Sultan IV. Murad en meşhur sultanlarımızdandır. Cesaretiyle ve yönetimdeki becerisiyle olduğu kadar, tebdil-i kıyafet yani kıyafet değiştirerek tanınmaz bir kişiliğe bürünüp şehri teftiş etmesiyle de meşhurdur. Bu gezilerden birinde, veziri ve celladı ile kıyafet değiştirip Üsküdar’dan karşıya geçmek için bir sandal kiralar. Biraz açıldıktan sonra, sandalcı testisini çıkarıp içki içmeye başlar. Padişah, kokusundan anlar. Biraz da kendisi ister. Sandalcı, ‘Fazla içme çarpılırsın’ diye takılır. Sultan biraz içtikten sonra sandalcıya, ‘Bunun yasak olduğunu bilmiyor musun?’ diye sorar. Sandalcı, ‘Biliyorum ama burada bizi kim görecek’ der. Sultan, ‘Ya biz söylersek’ diye cevap verir. Sandalcı ise, ‘Söyleyemezsiniz, siz de içtiniz’ der. Sultan, ‘Ya ben padişah, bu yanımdaki de vezir ise ne yaparsın?’ diye sorar. Sandalcı da basar kahkahayı ve der ki; ‘Ben size demedim mi, çok içmeyin çarpılırsınız diye? Bakın, iki yudum içtiniz biriniz padişah oldu, diğeriniz de vezir.’ Padişah kendi de içtiği için sandalcıyı affeder.
Bu hikâyeyi ilk olarak değerli bir arkadaşımdan duymuştum. Hikâye dikkatlice okunduğunda çok derin sorulara kapı aralayabilir. Örneğin, bu öyküyü aktaran arkadaşım bu sorulardan birisi ile bizi baş başa bırakır: Tanrı da yeryüzünü ziyaret etmek istese, ‘kıyafet değiştirerek’ gelebilir mi?
Hristiyanların iki büyük bayramından birisi olan Noel’in (Doğuş Bayramı’nın) kutlandığı şu günlerde bu soru daha büyük bir anlam ve önem kazanıyor. Aslında Noel’de bir bakıma bu sorunun yanıtını da bulmuyor muyuz? “Söz insan olup aramızda yaşadı” diye yazan Elçi Yuhanna bizlere çok açık bir yanıt sunmaktadır. Fakat herkesin bu soruya verdiği yanıt aynı değildir. Birçokları için bunun düşüncesi dahi Tanrı’ya hakaret niteliğindedir.
Sistematik İlahiyat Profesörü J. I. Packer’ın söylediği gibi “Ne çarmıha gerilme bildirisi ne de diriliş bildirisi o kadar zordur; gerçek zorluk beden alma (Enkarnasyon) bildirisindedir. Hristiyanlığın en şaşırtıcı iddiası, Nasıralı İsa’nın beden almış Tanrı olduğudur” (Packer, 2020: 49).
Aslında Hristiyanların karşılaştığı soru ve itirazlarda bunu görmek mümkündür. Eminim Doğuş Bayramı’nın içeriğini öğrenen insanların “Haşa! Nasıl olur da Tanrı’nın beden alıp yeryüzüne geldiğini söyleyebilirsiniz!” şeklinde serzenişte bulunduklarına tanık olmuşsunuzdur. Bu itirazları dikkatli bir şekilde dinlediğimizde temelde nedenlerin mantıksal ve teolojik gerekçelere dayandığını görmemiz mümkündür. Bu yazımda yalnızca mantıksal gerekçeye odaklanacak ve mantıksal probleme sunulan yanıtlardan bir tanesini paylaşacağım.
Mantıksal İtiraz
Başka bir yazımda İsa Mesih’in Saduki olarak adlandırılan Yahudi din adamları ile diriliş hakkındaki diyaloğunu ele alırken, Sadukilerin hatalı ön kabullerinin kendilerini nasıl hatalı bir sonuca taşıdığını tartışmıştım (Özçelik, 2015). Özetle Sadukilerin cennet konusunda Kutsal Yazılar açsından hatalı bir ön kabule (ölümden sonra da evlilik olacağı) sahip oldukları görülüyordu.
İlgili metine baktığımızda (Markos 12:18-27) bu hatalı varsayım nedeniyle Sadukiler’in İsa Mesih tarafından sert bir şekilde Tanrı’nın gücünü hafife almakla eleştirildiğini okuyoruz. Bu nedenle benzer bir yanılgıya düşmemek için doğru ön kabuller ile başlamanın azami bir gereklilik olduğunu söylemek yerinde olacaktır. Olası iki tür itiraz söz konusu olabilir. Bunlardan biri olan mantıksal itiraz, Tanrı’nın sıfatları ile insan özelliklerinin birbirini dışlayıcı nitelikte olduğu varsayımı ile “Ezeli ve ebedi, sınırsız, her şeyi bilen, her şeye kadir gibi sıfatlara sahip olan Tanrı nasıl olur da zaman ve mekânda sınırlı bir insan olabilir?” şeklinde yapılır.
Bu konu Hristiyan ilahiyatı içerisinde Kristoloji (yani Mesih bilimi) alanında enkarnasyon başlığı altında ele alınmaktadır. Kilise tarihi boyunca bu konu (ve soru) üzerinde epeyce konuşulmuş ve tartışılmıştır. Kısa tutmayı planladığım bu yazıda çok detaylara girmeden mantıksal probleme bir yanıtın var olup olmadığını ele almak istiyorum. Bu problemi çözmenin en azından üç yolu olduğu söylenebilir. Ben bunlardan sadece bir tanesi üzerinden bir çözümün var olup olmadığını ele alacağım. Fakat öncelikle bir şeye dikkat çekmek istiyorum. Maalesef başka konularda olduğu gibi enkarnasyon konusu hakkında eleştiri getirilirken dikkatimi çeken bir nokta oldu. Bu eleştirilerin çoğunlukla ya sapkın görüşlere ya da pek taraftarı olmayan zayıf görüşlere dayalı olarak yapıldığını gördüm. Bu konuda hayal kırıklığı yaşamıyorum dersem doğruyu söylemiş olmam sanırım. Neyse problemimize geri dönelim.
Erken dönem kilisede, Kilise Babaları arasında iki ana Kristolojik düşünce ekolü ortaya çıkmıştır. Bunlar genellikle İskenderiye Kristolojisi ve Antakya Kristolojisi olarak adlandırılmıştır. Talbot School of Theology’de felsefe profesörü olan William Lane Craig’in ifade ettiği gibi;
Her iki ekolün de ön varsayımı, tabii türden şeylerin, onları neyse o yapan tabiatları veya özsel niteliklerinin olduğudur. Onlar Tanrı’nın mutlak kudret, mutlak ilim, ezelilik, ahlaki mükemmellik vs. gibi özsel sıfatlara sahip olduğuna da inanıyorlardı. Mesele, Üçlü-Birlik’in ikinci kişiliği tanrısal Logos’un insan olan Nasıralı İsa’da konut kurmasının nasıl anlaşılacağıdır. Kilise Babaları Enkarnasyon’un, Logos’un insan benzeyişi alması için belli ilahi sıfatlardan mahrum kalmasını gerektirmediği düşüncesinde hemfikirdiler. Böyle bir anlayış, pagan ve mitolojik fikirlere benzerdi, mesela Zeus’un kendisini bir boğaya veya kuğuya çevirmesi gibi… Enkarnasyon kavramı, Logos’un kendisini bir insana çevirmesi ve bu şekilde Tanrı olmaktan çıkması değil, fakat İsa Mesih’in aynı anda hem Tanrı hem de insan olmasıdır.
Fakat yukarıda bahsi geçen ‘nasıl’ sorusu yanıtsız kalmaya devam etmiştir. Bu “nasıl” sorusunun yanıtlanmasında “Tanrı” ve “insan” tabiatının doğru bir şekilde tanımlanması çok önemli ve kritik bir rol oynamaktadır. Felsefe Profesörlerinden Thomas V. Morris “The Logic of God Incarnate” adlı kitabında bu sözde mantıksal tutarsızlığın, insan doğasının tanımlanmasındaki temel bir yanlış anlaşılmaya dayandığını söylemiştir. Morris bu kördüğümün çözümünün üç önemli kavram ile ilgili daha net bir anlayışa sahip olmaktan geçtiğini söyler:
- Temel nitelikler karşısında temel olmayan nitelikler
- Temel nitelikler karşısında yaygın nitelikler
- Tümüyle insan olma ile tümüyle Tanrı olma arasındaki fark.
Morris’e göre temel nitelikler, kişiden/şeyden çıkarıldığında söz konusu kişiyi/şeyi özünde değiştiren niteliklerdir. Dolayısıyla Tanrı’nın her yerde olma, her şeyi bilme vb. sıfatları çıkarılırsa o zaman Tanrı artık Tanrı olmayacaktır. Bunlar tanrısal tabiatın temel nitelikleridir. Peki insanı insan yapan temel nitelikler nedir? Morris’in getirdiği çözümde anahtar nokta işte burasıdır. Bu soruyu ele almadan önce temel nitelikler karşısında yaygın olan nitelikleri ele almaktadır. Örneğin iki ele sahip olmak, beş parmağa sahip olmak, dünyada doğmak insanın temel nitelikleri midir? Morris bunların temel nitelikler değil yaygın nitelikler olduğunu ileri sürmektedir. Şimdi sorumuzu tekrar hatırlayalım: İnsanın temel nitelikleri nedir?
Mantıksal problemin kalbinde yatan nokta insanın temel niteliklerine dair yapılan tanımlamalardır. Genelde insan tanımlanırken yapılan tanımlarda, onun her şeye gücü yetme, her şeyi bilme, her yerde olma gibi sıfatlardan yoksun olmayı da içerdiği de belirtilmektedir. Bunun muhtemel nedeni etrafımıza baktığımızda gördüğümüz insan profilinin bu şekilde olmasıdır. Buna karşın yukarıda da bahsettiğimiz gibi bu tür sıfatların insan doğasının yaygın nitelikleri değil de temel nitelikleri olduğunu neye dayanarak biliriz?
Morris’e göre bu dünyada yaşayan herkesin bu dünyada doğması yaygın bir niteliktir. Fakat bu sadece yaygın bir niteliktir, temel bir nitelik değildir. O zaman (Morris) şu soruyu sorar: Bir kişi her şeyi bilme, her yerde olma vb. gibi niteliklerin yokluğunun temel insan nitelikleri olduğunu ve sadece ortak nitelikler olmadığını neye dayanarak bilir?
Son olarak Morris bir bireyin, birey tümüyle insanlığa temel oluşturan tüm niteliklere sahip olduğunda tümüyle insan olduğunu tartışır. Bunlar temel insan doğasını içeren tüm niteliklerdir. Bir kişi bu niteliklere sahipse ve buna ek olarak her şeyi bilme yoksunluğu, her yerde olma yoksunluğu gibi bazı kısıtlayıcı ek niteliklere sahipse onun “sadece insan” olduğunu ifade eder. Dolayısıyla Nasıralı İsa yukarıda belirtilen kısıtlayıcı bir niteliğe sahip olmadan temel insan niteliklerine sahip olarak tümüyle insandır; ama sadece insan değildir.
Aslında burada şu soruyu sormamız gerekir: Yahudi-Hristiyan Kutsal Yazıları’na baktığımızda insanı insan yapan ayrıt edici niteliği olarak onun Tanrı’nın suretine sahip olması gösterilmektedir (Yaratılış 1:26-27). Birçok Hristiyan teolog bu tanım çerçevesinde enkarnasyonun imkanını tartışmaktadır. Örneğin teolog Anthony Hoekema bu konuda şöyle söyler: “İnsan Tanrı’nın benzerliğinde yaratıldığından dolayı, Üçlübirliğin ikinci kişisinin insan doğasını üzerine alabilmesi mümkün oldu” (Hoekema, 1986: 22).
Aslında bu teologlara göre Tanrı’nın insanı kendi suretinde yaratmasının en önemli nedenlerinden birisinin günah sorunu nedeniyle ileride insanların arasında beden alarak gelmeyi seçmesidir.
Bu konuyu biraz daha anlaşılır kılmak adına bir analojiye başvurabiliriz. C. S. Lewis’in çeşitli bağlamlarda kullandığı küp ve kare analojisinin bir benzerini L. T. Jeyachandran yapmakta ve insan kavrayışını aşan bu konuyu biraz olsun anlayabilmemize yardımcı olacak bir analoji sunmaktadır:
Bir küpü düşünün, iki boyutlu bir uzayda tanımlanması istendiğinde bir kare olacaktır. Dikkat edilmelidir ki o üç boyutlu uzayda hala %100 küptür. Bununla birlikte iki boyutlu uzayda ise %100 kare durumundadır. Fakat bu durum sadece kare, iki boyutlu uzayda küpün benzeyişine sahip olduğu için mümkün olur (Jeyachandran, 2008: 236).
Tüm bu açıklamalar üzerinden Tanrı’nın bizi kendi suretinde yaratmış olmasının O’nun beden almasına yönelik mantıksal itirazları karşılayacağını söylemem mümkündür. Dolayısıyla eğer Morris’in sözünü ettiğimiz yaklaşımı bize tutarlı bir yanıt sunuyorsa ve teolojik temelde yapılan insan tanımı ile de desteklenebiliyorsa, o zaman burada mantıksal bir tutarsızlıktan bahsetmek çok zordur. Elbette şunu da söylemeliyim ki literatürde söz konusu olan başka çözüm önerileri de vardır. Ben yalnızca bir çözüm önerisini paylaşmakla yetinmeye çalıştım. Belki başka yazılarda diğer çözüm önerilerinden de bahsetme fırsatımız olur.
Son olarak üzerinde konuşulması gereken önemli bir konunun daha kaldığını söylemek isterim. Genelde Hristiyanlar Tanrı hakkında konuşurken gizem sözcüğüne başvururlar ve bu bir kaçış noktası gibi algılanır. Buna karşın Tanrı hakkında konuşurken her şeyin apaçık olmaması, teolojik ifadelerin gizem barındırıyor olmasının gayet normal olduğunu söylemeliyim. Tanrı hakkında kullanılan ifadelerden birisi O’nun aşkın olmasıdır. Aşkınlık sadece ontolojik boyutta değil epistemik boyutta da söz konusudur. Doğal teoloji veya özel vahiy, Tanrı hakkında bizlere çeşitli bilgiler sunar, fakat tüm bilgiye sahip değiliz. Bir başka şekilde ifade edersek, Tanrı’yı tümüyle kavramak imkansızdır. Augustine’in dediği gibi, eğer kavrayabiliyorsan o Tanrı değildir. Dolayısıyla Enkarnasyonun gizem barındıran bir öğreti olduğunu kabul etmek, herhangi bir tutarsızlık barındırmadığı gösterilebildiği sürece oldukça makul olacaktır. Bu kısa yazıda en azından bu öğretinin mantıksal bir tutarsızlık içermediği konusunda açıklamalardan bulunarak bir gerekçelendirme sunmaya çalıştık. Bir başka yazıda bu öğretinin Hristiyanların icat ettiği bir öğreti olup olmadığı konusu tartışacağım…
Kaynakça
- J.I. Packer, Tanrıyı Tanımak, Çev. Levent Kınran, Haberci Yayınları, 2020.
- C.S. Lewis, Özde Hristiyanlık, Çev. Levent Kınran, Haberci Yayınları.
Thomas V. Morris, The Logic of God Incarnate, Wipf & Stock Pub, 2001. - Lee Strobel, The Case For The Real Jesus, Zondervan.
- Anthony A. Hoekema, Created in God’s Image, Grand Rapids, Eerdmans, 1986, s. 22.
- L. T. Jeyachandran, “The Trinity as a Paradigm for Spritiual Transformation”, Beyond Opinion, Thomas Nelson, 2008, s. 231-252.
Yeşua Özçelik, “Nasıralı İsa: Filozof ve Düşünür”, Miras Dergisi, Sayı: 14, 2015.
Din Felsefesi İle İlgili Diğer İçeriklerimiz
- Ateizmi Kanıtlamanın İki Yolu – Quentin Smith
- Din Felsefesine Giriş: Felsefe, Tanrı’nın Varlığına Dair Ne Söyleyebilir? – Taner Beyter
- Din veya İlahi Buyruk Teorisi – Steve McCartney & Rick Parent
- Ateistler Doğaüstüne İnanabilir mi? – Berat Mutluhan Seferoğlu
- Din Felsefesinin Alanı ve Önemi Hakkında – Charles Taliaferro & Elsa J. Marty
- Kozmolojik Kanıt ve İki İtiraz – Zikri Yavuz
- Cömertliğin İstismarı – Talha Gülmez
- Tanrı ve Zaman – Gregory E. Ganssle (Internet Encyclopedia of Philosophy)
- Kelam Kozmolojik Argümanı’na Giriş – Berat Mutluhan Seferoğlu
- Cehennem Problemi: Allah’ın Adaletinin Sınırları – Talha Gülmez
- Bilim + Din – Tom McLeish
- Craig’in Metaetik Ahlak Argümanı’nın ve Teistik Metaetik Teorilerinin Eleştirel Bir Değerlendirmesi – Berat Mutluhan Seferoğlu
- Reformcu Epistemoloji ve Temel İnançlar – Taner Beyter
- Reformcu Epistemoloji ve Tanrı İnancı – Taner Beyter
- İnce Ayar Argümanı Ve Bilinç – Alex Malpass
- Tanrı Nerede? – Edward Feser
- Seküler Bir Ahlakın Olanaklılığına Dair Bir Metaargüman – Talha Gülmez
- Doğal Teoloji ve Doğal Din – Andrew Chignell & Derk Pereboom (Stanford Encyclopedia of Philosophy)
- Olumsallık Argümanı Üzerine Bazı Düşünceler – Jonathan David Garner
- Olumsallık Argümanı’nı Çürütmek – Jonathan David Garner
- Acı ve Hazzın Biyolojik Rolüne Dayalı Argüman – Jeffery Jay Lowder
- Tanrı’nın Kanıtı Olarak Kötülük? – Melinda Penner
- Anselm’in Ontolojik Argümanı – Edward Feser
- Mucizeler ve Edward Feser – Jonathan David Garner
- Zaman, Uzay ve Tanrı – Edwerd Feser
- Dini Epistemoloji: Alvin Plantinga Örneği – Musa Yanık
- Çünkü Tanrı Öyle Söylüyor: İlahi Buyruk Teorisi Üzerine – Spencer Case
- Tanrı’ya Dair Ahlaki Argümanlar (1): Kanıt Temelli Biçimler – John Danaher
- Tanrı’nın Varlığına Dair Tasarım Argümanları – Thomas Metcalf
- Daha İyi Bir Dünyanın Olmayışı Problemi: Mümkün Dünyaların En İyisi – Kirk Lougheed
- Hür İrade Savunması – Alvin Plantinga
- Üçlübirlik İnancı Tutarsız mı? – Yeşua Özçelik
- Tanrı Yalan Söyleyebilir mi? – Dallas G Denery II
- Tanrı’nın Varlığına Dair “İnce Ayar” Argümanı – Thomas Metcalf
- Dini İnançlar İçin Epistemik Eşitliğin İmkânı: Parite Argümanı – Musa Yanık
- Klasik Ontolojik Argüman’ın Ateistik Eleştirisi – Mehmet Mirioğlu
- Üçlübirlik İnancının Tutarsızlığı Argümanı– Jeffery Jay Lowder
- Teistler İçin +20 Soru – Jeffery Jay Lowder
- Ted Drange’nin Yaratılış-Karşıtı Argümanı – Jeffery Jay Lowder
- Natüralizme Karşı Özgür Düşünme Argümanı’yla İlgili Problem – Alex Malpass
- Alternatif Tanrı Konseptleri – Jonathan David Garner
- Vahiy Epistemolojisi İçin Sonsuz Gerileme – Alex Malpass
- Teoloji ve Analitik A Posteriori – Edward Feser
- Augustine ve İdam Cezası Üzerine – Edward Feser
- İnanmanın Günahı – Arif Ahmed
- Kötü bir Tanrı’nın Varlığına Yönelik Kümülatif Bir Sebep – Jonathan David Garner
- Teizme Karşı Biyolojik Evrim Kanıtı – Jeffery Jay Lowder
- Evrenin Nedensiz Başlangıcının Metafiziksel Zorunluluğuna İlişkin George Nakhnikian’a Bir Cevap – Quentin Smith
- Kusurlu Bir Tanrı – Yoram Hazony
- Yeni Ateistler – James E. Taylor (Internet Encyclopedia of Philosophy)
- Yeni Ateizm Eleştirel Bir Değerlendirme – Berat Mutluhan Seferoğlu
- Bilim ve Din: Epistemik Bir Bakış – Nebi Mehdiyev
- Plantinga’nın Dini Dışlayıcılık Savunusunun Eleştirisi – Nebi Mehdiyev
- Dini Epistemoloji – Kelly James Clark (Internet Encyclopedia of Philosophy)
- İslam ve Rasyonalite Üzerine Kısa Bir Değerlendirme – Musa Yanık
- Panteizm – William Mander (Stanford Encyclopedia of Philosophy)
- Plantinga’nın Naturalizme Karşı Evrimsel Argüman’ı ve İtirazlar – Jonathan David Garner
- Deflasyonist Argüman – Mehmet Mirioğlu
- Kutsal Kitapların Anlamlarında Görelilik – Mehmet Mirioğlu
- Ateizm ve Agnostisizm (Stanford Encyclopedia of Philosophy) – Paul Draper
- Mutlak Kudret Argümanı – Mehmet Mirioğlu
- Ateistler Neden Felsefe ve Teoloji ile İlgilenmeli? – Berat Mutluhan Seferoğlu
- Teistler Farklı Ateist Tutumları Neden Bilmelidir? – Musa Yanık
- Kötülük Problemine Karşı Özgür İrade Savunusu ve Eleştirel Bir Değerlendirme – Taner Beyter
- Platon’un Felsefi Dini – Max Charlesworth
- Objektif Dindarlığın İmkansızlığı Argümanı – Mehmet Mirioğlu
- İsimlerini Bilmeniz Gereken 46 Ateist ve Nonteist Felsefeci – Berat Mutluhan Seferoğlu
- Yanlış Anlaşılan Üç Teist Filozof: Aquinas, Pascal ve Paley – Berat Mutluhan Seferoğlu
- Türkçede Analitik Din Felsefesi Çalışmaları – Musa Yanık
- Stephen Unwin’in Bayesci Teoremi: Tanrı’nın Var Olma Olasılığı % Kaçtır? – Musa Yanık
- Kelam Kozmolojik Argüman “Evrenin Başlangıcı Tanrı’yı Kanıtlar mı?” – Berat Mutluhan Seferoğlu
- Kötülük Problemi “Evrendeki Kötülükler Ateizme Delil Midir” – Taner Beyter
- “Allahsız Ahlak Olabilir mi?” Kitabının Eleştirisi – Talha Gülmez
- İnternet Ateistleriyle İlgili Problem – Alex Malpass
- Ateistlerin Pek Çoğunun İnandığı 10 Mit – Berat Mutluhan Seferoğlu
- Din Duygu Düzenlemeyle İlgili, Bu Konuda Oldukça da İyi – Stephen T. Asma
- Zamanı Tanrı Mı Yarattı? – William Lane Craig
- Felsefe Sohbetleri #4:Din Felsefesi (Part-1)
- Felsefe Sohbetleri #4:Din Felsefesi (Part-2)
- Muhammed: Avrupa Aydınlanmasının Ruhban Sınıfı Karşıtı Kahramanı – John Tolan
- Tanrı’nın Varlığı Lehine ve Aleyhine Olan Argümanları Nasıl Sınıflandırabiliriz? – Jonathan David Garner
- Paul Draper’ın Tanrı’nın Varlığına Dair Ahlak Argümanı – Jonathan David Garner
- İyilik Problemi Diye Bir Şey var mı? – Jonathan David Garner
- Enis Doko, Üçlübirlik Problemi ve Hristiyan Teizminin Eleştirisi Üzerine (1. Bölüm) – Yeşua Özçelik
- Enis Doko, Üçlübirlik Problemi ve Hristiyan Teizminin Eleştirisi Üzerine (2. Bölüm) – Yeşua Özçelik
- Ateizm Dünya Hakkında Öngörülerde Bulunur mu? – Jonathan David Garner
- “Karakter Oluşturma” Teodisesi Üzerine Akla İlk Gelen Birkaç Fikir – Jonathan David Garner
- Üçüncü Türden Bir Ahlak Argümanı – Alexander Pruss
- “Ana Rahminde Biçim Vermeden Önce Tanıdım Seni / Yeremya” (1:5) – Alexander Pruss
- Teslis, Cinsel Ahlak ve Liberal Hristiyanlık – Alexander Pruss
- Şüpheci Teizm ve Tanrı’nın Sonsuzluğu – Alexander Pruss
- Hristiyan Dünyasının Bölünmesini Bir Skandal Olarak Mı Görmeliyiz? – Alexander Pruss
- Alexander R. Pruss ve Joshua L. Rasmussen’in “Zorunlu Varlık” Anketi ve Sonuçları – Musa Yanık
- Euthyphro – Alexander Pruss
- Teizm ve Qualia – Alexander Pruss
- Açık Uçlu İki Kozmolojik Argüman – Alexander Pruss
- Mereolojik Mükemmellik – Alexander Pruss
- Teizm Doğru İse Qualia Temel Varlıklar Kategorisinde Değildir – Alexander Pruss
- Büyük Kötülüklere Engel Olmak İçin Yalan Söylemek – Alexander Pruss
- Teolojik Modellerin Üç Seviyesi – Alexander Pruss
- Şimdicilik ve Haç – Alexander Pruss
- Tanrı ve Zamanın B Teorisi – Alexander Pruss
- Wittgenstein ve Din – Stephen Law
- Cehennem Problemi: Allah’ın Adaletinin Sınırları – Talha Gülmez
- Cehennem Problemi’ne Teistik Bir Yaklaşım – Ömer Çağrı Akarsu
- ‘Cehennem Problemi’ Tartışmasına Katkı – Taner Beyter
- Yeni Ahit Yazarlarının Eski Ahit’ten Yaptıkları Yanlış Alıntılar: Bu Onların İlhamsızlığının, Vahy Almadıklarının Delili mi? – Bassam Zawadi
- Hiçlikten Yaratılış ve Kelam Kozmolojik Argüman – Jonathan David Garner
- Tanrı’nın Yokluğu Lehine Ahlak Argümanı (Tersine Çevrilmiş Ahlak Argümanı) – Jonathan David Garner
- Schellenberg’in İlahi Gizlilik Problemi’ne Plantinga’nın Dışsalcı Epistemolojisi Bir Yanıt Verebilir mi? – Musa Yanık
- Mezmurlar 22:1 Tanrım Neden Terk Ettin Beni? – Eren Gündemir
- Bilimsel Mucize Argümanı’nın Eleştirisi – Yasin Şahin
- Mucizeler Gerçek mi? – Jonathan David Garner
- Tanrı’nın Varlığı Aleyhine Disteleolojik Argümanlar – Jonathan David Garner
- Paul Draper’in Acıya Dayalı Argümanı – Jonathan David Garner
- Dinler Tarihine Giriş: Dinler Tarihi Niçin Önemlidir? – Musa Yanık
- Sosyalizm Modern Dinin Manzarasının Şekillenmesine Nasıl Katkı Sağlamıştır? – Julian Strube
- Agnostik Tavrın Makullüğü Üzerine (1. Bölüm) – Bilal Bekalp
- Yeni Bir Mantıksal Kötülük Argümanı – Jonathan David Garner
- Felsefe ve Hristiyan Teolojisi – Michael J. Murray & Michael Rea (Stanford Encyclopedia of Philosophy)
- Schellenberg’in Korkunç Acılara Dayalı Tümdengelim Argümanı – Jonathan David Garner
- Kötülük Problemi – Thomas Metcalf
- Arap ve İslam Metafiziği – Amos Bertolacci (Stanford Encyclopedia of Philosophy)
- Hayvanları Tanrı mı Yaratır? – Jonathan David Garner
- İlahi Buyruk (Emir) Teorisi – Michael W. Austin (Internet Encyclopedia of Philosophy)
- İlahi Gizlilik – David Bayless
- Enkarnasyon Öğretisi, Mantıksal Problem ve Bir Çözüm Önerisi – Yeşua Özçelik
- Farklı Bir Analitik Felsefeci Portresi: Alvin Plantinga – Musa Yanık
- Richard Swinburne: Kısa Bir Entelektüel Biyografi – Musa Yanık
- Alvin Plantinga’nın Maharetli Başarısı – William Doino Jr.
- Cehennem ve Evrenselcilik – A.G. Holdier
- Kriz Anında Tanrı’nın Değerini Tartışmak: Leibniz vs Voltaire – Aaron James Wendland
- Tanrı Yarattıklarına Duyular Yoluyla Bilgi Verir mi? – Jonathan David Garner
- Alvin Plantinga ve Din Felsefesi’nin Yeniden Dirilişi – Kelly James Clark
- C.S. Lewis İyidir Ama Bir De Alvin Plantinga’yı Okumalısınız – Michael Almeida
- Mantıksal Kötülük Problemi – James R. Beebe (Internet Encyclopedia of Philosophy)