Dini Çeşitlilik Problemi – Jonathan David Garner

/
2375 Okunma
Okunma süresi: 5 Dakika

Eğer Tanrı var ise, niçin bu kadar çok din var? Farklı bir deyişle, eğer Tanrı mutlak güçlü ve mutlak iyi ise, o halde din konusunda bu kadar kafa karışıklığı yaşamamız şaşırtıcı değil mi? Bu mesele; Kötülük Problemi ve İlahi Gizlilik Problemi ile beraber en dikkat çekici problemler arasında yer almaktadır.

Meselenin Aslı

Dini Çeşitlilik (veya farklılık) Problemi, dini çeşitliliğin/kafa karışıklığının metafizik natüralizm hipotezinde şaşırtıcı olmadığını fark ettiğimizde ortaya çıkar. Böyle olmasının sebebi, (natüralizm hipotezinde) doğanın kayıtsızlığı ve Tanrı’yı bulmamızı umursayacak bir Tanrı olmamasıdır. Bunun yanı sıra dini çeşitlilik/kafa karışıklığı; kültürel baskılar vb. natüralistik nedenlerle de kolayca açıklanabilir. Nitekim, bu açıklamaya göre neler olduğunu anlamak için Tanrı’ya veya ruhani varlıklara başvurmaya ihtiyacımız yoktur. * Natüralizm’in dini inançları ön görmediği kabul edilebilir fakat farklı dini inançlar varsa, bunun natüralizm tarafından öngörülebileceği de iddia edilebilir. Zaten gördüğümüz şey tam olarak budur. Tek bir din gibi, yalnızca bir dini inanç görmüyoruz; bundan ziyade birçok farklı din görüyoruz.

Açıkçası, mutlak (iyi) bir Tanrı’nın, dini olarak doğru inançlara sahip olmamız konusunda endişelenmesini ve bununla ilgilenmesini bekleriz. Çünkü, dini inançlar davranışlar üzerinde, bilhassa da nihai gerçekliğe dair inançlar üzerinde etkili olmaktadır. Aynı şekilde, Tanrı’nın insanlarla ve onların dünyadaki yerleriyle (yani amaç ve anlam) ilgilenmesini de bekleriz.

Eleştiriler

Bahsettiğimiz bu duruma yönelik bir açıklama yapabileceğini reddetmek mümkün değil, fakat asıl mesele, bu açıklamanın veya temellendirmenin herhangi bir işe yarayıp yaramayacağıdır. Nihayetinde kişi, özgür iradeye (Ç.N.: kişinin özgür iradesine başvurarak doğru olanı bulması), karakter oluşturmaya (Ç.N.: hangi dinin veya dini inancın doğru olduğuna dair belki de kişiyi olgunlaştıran bir tür imtihan içindeyizdir) veya Tanrı’nın gizemli yollarına (Ç.N.: Tanrı bizim bilmediğimiz iyi bir sebebi veya bize açık görünmeyen bir amacı olabilir) başvurabilir.

  • Özgür iradeyle başlarsak; bu itirazın tam olarak ne olduğunu anlamak zor. Neye inanacağımızı yalnızca “seç”miyoruz ki. Bunun yanı sıra, görünüşe bakılırsa tam anlamıyla özgür bir seçim; ilgili tüm bilgilere sahip olacak bir şekilde bir dini/Tanrı’yı tercih etmek olurdu!
  • Peki karakter oluşturmaya ne demeli? Evet, Tanrı ile bir ilişki bağlamında karakter inşa edebiliriz. Fakat, doğru din konusunda daha derin bir soruşturma ve araştırma da yapabiliriz.
  • Son olarak; “gizemli yollar cevabı“, aslında bu bir cevap değildir, çünkü hiçbir şeyi açıklamaz. Bununla beraber, bizim yaklaşımımıza göre, Tanrı’nın dini çeşitliliğin var olmasına izin vermek için iyi bir nedeni OLMAMASI da aynı derecede muhtemeldir.

Argümanın Formel İfadesi

  1. Pek çok dinin ve dini kafa karışıklığının olduğu bilinen bir gerçektir.
  2. Pek çok dinin ve dini kafa karışıklığının olduğu gerçeği, klasik teizm hipotezinden ziyade natüralizm hipotezinde çok daha olası ve daha az şaşırtıcıdır.
  3. Natüralizm hipotezi, klasik teizm ile eşit bir içsel olasılığa sahiptir.
  4. O halde, diğer tüm kanıtlar eşitken, klasik teizmin yanlış olması daha olasıdır.

Argümanın Açıklaması

Ben bu argüman ile, kişinin dini inancının birden çok dinin var olması sebebiyle irrasyonel olduğunu ileri sürmüyorum. Bununla beraber, bu argümanın hiçbir yerinde, kişinin dini inancının belirli bir bölgede doğduğu için yanlış olduğu da söylenmemektedir. İleri sürdüğüm argüman tarafsız ve hakkıyla yorumlanırsa, dini çeşitliliğin (ve farklılığın) niçin kendiliğinden bir problem olduğu anlaşılabilir.

Sonuç

Eğer (her şeye gücü yeten ve mutlak iyi bir Varlık olarak) Tanrı var ise, bu kadar çok dinin var olması oldukça şaşırtıcı ve beklenmediktir. Fakat eğer Tanrı yoksa, bu kadar çok dinin var olmasının şaşırtıcı hiçbir tarafı olmaz. Görmeyi beklediğimiz şey de tam olarak budur. İşte bu nedenden dolayı, bu kadar çok dinin var olması, en azından Tanrı aleyhine bir miktar kanıt olarak kabul edilebilir.


*Diğer yandan dini farklılık ve çeşitliliğin varlığını açıklamak için iblislere/cinlere başvurmak kendi başına makul bir yol değildir. İlk olarak; böyle bir yolun ulaşılan nihai olasılıkla ilgili sahip olduğu herhangi bir avantaj, önceki olasılıkla dengelenmektedir. İkinci olarak, böylesi bir hamle tümüyle “mantık dışı”, “ad hoc” ve “yanlışlanamaz” gibi görünmektedir. Üçüncüsü, buradaki tartışma, teizmin sadeleştirilmiş/klasik hali ile natüralizme dairdir; Hıristiyan teizmi ile natüralizm değil. Dördüncü olarak; literal olarak iblis/şeytanlara başvurarak böyle bir şeylere inanmayan teistlere hitap etmenin bir faydası olmayacaktır. Beşinci olarak, dini farklılık/çeşitlilik problemi bağlamında spesifik öğretilere başvurmak, tam da bahsettiğimiz söz konusu probleme sebep oluyor gibi görünmektedir (Soruya Yalvarma Safsatası/Begging The Question ile beraber).


Jonathan David Garner– “The Problem of Religious Diversity“, (Erişim Tarihi: 23.05.2021)

Çevirmen: Taner Beyter


Bu yazıda bahsi geçen argümanlara daha yakından bakmak için;

Bir cevap yazın

Your email address will not be published.

Önceki Gönderi

Yapay Zeka Felsefesi Nedir? – Dr. Mehtap Doğan

Sonraki Gönderi

Jason Brennan’ın “Why Not Capitalism”i – Alex Sager

En Güncel Haberler Analitik Felsefe:Tümü