Hayatın Anlamı: Anlam Nedir? – Matthew Pianalto

//
2660 Okunma
Okunma süresi: 14 Dakika

Editör notu: Bu yazı ve bu yazının tamamlayıcısı olan Hayatın Anlamı: Yaşamınıza Anlam Katan Şey Nedir? yazısının ikisinde de anlam kavramı insan yaşamıyla ilişkili olarak incelenmektedir. Bu yazı bir bütün olarak hayatın anlamına odaklanırken, diğeri tekil insan yaşamlarındaki anlama odaklanmaktadır.


Roman yazarı Leo Tolstoy, edebi şöhretinin zirvesindeyken intihara meyleden bir umutsuzluğa kapılmıştı.[1] Uzun vadede hepimiz ölmüş ve unutulmuş olacağımızdan, hayatın anlamsız olduğunu hissetmişti. Tolstoy daha sonra bu kötümserliği, hayatın ebedi ve ilahi değerine yönelik dini inanca sarılarak reddetmişti.

Tolstoy’un din değiştirmeden önceki ve sonraki bakış açısı, birçok soruyu tekrar gündeme getirmektedir:

  • Hayatın bir anlam sahibi olması veya anlam kazanması, doğaüstü bir gerçekliğe mi bağlıdır?
  • Ölüm, hayatın anlamı için bir tehdit niteliğinde midir?
  • Hayat, bir “anlamı” olabilecek türden bir şey midir? Şayet öyleyse bu nasıl anlamdır?

Bu yazıda, hayatın anlamıyla ilişkili sorulara yönelik bazı yaklaşımları değerlendireceğiz.[2]

“Earthrise,”: 24 Aralık 1968’de Apollo 8 görevinde astronot William Anders tarafından Ay yörüngesinden çekilen Dünya’nın ve Ay yüzeyinin bir kısmının fotoğrafı.

1. Soruyu Sorgulamak

Birçok filozof hayatın anlamı üzerine düşünmeye, öncelikle bu sorunun kendisinin ne anlama geldiğini sormakla başlar.[3] Hayat, tüm yaşam formlarına ya da özel olarak insan yaşamına atıfta bulunabilir. Bu yazı, insan yaşamı üzerine odaklanıyor fakat insan-dışı diğer yaşamların da anlamı olup olmadığı, düşünmeye değerdir.[4] Bu, anlamın farklı boyut ve anlamlarını açıklamaya yardımcı olabilir.

Bazen “anlam”ı, bir şeyin varoluşunun kökenine ya da nedenine atıfta bulunmak için kullanırız. Eve geldiğimde darmadağınık bir manzarayla karşılaşırsam, “bunun anlamı ne ki?” diye merak edebilirim. Benzer olarak, yaşamın nereden geldiğini veya nasıl başladığını merak edebiliriz; kökenlerimiz belki bize değerimiz veya amacımız gibi başka anlamlar hakkında bir şeyler söyleyebilir.

“Anlam”ı ayrıca bir şeyin önemine veya değerine atıf yapmak için de kullanırız.[5] Bazı şeyler yararlı, memnuniyet verici veya bilgilendirici olmak gibi çeşitli şekillerde değerli olabilir. Bir şey değersiz veya önemsiz ise ona anlamsız diyor da olabiliriz.

“Anlam”, aynı zamanda bir şeyin amacına ya da hedefine de atıf yapıyor olabilir. Hayatın, ilahi bir planın parçası olarak kapsayıcı bir amacı olabilir ya da böyle bir amaca sahip olmayabilir. Veya belki de hayatlarımıza daha önce sahip olmadıkları bir amaç verebiliriz.

İlahi amaçların dahi anlam arzumuzu her zaman tatmin etmeyebileceğinin farkında olun: Yaratıcımızın bizi, yakın zamanda gelip bizleri çiftleştirmeye başlayacak üstün zekâlı uzaylılara çiftlik hayvanları olarak hizmet etmemiz için yarattığını varsayalım.[6] Bunu, insani potansiyelimizin en anlamlı kullanımı olmadığı nedeniyle protesto edebiliriz! Hayat hikayemizin bir insan-hamburgeri olarak bitmesini istemiyor olabiliriz.

Bir şeyin anlamı aynı zamanda o şeyin hikayesi de olabilir. Hayatın anlamı, yaşamın kökenlerinin ve öneminin asıl hikâyesi de olabilir.[7] Bu varsayımda hayat anlamsız olamaz fakat hayatın anlamı bizi memnun edebilir ya da hayal kırıklığına uğratabilir. Tolstoy gibi insanlar hayatı anlamsız düşündüklerinde, hayata içkin hakikatin kötü şeyler olduğunu düşünüyor gibi görünüyorlar.[8]

2. Doğaüstücülük (Supernaturalism)

Doğaüstücüler, hayatın ilahi değere sahip olduğunu savunurlar.[9] Örneğin, İbrahimi dinlerin bakış açısına göre hayat değerlidir; çünkü Tanrı’nın yarattığı her şey iyidir. Bizim amacımız Tanrı’yı sevmek ve onu yüceltmektir. Hepimiz çok önemli ve baki bir şeyin parçasıyız: yani Tanrı’nın planının.

Hayatın anlamına ilişkin çağdaş tartışmaların çoğu, geleneksel dini yaklaşıma yönelik kuşkuculuktan kaynaklanmaktadır.[10] “Hayatın anlamı” ifadesi, ancak son iki yüzyılda, bilimdeki, özellikle de evrim teorisindeki ilerlemelerden ötürü birçok kişinin yaşamın zeki, doğaüstü bir tasarımın ürünü olduğundan şüphe etmesine yol açtığı için yaygın olarak kullanılmaya başlandı.[11] Hayatın anlamı, bilhassa dini yaklaşımları reddedenler için özellikle kafa karıştırıcı bir konu olabilir.

3. Nihilizm

Nihilistler, hayatın pozitif bir anlamdan yoksun olduğunu düşünürler.[12] Nihilizm, çoğunlukla dini şüpheciliğe karşı kötümser (pesimist) bir tepki olarak ortaya çıkar: İlahi bir kökeni veya amacı olmayan hayatın baki bir anlam veya değer yoktur.

Kimileri hayatın, kültürel mirasımız gibi doğaüstü bir kökene bağlı olmayan baki bir değere sahip olabileceği şeklindeki yargıya karşı çıksa da, nihilistler buna şüpheyle yaklaşmaktadır. Kozmik bir perspektiften baktığımızda, uçsuz bucaksız evrende küçük noktalarız ve çoğu zaman sefil durumdayız. En değerli kültürel sembollerimiz ve başarılarımız dahi türlerin nesillerinin tükenmesiyle ve güneş sisteminin çökmesiyle beraber yok olacaktır.

4. Natüralizm/Doğalcılık

Natüralistler, hayatın anlamının dünyevi yaşamlarımız içerisinde bulunabileceğini söylerler. Hayat doğaüstü bir anlam barındırmasa bile, hayatın kendisi içsel bir öneme sahip olabilir.[13] Şeyler, nihilistlerin iddia ettiği kadar kötü değildir.

Bazı natüralistler yaşamın -en azından insan yaşamının-, entelektüel, ahlak ve yaratıcı yeteneklerimiz gibi nesnel açıdan değerli niteliklere sahip olduğunu söyler.[14] Hayatın anlamı, bu yeti ve kapasiteleri geliştirmek ve onları iyi bir şekilde kullanmak olabilir.[15]

Başka natüralistler ise, hayatın anlamı konusunda subjektivistlerdir.[16] Örneğin varoluşçular, değerli gördüğümüz bir şey için yaşamayı seçerek, ona anlam vermediğimiz sürece hayatın bir anlamı olmadığını savunurlar.[17]

Nihilistlerin ve doğaüstücülerin de dâhil olduğu kimi eleştirmenler, natüralistlerin, kendilerini kandırdıklarını iddia eder. Natüralistlerin hayatta anlam kaynağı olarak önerdikleri şeylerin, en iyi ihtimalle, yaşamın nihai ya da kozmik değerden yoksun oluşunu yakalayamamakta ve ıskalamaktadır (Tabi ki bu şayet natüralizm doğruysa geçerli). Er ya da geç öleceksek, kişisel gelişimin ve iyi şeyler yapmanın ne önemi var ki?

Natüralistler, değerli olanın, bu şeylerin uzak ve insanlık dışı bir gelecekten ziyade şu anda yaşamlarımızı ve ilişkilerimizi nasıl etkilediği olduğunu söyleyebilir.[18] Kozmik bir değerimizin olmadığı için üzgün veya kötü hissetmek, üstesinden gelmemiz gereken bir tür kibir olabilir.[19] Bununla birlikte kimileri, sonsuza kadar kadar yaşamanın hayata zorunlu olarak anlam katıp katmayacağını sorgular: Ebedi bir yaşam sıkıcı olabilir![20] Sınırlı zamana sahip olmak belki de bazı faaliyetlerimizi ve deneyimlerimizi bu denli değerli kılan şeyin bir parçası olabilir.[21]

5. Sonuç

Douglas Adams’ın romanı Otostopçu’nun Galaksi Rehberi’nde, Derin Düşünce isimli süper bilgisayara “Hayatın, evrenin ve her şeyin anlamı”nı bulma komutu girilmiştir. Derin Düşünce, 7,5 milyon yıllık hesaplamadan sonra cevabı bulmuştur:

Kırk iki

Bu tuhaf sonuç üzerine Derin Düşünce şöyle ekleme yapar: ”Dürüst olmak gerekirse bence asıl problem, sorunun ne olduğunu hiçbir zaman bilmiyor olmanızdır.”[22]

Adams’ın mizahi yaklaşımı bilgece olabilir.[23] Dahası, “anlam”ın çeşitli boyut ve anlamları göz önüne alındığında, belki de sorulacak tek bir soru ve dolayısıyla tek bir doğru cevap yoktur.

Tolstoy’un geçirdiği kriz, anlamsızlık hissinin üzücü ve tehlikeli olabileceğini hatırlatır.[24] Bununla birlikte, şüphe dolu bir hal içindeyken anlam arayışını sürdürmek, belki de yapabileceğimiz en anlamlı şeylerden biri olabilir.[25]


Notlar

  1. Tolstoy (20005[1882]). Tolstoy’un fikirlerini, onun benimsediği spesifik dini bakış açısının ötesine taşıyan bir anlam konseptinin yeniden keşfi için, bkz. Preston-Roedder (2022).
  2. Hayatın anlamı hakkında daha ayrıntılı bilgi için, bkz. Metz (2021). Ayrıca Internet Encyclopedia of Philosophy’de Joshua Seachris ve Wendell O’Brien’ın hayaın anlamı maddelerine bakınız.
  3. Ayer (2008), bu sorunun kendi içinde tutarsız olduğundan şüphelenmektedir. Bu dair bir yanıt için, bkz. Nielsen (2008). Anlamın anlamları üzerine faydalı bir tartışma için, bkz. Thomas (2019).
  4. İnsanları (ve özneleri) aşan anlam tartışması için, bkz. Stevenson (2022).
  5. Bir önceki paragrafta da ele alındığı gibi, amacın bir tür değer olarak göründüğüne dikkat edin lütfen.
  6. Nozick (1981), amaçla ilgili bu noktanın üzerine eğilir ve daha ileri taşır; Nozick (2008)’de bunun kilit noktaları da sunulur. Farklı bir ruhla, Zhuangzi’nin (2013) kadim Taoist felsefesi, “faydasız” olmanın (amaçsız olmanın) avantajları ve “faydalı” olmanın tehlikelerine dair bazı yaklaşımlar sunmaktadır.
  7. Öykü veya anlatı olarak hayatın anlamı önerisi hakkında, bkz. Seachris (2009). “Öykü” veya “anlatı”dan ziyade “yorumlama” konseptini vurgulayan benzer bir yaklaşım Prinzing’te (2021) önerilmektedir.
  8. Hayata dair böylesi bir yaklaşımın savunulmasına gerekçe olabilecek şeylerin ilk bakıştaki listesi: Savaş, yoksulluk, fiziksel ve zihinsel hastalıklar, doğal afetler, madde bağımlılığı, emek sömürüsü ve başkaca adaletsizlikler ve çevre kirliliği olabilir. Daha fazlası için, bkz. Benatar (2017).
  9. Craig (2013) gibi simalar, yaşamın ancak doğaüstücülük doğruysa bir anlamı olabileceğini radikal biçimde savunmaktadır. Daha fazla tartışma ve örnek için, bkz. “Hayatın Anlamı: Çağdaş Analitik Felsefe Yaklaşımları” ve Metz (2021).
  10. Bu görüşün kökenine ilişkin tartışmalar için, bkz. Landau (1997) ve Setiya (2022) 6. Bölüm.
  11. Nietzsche’nin “Şen Bilim”de (2001[1882]) “Tanrı’nın ölümü” üzerine yaptığı tartışma bu türden kaygıları yansıtmaktadır.
  12. Bu görüşün yakın zamandaki savunmaları için, bkz. Benatar (2017) ve Weinberg (2021).
  13. Geniş kapsamlı bir natüralist yaklaşım için, bkz. I. Singer (2009). Wolf’un (2010, 2014) hayatın anlamı yaklaşımı çağdaş filozoflar arasında en yaygın kabul gören görüşlerden biridir.
  14. Bazı şeylerin nesnel olarak değerli olabileceği fikrine dair faydalı bir tartışma için Thomas Metcalf’ın Ahlaki Realizm adlı yazısına bakınız.
  15. Metz (2013) ve P. Singer (1993), hayatın anlamına ilişkin böylesi bir görüşü savunmaktadır. Transhümanistler, yeteneklerimizin en iyi kullanımının, hastalık ve ölümlülük gibi insanların başına bela olan sorunların üstesinden gelmemize yardımcı olan ve bizi önemli şekillerde dönüştürebilecek şeyleri kullanmak olacağını savunmaktadır. Belki de teknoloji yoluyla doğal bir ölümsüzlüğe ulaşabiliriz! Transhümanizm için, bkz. Messerly (2022).
  16. Temsilici subjektivistler (Representative subjectivists) arasında Taylor (2000) ve Calhoun (2015) sayılabilir. Susan Wolf’un çalışmaları (2010 ve 2014), objektif ve subjektif unsurları birleştiren “melez” bir anlam açıklaması geliştirmektedir.
  17. Bu varoluşçu yaklaşımın klasikleşmiş ifadeleri için, bkz. Sartre (2021[1943]) ve Beauvoir (2018[1947]). Varoluşçu felsefeye genel bir bakış için Addison Ellis’in Varoluşçuluk adlı eserine bakınız. Daha ayrıntılı, çağdaş bir genel bakış için, bkz. Gosetti-Ferencei (2020).
  18. Bu konuda Nagel (1971), Nagel (1989) ve Wolf’un (2014) kitabındaki “The Meaning of Lives” bölümüne bakın. Daha fazla tartışma için, bkz. Kahane (2014).
  19. Marquard (1991); ek tartışma için, bkz. Hosseini (2015). Albert Camus, Başkaldıran İnsan’ın (1992 [1951]) sonunda “ölçülü olma” kavramına başvurarak benzer bir noktaya değinir.
  20. Williams (1973), bu yaklaşımın klasikleşmiş bir ifadesini sunmaktadır. Williams’ın argümanının kısa bir özeti için, bkz. Felipe Pereira tarafından kaleme alınan Ölümsüzlük İyi Bir Şey midir?.
  21. Elbette bu bakış açısı, ölüm vakitsiz olabileceğinden, ölümün bazen insanların potansiyelini ellerinden alabileceği anlamına gelir. Ancak ölüm, kişinin zaten deneyimlediği ya da elde ettiği şeylerin anlamlılığını ortadan kaldırmayacaktır. Ölümün, ölen kişiye zarar verip vermediğine ilişkin tartışmalar için, bkz. Frederik Kaufman tarafından yazılan Ölüm Kötü Müdür? Ölüm Korkusu Üzerine Epikür ve Lukretius.
  22. Adams (2017), 27-28. bölümlere bakınız. Bir bilgisayardan bize cevap vermesini istemek, kendi başına bir sorun olabilir.
  23. Daha fazla komedi unsurlu anlatı için Monthy Python’ın Hayatın Anlamı (1983) filmine bakınız. Böylesi bir mizahi tutum, bu “derin” felsefi sorulara karşı saygısızlık gibi görünebilir fakat Schlick (2017[1927]) hayatın anlamının oyunda bulunabileceğini savunmuştur!
  24. Anlam krizleri tartışması ve hayatta anlam üzerine psikolojik araştırmalara giriş için, bkz. Smith (2017).
  25. William Winsdale, varoluşçu psikiyatrist Viktor Frankl’dan bir keresinde “kendi hayatının anlamını bir cümleyle ifade etmesinin” istendiğini aktarır (Frankl (2006), 164-5’te). Frankl yanıtını yazdıktan sonra, öğrencilerinden ne yazdığını tahmin etmelerini istemiş. Bir öğrenci, “Hayatınızın anlamı, başkalarının kendi hayatlarının anlamını bulmalarına yardımcı olmaktır” demiş. Frankl ise şöyle yanıt vermiş: “Kesinlikle öyle. Bu tam olarak benim yazdığım cümleydi.”

Referanslar


İlgili Yazılar


Matthew Pianalto – “The Meaning of Life: What’s the Point?“, (Erişim Tarihi: 02.03.2023)

Çevirmen: Mustafa Calp

Editör: Taner Beyter

Hacettepe Üniversitesi Felsefe Bölümü son sınıf öğrencisi. İlgi alanı zihin felsefesi ve Daniel Dennett ile Paul Churchland'ın bilinç ile ilgili görüşleri üzerine çalışıyor. Felsefede ilgisini en çok çeken konu ise bilincin gizemi.

Bir cevap yazın

Your email address will not be published.

Önceki Gönderi

Özgür Fikirli Bir Orta Çağ Müslümanı Bize Hayvan Refahına Dair Ne Öğretebilir? – Kevin Blankinship

Sonraki Gönderi

Sosyal Darwinizm Geri Geldi Fakat Bu Sefer Bu İyi Bir Şey! – David Sloan Wilson

En Güncel Haberler Analitik Felsefe:Tümü