2016’da bir Daily Mail gazetecisi, David Cameron’ın mahrem yerlerini ölü bir domuzun (diğer adıyla “Piggate”) ağzına yerleştirmesi ile ilgili skandal bir hikayeye imza attı; bu şok ediciyi sansasyonalist iddia için ise herhangi bir kanıtı olmadığını itiraf etmişti. Bu zamana dek söz konusu hikaye onlarca gazete tarafından da duyurulmuş ve sosyal medya aracılığıyla milyonlarca kişi tarafından paylaşılmıştı. Gazeteci savunmasında, “Biz sadece kaynağın bize verdiği açıklamayı bildirdik … Bu açıklamanın doğru olduğuna inanıp inanmadığımızı söylemedik.” ve “Haberin inandırıcı olup olmadığına karar vermek diğer insanlara kalmıştır” iddiasında bulundu. (Oakeshott in Viner, 2016).
Guardian Genel Yayın Yönetmeni Katherine Viner bu hikayeye dikkat çekerek, mesnetsiz ve saçma iddiaların medya tarafından ilk kez yayımlanması olmadığına ifade ediyor. Bu örnek, gazetecilerin bir tür epistemik kapı denetçiliği (yani bilgi akışı düzenleyicisi) işlevini yerine getirmekten sorumlu olup olmadıkları sorusunu gündeme getiriyor. Yani gazeteciler, bir haberin doğruluğunu teyit etmek için bir kanıta sahip olmadıklarında bu haberi yayınlanmaktan kaçınmalılar mı yoksa bir haberin gerçek olup olmadığına dair epistemik emeğin yükü tamamen haberin tüketicisi ve okuyucuya mı düşmelidir?
Medya karar vericileri ile onların paydaşları bu mühim ve acil sorunu ele almaya yardımcı olması için, epistemik emeğin gazeteciler ve medya tüketicileri arasında nasıl dağıtılması gerektiğini daha iyi anlamak adına tanıklık epistemolojisinden faydalı olacak bir şekilde yararlanabilirler [1].
O halde ortaya çıkan soru, gazetecilerin gerçeği yayınlama sorumluluğunun olup olmadığı veya gerçeğe karşı tarafsız olmaları gerekip gerekmediğidir; ki bu da okuyucuya yönelik ilave bir sorumluluk düzeyi ve epistemik emek [2] anlamına gelir. Medya işlerinde tarafsız olma uygulamasına bazen, okuyucuların bir haber hakkında kendi kararını vermesine izin verme, dürüstlüğü ve tarafsızlığı teşvik etme uygulamaları yerine getirildiğinde gerçeği sunma anlamına gelen “prosedürel nesnellik” denir. Ancak bu tarafsızlık biçimi ile Daily Mail gazetecisinin önerdiği tür ve tarafsızlık biçimi arasında fark; “gazeteci tarafsızlığının” gerçeğin veya doğruların yayınlanmasını hala teşvik ettiği, ama bizzat gazetecinin söz konusu gerçekler hakkındaki görüşünde objektif kalması gerektiğidir. Bununla birlikte bizim asıl ilgilendiğimiz şey, gazetecilerin gerçekleri yayınlamakla mı sorumlu oldukları yoksa gerçeği yalandan ayırma sorumluluğunun aslında okuyucuya mı ait olduğudur? [3] Bu sorunun kendisini gösterebileceği bir örnek, son zamanlarda Kim Jong Un’un ölüm iddiasıyla ilgili sosyal medyada dolaşan söylentiler ile ilgilidir. Kuzey Kore’nin aşırı derecede bastırılıp kısıtlanan medyası nedeniyle muhabirler, bu iddianın doğru olup olmadığını teyit edip bildiremiyorlar, bazı raporlar yakın zamanda onun halka açık bir etkinlikte göründüğünü iddia ediyor [4]. Gazeteciler onun ölümünü ‘tarafsız’ olarak bildireceklerdi; ama o ölmüş olabilir de olmayabilir de, her iki tarafın elinde birbiriyle çelişkili kanıtlar mevcut. O halde, bu habere inanma sorumluluğunu almak, tüketiciye aittir.
Bahsettiğimiz gibi, epistemik sorumluluk üzerine var olan literatür, özellikle de tanıklığın sorumluluğu, bu tartışmalı durumu daha belirgin bir hale getirmeye yardımcı olabilir, ve muhtemelen gazeteciliğin tarafsız olması gerektiği yaklaşımını niçin reddetmek isteyebileceğimizi gösterebilir.
Tanıklık epistemolojisinde; tanıklık eden kişi ile dinleyen kişi arasında, gazeteci, tanıklık eden kişi ve medyanın tüketicisi olan kişi arasındaki ilişkiye benzetilebilecek bir dinamik mevcuttur. Bahsettiğimiz bu ayrıma dair bugüne dek, bilgi açısından hem tanıklığın hem de dinleyicinin oynadığı rol ile tanıklık yoluyla edinilen inançların en iyi şekilde nasıl değerlendirileceği gibi çeşitli tartışmalar yapılmıştır (Coady 1992, Lackey 2008, Goldberg 2010). Burada özellikle, uzman/bilirkişi bir tanık ile aksi yönde bir şey işitmeyen biri olduğunda tanıklık eden kişi ile işiten kişinin taşıdığı çeşitli sorumlulukları değerlendirmek için tanıklığın oynadığı role odaklanabiliriz.
İlk olarak, bir uzman olarak gazetecinin tüketici ile -uzman olmayan biri ile- kıyaslandığında, okuyucuyu konu hakkında uzman olarak bilgilendirme konusunda daha büyük sorumlulukları olduğunu iddia edebiliriz. Örneğin, uzman bir tanık olarak hastalarına, sahip olduklarına inandıkları bir tıbbi durum hakkında bilgi veren bir Doktoru ele alalım. Doktorun, hastanın mevcut inancının (yani sahip olduklarına inandıkları tıbbi durumun) sorumluluğunu üstlenmek ve tanının doğru olup olmadığını anlamak için herhangi bir epistemik çalışma yapmak zorunda kalmanın aksine, hastayı teşhis etme ve bu teşhisi bildirme sorumluluğu olduğunu söylemek doğru görünüyor. Bir tıp uzmanı olarak Doktor kendi pozisyonundan dolayı, bilgiyi aktarma konusunda daha büyük sorumluluklara sahiptir. Bunu gazeteciler ve tüketiciler arasındaki tartışmaya benzetecek olursak; gazetecilerin bir uzman olarak, okuyucunun kendi başına epistemik emek vermesindense ona gerçeği bildirmek yönünde daha büyük bir sorumluluğa vardır.
İkinci olarak, bir uzman ile uzman olmayan arasındaki ilişki, uzman olmayan kişinin bilgisi bir anlamda uzman olan kişiye epistemik olarak bağımlı olduğu bir durum yaratır. Doktor örneğine dönecek olursak, tıbbi bilgisi çok az olan veya hiç olmayan bir hasta, durumu teşhis etme konusunda, bilgiye erişim için başka yollar da uzman gelmiyor ve kısıtlıysa, onu bilgilendirmesi için Doktor’a güvenir. Benzer bir şekilde bu durum, uzman olarak gazeteciler için de geçerlidir. Tüketicinin aradığı bilgiye erişmek için çok az yolu vardır veya hiçbir yolu yoktur. Tüketiciye gerçeği ulaştırmak ve onları bilgilendirmek için bir uzman olarak gazeteci, çok daha iyi bir konumdadır ve doğruya erişim konusunda daha az ayrıcalıklı bir konumda olan tüketici, gazetecinin bilgisine bağımlıdır. Bu senaryolarda yer alan uzmanlara epistemik bağımlılık, gazetecilerin tüketicilerden daha fazla bilgilendirme sorumluluğu olduğunu göstermektedir.
Özet olarak, tanıklar ve dinleyiciler arasındaki ilişkiyi inceleyerek gazetecilerin, bu alandaki uzmanlar olarak gerçeği yayınlama konusunda daha büyük bir sorumlulukları olduğu, yani bilgiyi ne zaman yayınlayacaklarını bildirmeye dair büyük bir sorumlulukları olduğu iddia edilebilir. Buna ek olarak, medya tüketicileri bir anlamda inançları için epistemik olarak gazetecilere bağımlı olduklarından dolayı, gazetecilerin bilgiyi taşıma ve iletme konusunda daha büyük sorumlulukları vardır. Bunun gazeteciliğe nasıl yansıtılabileceğini ve epistemik olarak gazetecilerin doğruyu yayınlama konusunda tüketicilerin kendi mevcut bilgilerinin sorumluluğunu almasından nasıl da daha büyük bir sorumluluğa sahip olduğunu gösterdim.
Referanslar
- Coady, C. A. J. 1992. Testimony: A Philosophical Study. Oxford: Clarendon Press
- Goldberg, S. 2010. Relying on Others: An Essay in Epistemology. New York: Oxford University Press
- Goldberg, S. 2005. ‘Testimonial Knowledge Through Unsafe Testimony’. Analysis, 65, pp. 302-311.
- Goldberg, S. 2001. ‘Testimonially Based Knowledge From False Testimony’. The Philosophical Quarterly, 51, pp. 512-526.
- Graham, P. J., 2000. ‘The Reliability of Testimony’, Philosophy and Phenomenological Research, 61, pp. 695-709.
- Lackey, J. 2008. Learning from Words – Testimony as a Source of Knowledge. New York: Oxford University Press.
- Madden, M. 2020. ‘Kim Jong-un and the brutal North Korea rumour mill’. BBC News [online] <https://www.bbc.co.uk/news/world-asia-52511812> [Accessed 3rd May 2020].
- Simion, M. 2017. ‘Epistemic Norms and ‘He Said/She Said’ Reporting’. Episteme, 14(4), pp. 413-422.
- Viner, K. 2016. ‘How technology disrupted the truth’. The Guardian [online] <https://www.theguardian.com/media/2016/jul/12/how-technology-disrupted-the-truth> [Accessed 2nd April 2020].
Daniella Meehan– “Responsibilities of the Media: Are Journalists Responsible for Publishing the Truth?“, (Erişim Tarihi:02.01.2021)
Çevirmen: Taner Beyter
Epistemoloji Hakkındaki Diğer İçeriklerimiz
- Epistemoloji, ya da Bilgi Kuramı – Thomas Metcalf
- Gerekçelendirilmiş Doğru İnanç Bilgi midir? – Edmund L. Gettier
- Epistemoloji (Bilgi Felsefesi): Neyi, Ne Kadar, Nasıl Bilebiliriz? – Taner Beyter & Alican Başdemir
- Gettier Problemi ve Bilginin Tanımı – Andrew Chapman
- Türkçede Çağdaş Epistemoloji Kitapları – Taner Beyter
- Türkçe Çağdaş Epistemoloji Sözlüğü – Taner Beyter & Zeynep Vuslat Yekdaneh
- Bilgi İlkeldir – David Papineau
- Kripke’ye Göre A Posteriori Zorunlu Bilgi Nasıl Olanaklıdır? – Zeynep Vuslat Yekdaneh
- Feminist Epistemoloji: Bir Şeyi Bilip Bilemeyeceğimiz, Cinsiyet ile Sınırlandırılmış Olabilir mi? – Taner Beyter
- Feminist Epistemoloji – Marianne Janack (Internet Encyclopedia of Philosophy)
- Kavanozdaki Beyinler (BIV) Argümanı: Hepimiz Kavanozdaki Beyinler Olabilir miyiz? – Taner Beyter
- Epistemik Gerekçelendirmeye Yönelik İki Çözüm ve Mehdiyev’in Önerisi – Taner Beyter
- Gettier Problemi’ne Giriş: Gerekçelendirme Sorunu – Taner Beyter
- Erdem Epistemolojisi: Bilgiye Erdem ile Ulaşmak- Taner Beyter
- Erdem Epistemolojisi “Bilgiye Erdem Yoluyla Ulaşmak Mümkün mü?” – Taner Beyter
- Natüralizm ve Doğallaştırılmış Epistemoloji – Taner Beyter
- Reformcu Epistemoloji ve Tanrı İnancı – Taner Beyter
- Reformcu Epistemoloji ve Temel İnançlar – Taner Beyter
- Epistemoloji ve Gerekçelendirme Sorunu – Taner Beyter
- Bilgi ve Doğruluk – Fatih S.M.Öztürk
- Quine, Doğallaştırılmış Epistemoloji ve Epistemolojinin Normatif Yönü – Fatih S.M.Öztürk
- Carnap, Quine ve Metafizik – Fatih S.M.Öztürk
- G.E. Moore’un Elleri Karşısında Radikal Şüphecilik – Jonathan Birch
- Dış Dünyanın Varlığı Hakkında Şüphecilik – Andrew Chapman
- Şüphecilik, Yanılabilircilik, Anti-şüphecilik – Alex Malpass
- Bilgi Felsefesinde Mutlak Septik Düşünce – Mehmet Mirioğlu
- Güvenilircilik Gettier Problemine Çözüm Bulabilmiş midir? – Zeynep Vuslat Yekdaneh
- Nozick’in “Doğruluk Takibi” Teorisi Gettier Problemi’ni Çözebilir Mi? – Berk Celayir
- Kipsel/Modal Epistemoloji: Zorunlu & Mümkün Bilgi – Bob Fischer
- Plantinga’nın Dini Dışlayıcılık Savunusunun Eleştirisi – Nebi Mehdiyev
- Bilim ve Din: Epistemik Bir Bakış – Nebi Mehdiyev
- Otopoyeziz Teorisi ve Gerçeklik Sorunu – Nebi Mehdiyev
- Bilgi Bağlamsal Değildir – Nebi Mehdiyev
- Schellenberg’in İlahi Gizlilik Problemi’ne Plantinga’nın Dışsalcı Epistemolojisi Bir Yanıt Verebilir mi? – Musa Yanık
- Dini Epistemoloji: Alvin Plantinga Örneği – Musa Yanık
- Dini Epistemoloji (Internet Encyclopedia of Philosophy) – Kelly James Clark
- Vahiy Epistemolojisi İçin Sonsuz Gerileme – Alex Malpass
- Gettier Durumlarında İçselci ve Dışsalcı Gerekçelendirmenin Yeterliliğinin Değerlendirilmesi – Vedat Çelebi
- Çağdaş Epistemolojide Bilginin Tanımı Sorunu – Hasan Yücel Başdemir
- Doğru İnanç Ne Zaman Bilgi Olur? – Richard Foley
- Rasyonelleştirme, İnanç ve Çıkarım – Susanna Siegel
- Neden Felsefeciler Birbirini İkna Edemiyor? – Talha Gülmez
- Carneades – Felsefi Ayrımlardan Şüphe Etmek 1
- Carneades – Felsefi Ayrımlardan Şüphe Etmek 2
- Carneades – Felsefi Ayrımlardan Şüphe Etmek 3
- Carneades – Felsefi Ayrımlardan Şüphe Etmek 4
- Descartes Neden ‘Hissediyorum Öyleyse Varım!’ Demedi? – Recep Sefa Kaya
- Yoksunluk, Yanlış İnanç ve Zaman – Alexander Pruss
- İnsanlar Neden Sanıldığı Kadar Saf Değiller? – Talha Gülmez
- Herkes O Kadar da Cahil Değil: Metabilgi Bilgiden Çok Daha Elzemdir – Neil Levy
- Uzmanlık – Jamie Carlin Watson
- Erdem Epistemolojisi – Nebi Mehdiyev
- Oy Kullanma Hakkı Bilgililerle Sınırlandırılmalı – Jason Brennan
- Demokrasi Halka Karşı: Sosyal Bilim Gözünden Seçmenler ve Siyasetçiler – Talha Gülmez
- Şüphecilik, Kabilecilik ve Mütevazı Israr – Jason Baehr
- Bilgi İçin Başkalarına Güvenmek – Emily Sullivan
- Epistokrasi – Talha Gülmez
- Komplo Teorisyeninin Epistemik Çıkmazı – Tommaso Piazza
- Sosyal Epistemoloji Niçin Önemlidir? – Taner Beyter
- Niçin Bu Kadar Kutuplaştık ve Bunu Aşmak İçin Ne Yapabiliriz? Bir Sosyal Epistemoloji Perspektifi – John Greco
selam öncüanalitikfelsefe, yeni yılınız kutlu olsun. ne güzel, yeni yılda da çevirileriniz, özgün yazılarınızla türkçe de zenginleşiyoruz, sağolun. çeviriyi ilgiyle okudum. yazının “… gösterdim.” kısmı çok kısa olduğu için biraz sersemledim ama gazeteciliğin etiği,meslek kuralı, işlevi ve/ veya “doğru bilgi mümkün mü evetse nasıl…?” konularında birazcık düşünmüş kimse için o kadar eksik de değil. iyi ki çevirip bizlere ulaştırdınız. bu yazıdaki gibi haberlerle, ben de haber olarak karşılaştığımda ya da bunlar çok popüler olabildiği için mesleki whtspp vb ortamlarda bunların kıyamet gibi paylaşıldığını her gördüğümde bir defa daha gazetecilik ve oralardan da kalkıp felsefe hakkında, derdim her neyse onu anlatabilmek için onun ne kadar vazgeçilmez olduğu hakkında bir defa daha düşünüyorum. bu metin için bir defa daha teşekkür ederim. sevgiler.
not: gazeteci değil sadece okurum, şunları okuyup kendime maillemiştim daha önce, bulunsun kenarda diye,sizinle de paylaşmak isterim
https://www.americanpressinstitute.org/publications/confusion-about-whats-news-and-whats-opinion-is-a-big-problem-but-journalists-can-help-solve-it/
https://www.americanpressinstitute.org/journalism-essentials/bias-objectivity/lost-meaning-objectivity/