsel çalışmalar bulunmaktadır.[26]

4. Diğer Teorik Konular

Kesişimsellik (intersectionality) farklı ayrımcılık sistemlerinin -ırkçılık, cinsiyetçilik ve engelli ayrımcılığı gibi- birden fazla dezavantajlı gruba mensup insanları benzersiz biçimde etkileyebilecek şekilde birleşebileceği veya kesişebileceği olgusudur.[27] Siyahi kadınların bazı durumlarda siyahi erkeklerin ve beyaz kadınların uğradığından ayrı ve daha haksız muameleye maruz kalması gibi.[28]

Irkla ilgili diğer önemli konular eleştirel ırk felsefesi ile eleştirel ırk teorisidir.[29] Eleştirel ırk teorisi ırkçılığın “yalnızca” göründüğü haline ve bireyleri karşı karşıya getirmesine değil, toplumun kurumlarına, yasalarına, normlarına ve söylemine de dokunduğuna, hatta bunu bazen incelikle yaptığına dikkat çeker. Kimi toplumlarda ırkçılık hukuk sisteminin yanı sıra “adalet”, “vatandaş” ve “liyakat” gibi tarafsız gözüken kavramlara da bulaşabilir.[30]

Bunlara ek olarak beyaz olmanın bazı durumlarda ayrıcalık sağlaması da dahil olmak üzere ayrıcalık tanıma ve baskı uygulamayı genel teorik kapsamda inceleyen konular da vardır.[31]

5. Felsefenin Diğer Alanları

Bazı ırk filozofları belli bir ırktan olmanın fenomenolojisine (yani, birinci şahıs deneyimini inceleyen alan) dair önemli özellikleri tanımlamışlardır.[32] Felsefe tarihçileri ise tarih filozoflarının ırk hakkındaki görüşlerini incelemektedir.[33] Uluslararası etik açısından baktığımızda da ırkın emperyalizm, sömürgecilik ve ilticayı yakından ilgilendirdiğini görürüz.[34] Epistemolojide de ırk ve etnik kökenle ilgili önemli bir alan olduğunu söyleyebiliriz.[35]

Son olarak, belirli ırk ya da etnik kökenlerden gelen insanların fikir ve deneyimlerine odaklanan felsefi alanlar da mevcuttur: Afrika felsefesi,[36] Asya felsefesi,[37] ve Latin Amerika felsefesinin[38] yanı sıra çok ırklı olma ya da çok etnik kökenden gelmeyle ilgili felsefi çalışmalar da vardır.[39]

6. Sonuç

Felsefenin insan deneyimleriyle tam etkileşim içine girmesi için ırkla etkileşime girmesi gerekmektedir. Gördüğümüz üzere ırk felsefesi günümüze olan ilgisi büyük olmakla birlikte geniş, kapsamlı ve önemli bir felsefe alanıdır.


Notlar

  • [1] Filozoflar ırk konusunda her zaman aydın görüşlere sahip değildi. Aristoteles’in (MÖ 384-322) kölelikten yana olduğu ve köleliği biyolojik temellere dayandırdığı söylenir (Fritsche, 2019). Yapıtlarında da köleliği savunduğu görülür (de Sepúlveda, 2003 [1551]). Başka yazarlar Antik Çağda ırkçılığa benzer ya da yatkın inanışların var olduğunu savunmaktadır (Isaac, 2004). Irkçı inanışların Aydınlanma Çağında da olduğu aşikardı (Eze, 1997). Antik zamanda ırk fikirleri için bkz. Taylor (2022, § 2.2). Ayrıca bkz. Victor Fabian Abundez-Guerra ve Nathan Nobis Responding to Morally Flawed Historical Philosophers and Philosophies (Ahlaki Kusurlu Tarih Filozoflarına ve Felsefelerine Karşılık Vermek) ile Dan Lowe, Aristotle’s Defense of Slavery (Aristoteles’in Kölelik Savunması).
  • [2] Cornell ve Hartmann (2007, s. 19). Buna rağmen birçok filozof bu ayrımı sorgulamıştır. Özellikle bkz. Gracia (2007b).  Irk ve etnik köken kavramlarına giriş için bkz. Cornell ve Hartmann (2007, böl. 1). Ayrıca Gracia (2007a)’ da diğer makalelere bakınız. Alcoff (2004) etnik kökenin anlamı olduğunu savunur. Genel bir bakış için bkz. James ve Burgos (2022, § 3).
  • [3] Genel bir bakış için bkz. Zack (2017c, s.135-36). Başka bir genel bakış için James ve Burgos (2022, § 2)’a bakınız. Kapsamlı bir inceleme için Taylor (2022, böl. 4)’a bakınız. Ayrıca bkz. Abiral Chitrakar Phnuyal, The Ontology of Race (Irk Ontolojisi).
  • [4] Genel bir bakış için bkz. James ve Burgos (2022, § 2). Yararlı olabilecek başka genel bakışlar için bkz. Spencer (2018a ve 2018b). İnşacılık (constructivism) için bkz. Mallon (2004). Bu ayrım Mallon’a (2006, s. 525-26) ait olsa da ben onun “yapıcılık” (constructionism) kavramı yerine “inşacılık” (constructivism) kavramını kullanmayı tercih ediyorum. Ayrıca bkz. Abiral Chitrakar Phnuyal, The Ontology of Race (Irk Ontolojisi). Bu konulara dil felsefesi tarafından bakmak için Atkin (2017); Glasgow (2017); Taylor (2022, böl. 4). Irk terimlerinin anlambilimi konusunda önemli bir tartışma için bkz. Mallon (2006). Irk ve etnik kimliklerin yorumu için bkz. Appiah (2007). Irk ve cinsiyet kavramlarını nasıl kullanmamız gerektiği sorusu için bkz. Haslanger (2000).
  • [5] Gerçekçi doğalcılık minimal ya da etkin olabilir. Minimal gerçekçilik (minimal realism): “Irklar doğal popülasyonlar olsa da günümüzün ırk düşüncelerine çok az benzer ve çok az öneme sahiptir” (bkz. Hardimon (2017) ve Relethford (2017)). Etkin gerçekçilik (robust realism): “Irklar doğaldır, vardır ve günümüzün ırk düşüncelerine önemli ölçüde benzerlik gösterir.” Günümüzde etkin gerçekçiliğe inanan filozoflar bulmak çok zordur. Ancak bazı yazarlar belirli insan gruplarını soy ve genetiğe göre kategorilere ayırmanın birtakım genetik temelleri olduğunu savunur. Bunun için bu dipnotta belirtilen yazarlara bakınız.
  • [6] Örneğin ırkçılığın biyolojik temeli olmadığı savunulabilirken bunun mühim toplumsal ve siyasi etkileri olacağı açıktır. Ayrıca ırkçılık ve diğer baskı uygulama yöntemleri başta olmak üzere çeşitli olgulara açıklık getirmeye yardımcı olur. Bu tartışmadaki giriş kaynakları için bkz. n. 4.
  • [7] Bazı filozoflar yapıcılık ya da inşacılığı temellendirecek ortak ırk anlayışlarının olması için ırk düşüncelerimizde bile yeterince ortak nokta olmadığını savunur. Genel bilgiler için bkz. n. 4. Diğer filozoflar da eleyici nedenlerden ötürü gerçekçilik karşıtlığını benimsememiz gerektiğini savunur; bkz. n. 10.
  • [8] (Çev. notu: kaynak metinde baş harfleri büyük harfle yazılan siyahi (black) ve beyaz (white) terimleri hedef metinde Türkçe kurallarına uymak amacıyla küçük harfle yazılmıştır.) Burada ten rengine referans yapmanın dışında “Black” ve “White”ı APA stil kılavuzunun (American Psychological Association n.d.) kurallarına uyarak büyük harfle yazdık. “Black”in büyük harfle yazılması konusunda ayrıca bkz. Appiah (2020). “Black” ve “White”ı büyük harflerle yazma konusunda bkz. Ewing (2020), Ulusal Siyahi Gazeteciler Derneği (2020) ve Painter (2020).
  • [9] Atkin (2017, s. 142 vd.). Ayrıca bkz. Taylor (2022, § 3.4). Branş dışından insanların ırka ilişkin fikirlerinin bilimin destekleyeceği kadar doğru olup olmadığı konusu için bkz. Glasgow (2010). Bu ayrım en az 15. yüzyıla kadar uzanır. “Aydınlanma” ya da günümüz tanımına göre, örneğin Asya’ya dayanan siyahi (Sahra’nın güneyi), yerli, kuzey İskandinav, Avrupa ve Orta Asya beyazı gibi fiziksel özelliklere göre ayırt edilen dört ya da beş ırk vardır. Bkz. Bernasconi ve Lott (2000, s. vii -3). Epey bilgilendirici bir tartışma ve grafik için bkz. Taylor (2022, § 2.3). Ayrıca ırk ve etnik kökene karşı “olgusal” karşılık veren bir tartışma için bkz. Gracia (2007b, 1-3). Buradaki önemli sorun günümüz “ırklarındaki” genetik varyasyonun genellikle bu “ırklardan” daha yüksek olmasıdır. Bu duruma pek çok “siyahi” popülasyonun başka “siyahi” popülasyonlarla olan benzerliğine kıyasla “beyaz” popülasyonlara genetik olarak daha çok benzemesi örnek olarak verilebilir. Bilimsel arka planın özeti için bkz. Zack (2002, s. 87-88); önemli bir tarihsel öncül için bkz. Montagu (1997). Irk kavramının tarihi için bkz. James ve Burgos (2022, § 1).
  • [10] Bkz. Mallon (2006, s. 526). Irklar var olsa bile bunun hakkında konuşmak ya da ırkları gerekçe olarak sunmak zararlı olabilir (Taylor 2022, § 3.2). Öte yandan ırklar var olmasa bile bunun hakkında konuşmak, örneğin baskı uygulama yöntemlerini tanımlamamıza yardımcı olarak, kullanışlı olabilir. Bir başka örnek vermek gerekirse, nesnel ve doğal olarak “beyaz” kategorisine giren insanların olmadığını düşünsek bile ahlaki hedeflerimizi ileri taşımak ya da “beyaz üstünlüğüne” atıfta bulunmak açısından ırkların varlığını konuşmak kullanışlı olabilir. Örnekler için bkz. Taylor (2022, §§ 1.3, 3.2., ve 4.4). Buradan yola çıkarsak, dile ilişkin bir başka ırksal konu bastırılan insanlar adına konuşma faaliyetidir (Alcoff 1991).
  • [11] Appiah (1985) bu görüşü etkili bir şekilde açıklar. Geleneksel bakış açısına göre anlaşılan ırklara atıfta bulunmamaya ve “ırk” hakkında konuşmamaya karar versek bile “ırksal kimlikler”, “etnik ırklar” ya da “ırksal gruplar” gibi benzer terimlere atıfta bulunmaya ihtiyaç duyabiliriz (Appiah, 1996; Blum, 2002). Hill (2017) ırksal kimliklere tamamen karşı olduğunu savunur.
  • [12] Örnek olarak bkz. Appiah (1990). Ayrıca bkz. Chad Vance, Kişisel Kimlik. Bu konu kısaca ırkın kişinin kimliği için gerekli olup olmadığına ilişkindir. Buna göre teoride kişinin ırkı zaman içinde değişebilir ancak kişi aynı kalmaya devam edebilir. Bu konuya “farklı bir ırkın üyesi olarak doğmuş olabilir misiniz?” sorusu sorularak da yaklaşılabilir. Ayrıca bkz. Kristin Seemuth Whaley, Kişisel Özdeşliğe dair Psikolojik Yaklaşımlar ve Animalism and Personal Identity (Hayvancılık ve Kişisel Kimlik). Ayrıca bkz. Anthony Sean Neal, Afro-Amerikan Varoluşçuluğu.
  • [13] Kesişimsellik ve özcülük tartışmasında Grillo (1995) önemli bir makaledir. Siyahi kimlik ve öz hakkında bir tartışma için ayrıca bkz. McPherson (2017).
  • [14] “Irkçılık” farklı şekillerde tanımlanabilir. Taylor’ın (2022, § 3.3) tanımına göre ırkçılık belirli ırka mensup kişilere yönelik yapılan etik dışı bir hiçe sayma davranışıdır. Bloom (2002, s. 8) ırkçılığın biyolojik doğasından ötürü başkalarını aşağılamayı ve fiziksel özelliklerinden ötürü nefreti içerdiğini düşünür. Oluo (2018) ırkçılığı, iktidar mekanizmalarının desteklediği bir önyargı olarak görür (s. 26).
  • [15] Washington (1986) makalelerine bakınız. King’in toplumsal felsefe izlencesi için ayrıca bkz. Weinberg (2018).
  • [16] Sivil itaatsizlik genel anlamda bir amaca ulaşmak ve adalet davasını ileriye taşımak amacıyla yasayı alenen ihlal etmektir. Bkz. King (2003).
  • [17] Mills (1997). Ayrıca bkz. Alexander (2010). Filozoflar ABD’nin tarihi göz önüne alındığında seçim sisteminin ırk adaleti davasına daha iyi hizmet edip edemeyeceğini de sorgulamaktadır (Young, 1990, s. 183 vd.; Altman, 2022, § 4.1).
  • [18] Kline et al. (2021); Bertrand ve Mullainathan (2003).
  • [19] Himma (2001); Cohen ve Sterba (2003); Boonin (2011, böl. 4-5); Sterba (2017); Fullinwider (2022).
  • [20] Boonin (2011, böl. 6-9); Nefret söylemine ilişkin makaleler için bkz. Hertz ve Molnar (2012). Ayrıca bkz. McGowan (2019) ile Anderson ve Barnes (2022). Ayrıca bkz. Mark Satta, İfade Özgürlüğü.
  • [21] Örnekler için bkz. Parekh (2012). Bariz bir örnek bir ırka mensup kişiye tehditle ırkçı hakaretlerde bulunmak ya da bir ırkın doğası gereği kötü olduğunu ve ulusun sağlığını tehlikeye soktuğunu savunmak olabilir.
  • [22] Wellman (2006). Boonin (2011, böl. 8-9). Nefret suçlarına genel bir bakış için bkz. Hall et al. (2017).
  • [23] Douglass (2017 [1865]); Fullinwider (2000); Boonin (2011, böl. 2-3); Coates (2014); Lyons (2017); Boxill ve Corlett (2022). Ayrıca bkz. Joseph Frigault, Reparations for Historic Injustice (Tarihsel Adaletsizliğin Tazmini).
  • [24] Redlining uygulaması ya da politikası mahallelerde ırka ya da etnik kökene dayanarak ipotek almayı ya da para yardımlarını engeller. Bkz. Coates (2014) ve Rothstein (2017).
  • [25] Risse ve (2004); Boonin (2011, böl. 10-11); Alexander (2010); Sheth (2017); Hosein (2018).
  • [26] Lowery (2016). Benzer şekilde polisler genellikle siyahilerin çoğunlukta yaşadığı semtlerde meydana gelen suçlar ile beyazların çoğunlukta yaşadığı semtlerdeki suçları aynı oranda çözmez (tartışmalar için bkz. Vaughn (2020)). İdam cezasının ırksal temeli için bkz. Nathanson (1985). Irk ve hapishanelerdeki kalabalıklık üzerine genel bir tartışma için bkz. Alexander (2010). Ayrıca bkz. Benjamin S. Yost, İdam Cezası.
  • [27] Lorde (1984); King (1988); Crenshaw (1989 ve 1991); Taylor (2022, § 3.5). “Kesişimsellik” “adil ve etkili olmak adına sosyal adalet hareketlerinin kimlik, ayrıcalık ve baskıların kesiştiği tüm noktaların dikkate alınması gerektiği” inancı olarak da tanımlanabilir (Oluo 2018, 74).
  • [28] Zack (2017a); Taylor (2022, § 3.5.5); Örnek için bkz. Sharpley-White (2017) ve başka örnekler için bkz. Oluo (2018, s. 44 ve böl. 5).
  • [29] Eleştirel ırk felsefesi ile eleştirel hukuk çalışmaları ve eleştirel ırk teorisi birbirini karşılıklı olarak etkiler. Tartışmalar için bkz. Alcoff (2022, § 1). Ayrıca bkz. Mark Satta, Philosophy of Law: An Overview  (Hukuk Felsefesine Genel bir Bakış).
  • [30] Bell (1987); Delgado ve Stefancic (2017); Crenshaw et al. (1996); Mills (2017); Zack (2017a). Ayrıca bkz. Chelsea Haramia, Feminism Part 3: The Dominance Approach (Feminizm Bölüm 3: Baskınlık Yaklaşımı).
  • [31] Örneğin beyaz insanlar iş bulmayı ve ipotek almayı daha kolay yapabilir, daha az karakola gidebilir. Kısacası diğer ırklara kıyasla standart ya da “normal” olarak sınıflandırılabilirler. Beyaz ayrıcalığı üzerine araştırmalar için bkz. Sullivan (2006) ve (2017). Ayrıcalık ve ırk söylemi ile ilişkisi hakkında genel bir bakış için bkz. Oluo (2018, böl. 4). Irksal ayrıcalık ve baskı uygulama üzerine tartışmalar için diğer önemli makaleler McIntosh (1989) ve Young (1990, böl. 2). Ayrıcalık üzerine genel bir tartışma için ayrıca bkz. Lowe (2020). Ayrıca bkz. Chelsea Haramia, Feminism Part 3: The Dominance Approach (Feminizm Bölüm 3: Baskınlık Yaklaşımı).
  • [32] Du Bois (1997 [1903]); Fanon (2008 [1952]); Henry (2005); Gordon (2017); Taylor (2022, § 5.5).
  • [33] Zack (2017d, böl. I); Taylor (2022, böl. 2). Ayrıca bkz. Victor Fabian Abundez-Guerra ve Nathan Nobis Responding to Morally Flawed Historical Philosophers and Philosophies (Ahlaki Kusurlu Tarih Filozoflarına ve Felsefelerine Karşılık Vermek).
  • [34] Whyte (2017); Taylor (2022, böl. 7).
  • [35] Örneğin bazı filozoflar kişinin ırkına ya da ırkıyla ilgili deneyimlerine bağlı bir bilgiye erişimin yollarını araştırır (Collins, 2000, böl. 2 ve 11). Benzer şekilde bazı filozoflar epistemoloji ile ilgili ırksal adaletsizlikleri tartışmaktadır; bkz. Huzeyfe Demirtaş Epistemik Adaletsizlik.
  • [36] Eze (1998); Gordon (2008); Mosley (2017); Zack (2017d, böl. IV). Afrika felsefesiyle ilgili ayrıca bkz. Gyekye (1995, böl. 12).
  • [37] Van Norden (2011); Koller (2018).
  • [38] Gracia ve Zeibert (2004); Nuccetelli (2017); Gracia ve Vargas (2022).
  • [39] Zack (2017b).

Referanslar


Thomas Metcalf – “Philosophy and Race: An Introduction to Philosophy of Race“, (Erişim Tarihi: 03.07.2022)

Çevirmen: Zeynep Hayal Erdoğan

Çeviri Editörü: Berk Celayir

Bilkent Üniversitesi İngilizce - Fransızca Mütercim Tercümanlık mezunu. Olabildiğince çok sayıda dil öğrenmeye çalışıyor ve yayınevleri için çevirmenlik yapıyor. Bunun dışında sinema, siyaset, felsefe ve resim ile ilgileniyor.

Bir cevap yazın

Your email address will not be published.

Önceki Gönderi

Veganlık Savunusu Ne İşe Yarar? – Berk Efe Altınal

Sonraki Gönderi

Antik Yunanlar Günümüz Demokrasisini Oligarşi Olarak Görürdü – Paul Cartledge

En Güncel Haberler Analitik Felsefe:Tümü